Şair, yazar, gazeteci Ahmet Oktay , 21 Ocak 1933 tarihinde Ankara’da dünyaya geldi.
Asıl adı Ahmet Aktay Börtecene’dir.
Soyadını kullanmayan Oktay, ilk çocukluk yıllarında İzmir ve Malatya’da yaşadı.
Ailesi, o altı yaşındayken Ankara’ya taşındı.
Şiir yazmaya Ankara Cebeci Üçüncü Ortaokulu’nda henüz öğrenciyken başladı.
Öğretmeni Beşir Göğüş’ün şiire merak sarmasında büyük rolü vardı.
1949 yılında Ankara Atatürk Lisesi’nde öğrenim görmeye başladı.
Enver Gökçe, Ahmet Arif, Şevki Akşit, Mehmet Kemal, İlhan Berk, Arif Damar gibi şairlerin etkisinde kalarak şiir yazmayı sürdürdü.
İlk şiiri, Aziz Nesin yönetiminde Gerçek dergisinde 1948 senesinde ardından Beraber (1954) dergisinde yayımlandı.
Nâzım Hikmet’in kitaplarını okula getirdiği için hakkında soruşturma açıldı.
Liseye Bursa Erkek Lisesi’nde yatılı olarak devam etti fakat bir süre sonra okulu bırakmaya karar verdi ve 1952 yılında Ankara’ya döndü.
Önce Mâlul Gaziler Derneği’nde kâtiplik yaptı; daha sonra Ankara İstatistik Genel Müdürlüğü’nde çalıştı.
1954 yılında Mavi dergisindeki ilk yazısı yayımlandı.
Bu yazısında Attilâ İlhan’ın Sokaktaki Adam adlı romanının toplumsal gerçekçi bir tavır takınmadığı için eleştirmiştir ve romancı bir sonraki sayıda bu eleştiriye cevaben bir yazı yayımlamıştı.
Mavi dergisinde yazılar ve şiirler yayımlamayı sürdürdü ve dergide etkin bir role sahipti.
Hem Garip hareketine hem de İkinci Yeni’ye muhalif bir tavır sergileyen Oktay, Mavi dergisinin kapanmasından sonra özellikle 1956 ve 1959 seneleri arasında Pazar Postası’nda yayımlanan yazılarıyla İkinci Yeni’ye karşı toplumculuğu savunan anlayışı temsil etti.
1957 yılında ailesiyle İstanbul’a yerleşti.
Bohem bir hayat süren Ahmet Oktay, Demir Özlü, Ferit Edgü, Edip Cansever, İlhan Berk, Sevim Burak, Leyla Erbil, Özdemir Asaf, Fethi Naci, Münir Özkul, Cahit Irgat, Fikret Ürgüp, Oğuz Haluk Alplaçin gibi isimlerle dostluk kurdu.
1958 ve 1960 yılları arasında Sivas’ta askerlik yaptı.
Profesyonel gazeteciliğe 1961 senesinde Yeni İstanbul gazetesinin Ankara bürosunda parlamento muhabiri olarak başladı.
İlk şiir kitabı olan Gölgeleri Kullanmak 1963 senesinde yayımlandı.
1964 senesinde ressam Tülay Turayla hayatını birleştirdi.
Bu evlilikten Deniz adında bir çocuğu bulunmaktadır.
Şiir dışında ortaya koyduğu tek edebî eser örneği Kurt Dişi isimli tiyatro oyunu 1970-1971 ve 1973-1974 sezonunda Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü tarafından sahnelendi.
Çeşitli gazetelerde ve TRT Haber Merkezi’nde muhabirlik, haber müdürlüğü yaptı.
TRT’nin kurucu kadrosunda yer alan Oktay, 1982 yılında TRT’den emekliye ayrıldı.
Bir süre daha Milliyet gazetesinde çalışmayı sürdüren Ahmet Oktay, 1993 senesinde görevinden ayrıldı ve kendini tamamıyla yazmaya verdi.
Başlangıçta yazdığı şiirlerle Ahmed Arif şiirinden etkilendiği izlenimini verirken, 1960’lardan itibaren, bireyselliği ön plana çıkaran, varoluş felsefesinin izlerini taşıyan eserler verdi.
Şiirlerinde destansı bir söyleyiş kullandı, zengin sözcük dağarcığıyla kendini hemen belli eden bir tarzla şiirler kaleme aldı.
1980’lerden itibaren kültürel konularda çalışmalara ağırlık verdi; kültür endüstrisi ve popüler kültür meselelerini şiirine taşıdı.
Şiirleri Yeditepe Şiir Armağanı (1965)a, Necatigil Şiir Armağanı (1987), Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Şairi Ödülü (1991), Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülü (2002), Sedat Simavi Edebiyat Ödülü (2007)’ne layık görüldü.
Necatigil Şiir Ödülü’ne değer görülen Yol Üstündeki Semender (1987) isimli şiir kitabı, intihar etmiş şairleri konu edinmesi ve her bir şiirinde konu edindiği şairin biçemiyle kendi biçeminin karışımını içeren bir biçem ortaya koyması sebebiyle önem kazanmıştır.
Ahmet Oktay, 3 Mart 2016’da hayatını kaybetti.