2022 yılının 10 ayında, 63 tutuklu

2022 yılının 10 ayında, 63 tutuklu cezaevlerinde yaşamını yitirdi

İHD‌ verilerine göre cezaevlerinde 651’inin durumu ağır olmak üzere 1517 hasta tutuklu bulunuyor. 2022 yılının 10 ayında, 63 tutuklu cezaevlerinde yaşamını yitirdi.

Sadece son 5 yılın kayıtlarına göre 89 hasta tutsak ağır hastalıklar nedeniyle cezaevinde yaşamını yitirdi. Kamuoyunu yaralayan bu sorunun çözümü için cezaevinde bulunan hasta tutsakların acil ve kalıcı tedavileri yapılmalı, hapishane koşullarında tedavisi yapılamayan hasta tutsaklarında acilen infazlarının durdurulması gerektiği açıktır.

“Adalet Bakanlığı verilerine göre; Türkiye hapishanelerinde 31 Aralık 2021 tarihi itibariyle 38 bin 43’ü tutuklu toplam 297 bin 726 mahpus bulunuyor.

“İnsan Hakları Derneği’nin Mart 2021 tarihinde yayınladığı hasta mahpus listesine göre 604’ü ağır olmak üzere en az 1605 mahpus hasta.

“2021 yılı içinde yedisi infaz ertelemelerinden kısa bir süre sonra olmak üzere en az 59 hasta mahpus yaşamını yitirdi.”

Hak örgütleri, devletin, hapishanelerdeki mahpusların sağlık ve yaşamlarından sorumlu olduğunu, tedavi ve sağlık haklarına erişimini sağlama yükümlülüğü taşıdığını ifade ediyor.

Cezaevlerinde tutuklular üzerindeki hak ihlalleri artarken, İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre, 651’i ağır olmak üzere 1517 hasta tutuklu bulunuyor. Yine aynı verilere göre, 2022 yılının 10 ayında, 63 tutuklu cezaevlerinde yaşamını yitirdi.

En son yaşamını yitiren tutuklu ise daha önce hasta olduğu ve tedavisi yapılmadığı bilgisi İHD raporlarına yansıyan Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevinde kalan hasta tutuklu Süphan Çubuk oldu.

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Üyesi Avukat Yusuf Çakas, cezaevlerinde artan hak ihlallerini Mezopotamya Ajansına (MA) değerlendirdi.

“İHLALLERİN MERKEZİ‌”

Çakas, cezaevlerinin yaşam hakkından ifade özgürlüğüne kadar ihlallerin yaşandığı merkezler haline geldiğini belirterek, bunun en somut örneğinin bu yılın 10 ayında 63 tutuklunun cezaevlerinde yaşamını yitirmesi olduğunu söyledi.

“Bu bilgiler bile hem yetersiz hem de eksiktir” diyen Çakas, ilgili kurumların, gerek hastalıktan dolayı yaşamını yitirenler için, gerekse şüpheli şekilde yaşamını yitiren tutuklular hakkında herhangi bir açıklama ya da bilgi paylaşmadığını ifade etti.

Son dönemlerde gerek tutuklu yakınları gerekse tutukluların aracılar ile ÖHD’ye gönderdiği mektuplarda, en fazla yaşanan ihlallerin başında çıplak arama, ağız içi arama, koğuş baskınları ile istem dışı sevklerin geldiğini aktaran Çakas, “Çıplak aramanın makul bir izahı yoktur. Bu olsa olsa keyfi muameledir ve ne insanlığa ne ahlaka ne de hukuka uygundur. Bu durumu defalarca dile getirdik ancak cezaevi idaresi makul bir arama
olarak görüyor. Kesinlikle çıplak aramanın makul bir yanı olmadığı gibi bu durum işkenceye dönüşmüş” şeklinde konuştu.

Cezaevlerinde yaşanan bir diğer hak ihlalinin ise sürgünler olduğunu ifade eden Çakas, “Her ne kadar adına sevk denilse de aslında bu sevk değildir. Bu bir sürgündür. Çünkü sevk; tutuklunun kendi istemiyle yapılır. Ancak bu ise tutuklunun iradesi dışında yapılan bir şeydir. Bunun adı da sürgündür. Bu konuda Adalet Bakanlığına defalarca dilekçe yazdık ancak sonuç alamadık. Ancak görünen o ki bu bir devlet politikasıdır. Burada yatan zihniyet, tutukluyu ailesinden uzaklaştırarak, koparmak ve dış dünya ile bağıntısını kesip tecrit etmektir” dedi.

HASTA TUTUKLULAR

Yıllardır hasta tutukluların durumunun gündemden düşmediğini söyleyen Çakas, “Uluslararası sözleşmelerde tutuklunun, fiziki hali hariç diğer tüm koşullarda cezaevi ile dış dünya arasında herhangi bir farkın olmaması vurgusu yapılıyor. Her cezaevinde bir uzman hekimin bulunması, tedaviye sürekli bir şekilde ulaşma koşulları yaratılmalıdır. Ayrıca şunu bilmek gerekir; sağlıklı olma hakkını, sadece fiziki hal olarak ele almamak gerekir. Bunun ruhsal, psikolojik ve duygusal yönü var. Yeteri kadar beslenememe, yeteri kadar güneş alamama ya da yeteri kadar havalandırmaya çıkarılmama ile S Tipi ve yüksek güvenlikli cezaevlerinde tekli odalarda kalınmasını bir araya getirdiğimizde tutukluların sağlıklı olma hali imkansız kalıyor. Bunun somut örneği Mehmet Candemir’dir. Tutuklandığında herhangi bir hastalığı yoktu ancak cezaevinin getirdiği koşullarda
hastalandı ve kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi” dedi. (Diyarbakır/MA)

Bernamegeh Türkçe

AYRICA BAKIN

Yağız Kaya Kimdir Hayatı

Müzisyen Yağız Kaya, 1976 senesinde Sivas ilinin Divriği ilçesinde dünyaya geldi. Yağız Kaya, müzik piyasasında …

error: LÜTFEN KOPYALAMAYIN OKUYUN!