Asıl adı Kazım Altınkaynak olan Âşık Dertli Kazım, nüfus kütüğündeki tarihe göre 1931 yılında; fakat kendi beyanına göre de 1926 yılında dünyaya geldi.
Adana’ya bağlı Yumurtalık ilçesinin Gölovası köyünde doğmuştur.
Ali isminde bir öz, Harbiye isminde de bir üvey olmak üzere iki kardeşi vardır.
Annesi, babası 1938 senesinde ölünce yeniden evlenmiştir ve küçük Kazım, Dörtyoldaki amcasının yanına gönderilmiştir.
1940 senesinde Dörtyol’da ilkokula başlayan Dertli Kazım, bu okulun dördüncü sınıfına kadar okudu fakat okulu bitiremedi.
Çeşitli sebeplerden dolayı okula devam edemedi.
1957 senesinde Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğünün Gölovası ve Hamzalı köylerinde açtığı halk dershanelerinden mezuniyet belgesi aldı (Aslan 2015: 3).
Kazım Altınkaynak, Cemal Elalmış’ın kızı Havva ile 1949 senesinde hayatını birleştirdi.
Dertli Kazım’ın eşinden bir erkek çocuğu dünyaya geldi.
Bu çocuk, bir yaşına girmeden vefat etti.
Âşık Dertli Kazım bir süre sonra, şiddetli geçimsizlik yüzünden eşinden ayrıldı.
Eşinden ayrıldıktan sonra da İstanbul’a gitti, orada millî piyango satıcılığı ve şoförlük, ardından Almanya’da işçilik yaptı; ancak yirmi dört sene sonra köyüne dönebildi (Aslan 2015: 50).
Âşık, halen bekardır ve Adana’nın Yumurtalık ilçesinin Gölovası köyünde hayatını sürdürmektedir (Arı 2009: 416).
Küçük yaşlarda halk hikayelerine oldukça meraklı olan Dertli Kazım; Sürmeli Bey, Şah İsmail, Köroğlu, Karacaoğlan, Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı kitaplarını okudu, onlarla büyüdü; kendi ifadesine göre halk şiirine olan merakı, şiir yazma yeteneğinin ortaya çıkmasına vesile olmuştur (Arı 2009: 415).
Âşığın saz çalma niteliği yoktur.
Âşık Dertli Kazım, bade içmemiş ve usta-çırak ilişkisi içerisinde yetişmemiştir.
Âşık, şiirlerinde mahlas olarak -yaşamı süresince çektiği sıkıntılardan dolayı- Dertli Kazım mahlasını kullanmıştır (Atılgan 1995: 9).
Âşık Dertli Kazım’ın elimizde bulunan 150 civarında şiirine bakıldığında, âşığın şiirlerinin genellikle 8’li (4+4, 5+3) ve 11’li (6+5; 4+4+3) hece ölçüsüyle yazıldığı/söylendiği görülmektedir.
Âşığın şiirlerinde çoğunlukla yarım ve tam kafiye kullanmayı tercih ettiği dikkati çekmektedir: “Aşkın köprüsü de Sırat’a benzer/ Geçmeyi denedim geçemedim ben/ Taşkın akan suyu Fırat’a benzer/ İçmeyi denedim içemedim ben” (Arı 2009: 421).
Âşık, şiirlerinde koşma nazım biçimini kullanmıştır.
Şiirlerin kafiye örgüsü de genellikle koşma kafiyesidir: xaxa bbba…, abab cccb…
Dertli Kazım, şiirlerinde anlatım tekniklerinden delil-ispat yoluyla, soru-cevap yoluyla, nasihat-hitap yoluyla, hikâye etme yoluyla anlatımı kullanmıştır: “Dertli Kazım der ki, gurbette olan/ Ne kadar yaşasa ömrü hep yalan/ Felek hayatımı eyledi talan/ Kaçmayı denedim kaçamadım ben ” (Arı 2009: 421).
Âşık Dertli Kazım, şiirlerinde tekrirlere: (Azrail nem alacak, ese ese, zaman zaman…), deyimlere (ah çekmek, kapı kapamak, talan eylemek, kara yazı …), halk söyleyişlerine (koç yiğitler Azrail, nem alacak…) çokça yer vermiştir.
Âşık Dertli Kazım’ın şiirleri çoğunlukla koşma tarzında taşlama, nasihat ve güzellemelerden meydana gelmektedir.
Âşık şiirlerinde doğa, aşk, gurbet, hasret ve felekten şikayet gibi temalara yer vermiştir: “Alnımdaki kara yazım/ Kimse çekmez burda nazım/ Ne oğlum var, ne de kızım/ Azrail nem alacak” (Arı 2009: 419).
Bernamegeh Türkçe
Biyografilerinizi bernamegeh@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.