Ahmet Soysal Kimdir

Felsefe yazarı Ahmet Soysal, 1957 yılında İstanbul’da dünyaya geldi.

İstanbul Saint-Joseph Fransız Lisesi’nde ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde öğrenim gördü.

Herhangi bir üniversiteye bağlı olmadan çalışmaktadır.

Metinlerini Türkçe ve Fransızca yazmaktadır.

1976 yılına kadar Paris, Brüksel, Beyrut ve yeniden Brüksel’de yaşadı.

1976 yılından beri İstanbul’da yaşamaktadır.

İlk felsefe yazısını, dört arkadaşıyla birlikte kurduğu Beyaz dergisinin 1. sayısında yayımladı (Spinoza, Kurumlar ve Özgürlük, 1982).

1983 senesinde Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Ece Ayhan ile tanışan Soysal, şairlerin üstüne denemeler kaleme aldı, şairlerin eserlerinden Fransızcaya çeviriler yaptı ve onların yayın işlerinin sorumluluğunu üstlendi.

Ahmet Soysal, 1995 yılına kadar 20 sayısı çıkan Beyaz dergisinde kendi yazılarının yanı sıra Fransızcadan çevirdiği felsefe ve şiir metinleri yayımladı.

Böylece Antonin Artaud (1982’den itibaren), Gilles Deleuze (1983), Jacques Derrida (1986), Maurice Blanchot (1983’ten itibaren), Emmanuel Levinas (1989) gibi yazarların ilk çevirileri ya da ilk çevirilerinden bazıları bu dergide yayımlandı.

1992 ve 1996 yılları arasında Paris’te Ecole Normale Supérieure’de Alter fenomenoloji dergisi çevresinde düzenlenen seminerlerde konuşmalar yaptı.

1994 yılından beri İstanbul Fransız Kültür Merkezi’nde Fransa Dışişleri Bakanlığı’nın Yayına ve Çeviriye Destek programını yönetmektedir.

Soysal Türkçe kitaplarında ve Fransızca makalelerinde ağırlıklı olarak zaman, vücut ve “kendilik” temalarını işlemektedir.

“Kendilik, “ben” sözcüğünden ya da “kavramından” önce, öznenin vücuduyla, ya da vücut olarak özneyle, ilgili bir niteliktir, daha doğrusu ona içkindir.

Vücutsal birey (ya da vücut olarak özne), “kendi”dir; ancak “kendi” olarak vücutsal bireydir: ve bu “kendi” belirlenimi dilden öncedir ve her çeşit dili (daha doğrusu, dilin her çeşit öznel kullanımını) taşır.

Başka deyişle, vücutsal bireyin “kendi” olabilmesi için dile ve kurumlara ihtiyacı yoktur; o, özü itibarıyla “kendi”dir, “kendilik” olarak vücutsal bireydir.” Ölüm Yazı Vücut, 2004, s. 28).
Ego sorusu, çalışmalarında merkezî bir yer tutmaktadır.

Öznelerarasılık, başkalık, toplum gibi konulara da açılmaktadır (“Eğer birlikte-oluş, transendental nitelikliyse, bu birlikte-oluş’un üç temel boyutu olarak görünen başkası-ile-ihtiyaç ilişkisi (ki aynı zamanda nesneler-ile-ihtiyaç ilişkisi’dir), başkası-ile-arzu ilişkisi, başkası-ile-dilsel iletişim de, değişken bir iç içeliği kapsayarak, indirgenmez bir nitelik taşımaktadır.” Birlikte ve Başka, 1999, s. 15).

Birey ile toplumu, vücut temelli fenomenolojik bakış açısında bir arada düşünen Ahmet Soysal’ın yaklaşımında siyasi bir açılım bulunmaktadır.
Bu açılımda, öne çıkardığı kavramlardan biri “konum” kavramıdır: “Yer’in, insan öznelerinin “karşı karşıya” ve “bir araya” gelmesiyle oluşan belirlenimine konum (position) diyebiliriz. (…) Konum, sadece yer’le ilgili değil, yine temel olarak zaman’la da ilgilidir. Konum, zamansal’dır. Konum’un bir oluş’u (devenir) vardır. (…) Konum, başka konumlara “değmektedir” ya da onlarla bağlantılıdır, hatta iç içe’dir. Bu çoğul-konumluluk, bütünler ve bütünlerin toplamı olarak ele alındığında (…) konum, en genel anlamıyla, Tarih’in bir şimdiki-zamanı’nın somutluğu demektir. (Buna göre de, Tarih genel anlamıyla konumsallıktır.)” (Devrim Düşüncesi, s.29)

Soysal’ın çalışmalarında, düşünce tarihinde ve çağdaş felsefede değişik şekillerde süregelen kimi karşıtlıkları ya da ayrımları diyalektik yaklaşımdan bağımsız olan özel yollarla aşma çabası dikkat çekmektedir.

Buna göre, Soysal’ın öne sürdüğü “konum” kavramı, ego/toplumsal, yer/zaman ikiliklerini, onları oluşturan terimlerden her birine aynı önceliği tanıyarak bağlantı ya da birlik durumunda ele almak zorunluluğunu dile getirmektedir.

AYRICA BAKIN

Serkan Ercan Kimdir

Sinema, tiyatro oyuncusu ve TV programcısı Serkan Ercan, 13 Eylül 1975 tarihinde İstanbul’da  dünyaya geldi.Oyunculukla …

error: LÜTFEN KOPYALAMAYIN OKUYUN!