Şarkışlalı Serdarî, 1833 senesinde yoksul bir ailenin çocuğu olarak Sivas’ın Şarkışla ilçesinin Kayalıyokuş mahallesinde dünyaya geldi.
Nüfus kütüğü kayıtlarında 1255 olarak yazılmaktaysa da, kendisi bir şiirinde “Tevellüt ellidir geçti vaktimiz / Nöbetin bekliyor salımız bizim” diyerek, 1250’de yani 1833 yılında doğduğunu doğrulamıştır.
Asıl adı Hacı’dır, mahlâsı Serdarî’dir. Küçük yaşta eşekten düştü ve kolu kırıldı, kolunun kırığı tutmayınca kangren tehlikesinden kolu kesildi. Bundan ötürü şair “Çolak Hacı” diye çağrılmıştır.
Kadını, avı ve ekin biçmeyi çok sevmektedir.
Serdarî, Şarkışla kadısının kızına aşık oldu ve onunla evlenemeyince kaçırmak zorunda kaldı; fakat kısa bir süre sonra yakalanarak hapse atıldı.
Serdarî’nin başından daha birçok sevdalar geçmiştir.
Yetimlik, bir yandan fakirlik ve yaşadığı acılar, Hacı’yı zamanından önce olgunlaştırmıştır.
Serdarî’nin şiirleri hayal ürünü değildir. Şair olarak en başarılı yönü çevresindeki ve devrindeki olayları büyük bir ustalıkla dile getirmesidir.
Bu değerli şair, uzun ve çileli bir yaşamdan sonra 1922 senesinde hayatını kaybetti.
Okuma yazma bilmediği için şiirlerini kitaplaştıramamıştır.
İrticalen söylediğinden birçok şiiri kendisiyle birlikte unulup gitmiştir.
Yıllar sonra çok zor koşullarda Kadri Özyalçın ve Kemal Gürpınar, Serdarî’nin şiirlerini düzenleyerek ‘Şarkışlalı Serdarî’ isimli küçük bir kitapta toplamışlardır.
Serdari Hakkında ikinci kitap, Ahmet Özdemir tarafından 1979 senesinde hazırlanmıştır.
Bu kitabı Şarkışlalılar Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği ŞAR DER tarafından yayınlanmıştır.
Bu kitap 1997 senesinde genişletilerek, “Şarkışlalı Aşık Serdarî ve Yöre Halk Şairleri” ismi altında yayınlanmıştır.
Bernamegeh Türkçe
