Asıl adı Gülistan Çobanlar olan Âşık Gülistan, 1900 senesinde Kars’ın Arpaçay ilçesinin Koçköyü köyünde doğdu.
Babası Sadık Ağa, annesi de Mine Hanım’dır.
Sadık Ağa, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında Revan’dan Kars’ın Arpaçay ilçesinin Koçköyü köyüne yerleşti.
Mine Hanım da Koçköyü köyünden olup ataları Akbaba civarından göç ederek Koçköyü köyüne yerleşti. Soyadını ata mesleği olan çobanlıktan almaktadır.
Yasemen, Gülseren, Seyfettin, Çimen, İbrahim, Murat, Ahmet ve Mehmet isimlerinde sekiz çocuğu dünyaya geldi. Çobanlar, 1972 yılında Kars’ta vefat ettiler (Durbilmez 2014).
Âşık Şenlik koluna mensup olan Âşık Gülistan, şiir söylemeyle birlikte hikâye anlatma yeteneğine de olan hikâyeci bir âşıktır.
13 yaşındayken dönemin ünlü âşıklarından Âşık Şenlik’e iki sene çıraklık etti.
Âşık Gülistan, Âşık Şenlik’in son çırağı olarak bilinmektedir.
Arpaçaylı Mehmet Hicrani, Suharalı Âşık Ahmet, Âşık Süleyman, Âşık Asker, Âşık İbrahim, Âşık Hüseyin, Âşık Mevlüt, Revanlı Bala Mehmet, Âşık Ali, Âşık Ahmet, Âşık Bala Kişi, Âşık Balı Bey, Âşık Demirkaya, Âşık Emrah, Âşık Gazeli, Âşık Hasan Balı, Âşık Kasım Şenlik, Âşık Kurban, Âşık Mehemmet Şenlik, Âşık Namaz Şenlik, Âşık Nesip Akbaba ve Âşık Süleyman Gülistan gibi âşıklar, Gülistan Çobanlar’la birlikte Âşık Şenlik’e çıraklık etti ya da kendisinden etkilendi.
Gülistan Çobanlar’ın bu isimlerden etkilenme olasılığı da yüksektir.
Âşık Gülistan’ın ataları arasında da şiir söyleyebilenlerin olduğuna dair rivayetler bulunmaktadır.
Gülistan Usta, ismiyle de anılmaktadır. Ünlü âşıklar Âşık Yaşar Reyhani, Âşık Hakkı Baydar, Âşık Murat Yıldız, Âşık İlhami Demir, Âşık İlyas Şayir, Âşık Musa Ünlü, Âşık Nusret Yurtmalı, Âşık Sadi Değer, Âşık Veysel Şahbazoğlu ve kendi oğlu Âşık Murat Çobanoğlu onun Türk âşıklık geleneği bağlamında yetiştirdiği önemli isimlerdir.
Pertev Naili Boratav, İlhan Başgöz ve Özdemir Sarıca gibi araştırmacıların kendisinden derlemeler yaptıkları bilinmektedir.
Ustası Âşık Şenlik’e ait olan Salman Bey hikâyesini anlatmadaki mahareti araştırmacıların dikkatini çekmiştir.
O, Salman Bey hikâyesini ustasının ağzından çıktığı haliyle ezberlemiştir. Ayrıca ustası Âşık Şenlik’e ait olan Latifşah ve Sevdakâr hikâyelerini de bilmektedir.
Tahir Mirza ve Hüseyin Şehzade onun anlattığı diğer hikâyelerdendir.
Eserlerinde Kars ağzının ve Azerbaycan Türkçesinin izleri yoğun olarak hissedilmektedir.
Azerbaycan Türkçesiyle olan münasebeti yalnızca yaşadığı coğrafyadan değil aynı zamanda ustası Âşık Şenlik’in hayranlık besleyip eserlerinden faydalandığı Azerbaycan sahası âşıklarından Dikmetaşlı Dede Kasım ve Hasta Hasan’dan (Aslan 1975: XL) etkilenmesiyle de alakalıdır. Elimizde çok fazla şiiri olmasa da mevcut şiirlerinde aşk, gurbet ve ölüm temalarını işlediği, şekil ve ahenk unsurları bakımından da Türk halk şiirinin karakteristik özelliklerini kullandığı görülmektedir.
Gülistan Çobanlar, özellikle Âşık Şenlik’in son çırağı olması, oğlu Âşık Murat Çobanoğlu ve Âşık Yaşar Reyhani gibi unutulmaz âşıkları yetiştirmesi açısından Türk âşıklık geleneğinin önemli isimleri arasında sayılmaktadır.