Mehmed Cemal Azmi Bey, 1868 yılında Arapkir’de dünyaya geldi. Babası defter-i hakani (Tapu dairesi) müdürlerinden Osman Nuri Bey, annesi Gülsüm Hanım’dır.
Arapkir’deki ilk tahsilinden sonra öğrenimine İstanbul’da devam etti. 1891’de Mülkiye Mektebi’nin yüksek kısmını bitirdi ve öğretmenliğe başladı.
Elaziz İdadisi’nde öğretmenlik, Şam Islahhanesi’nde mektep müdürlüğü yaptıktan sonra Suriye Vilayeti maiyet memurluğunda kaymakamlık stajı yaptı. 1896-197 arasında Suşehri , Ustrumca, Avrethisar, Kosova Merkez kazası kaymakamlıklarında bulundu.
Kosova Merkez Kazası kaymakamlığı sırasında İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye oldu. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Seniçe mutasarrıfı olarak atandı. Ardından Siverek, Bolu, Lazistan sancaklarında mutasarrıf olarak görev yaptı. Rize’de görev yaparken kendisine “eli sopalı mutasarrıf” nâmı verildi. I. Dünya Savaşı öncesinde Trabzon’a vali olarak atandı.
Cemal Azmi Bey, savaş boyunca Trabzon’da dört yıl vali olarak görev yaptı. Osmanlı gizli örgütü Teşkilat-ı Mahsusa’ya her türlü destek ve yardımı sağladı; toplantılarına katıldı; daha önce görev yaptığı Rize bölgesindeki eşkıyaların Teşkilat-ı Mahsusa emrine girmesini sağladı. 3. Ordu’nun ihtiyaçlarını karşılamada etkin rol aldı.
Ruslar’ın Erzurum’u işgal etmesi üzerine 17 Şubat 1919’da Trabzon’u Rum Metropolit Hrisontos’a teslim ederek şehri terk etti, vilayet erkanı ile birlikte o zaman bir ilçe merkezi olan Ordu’ya yerleşti.
Cemal Azmi, Ermenilere yönelik katliamların hem Trabzon içinde ve hemde Trabzon dışında yürütülmesinden yanaydı. Özellikle Ermeni çocuklara yönelik zulmü ve şiddetiyle tanınırdı. Azmi, Nail Bey’in işbirliğiyle Karadeniz’de binlerce kadın ve çocuğun boğulmasını emretmiştir.
Amerika’nın Trabzon konsolosu Oscar S. Heizer şöyle diyor; “Bu plan Nail Bey’e yakışmadı… Çocukların çoğu teknelere yüklenip denize götürüldü ve denize atıldı”
1915’te Trabzon’un İtalyan konsolosu Giacomo Gorrini şöyle yazıyor: “Karadeniz’de alabora olan teknelere bindirilen binlerce masum kadın ve çocuk gördüm”.
12 Nisan 1919’da Trabzon davasının 10. oturumunda Cemal Azmi’nin yerel bir hastanede baskı ve cebir ile Ermeni genç kızlarla sık sık “seks alemleri” yaptığı bir “zevk kubbesine” çevirdiği bir görgü tanığı tarafından ifade edilmişti.
Dava yerine gelen bir Türk teğmen ve görgü tanığı olan Hasan Maruf, “Hükümet yetkilileri, bu genç kızları daha sonra öldürdüler” demişti.
Azmi yetimhanelerden on beş yaşına kadar olan kızları ve on yaşına kadar olan erkekleri toplayıp Müslüman hanelere vermesiyle tanınırdı.
Ermeni soykırımının ardından, Azmi ailesi, eski Ermeni mülklerine ve varlıklarına el koyarak önemli bir servet elde etti. Azmi’nin ailesinin esiri olan 18 yaşındaki yetim Arusiag Kilijian, Azmi’nin evinin “çalınmış mallar, kilimler vb.” ile dolu olduğunu bildirmişti.
Nuri Bey’in 10 Nisan 1919’da Trabzon’da yapılan 9. duruşmada yapılan çapraz sorgusunda, Trabzon liman komutanı Ajan Mustafa’nın “Vartivar Muradyan’a ait bir kutuyu aldığı” ve karşılığında Cemal Azmi’den “beş yüz pound altın ve mücevher” aldığını ifade edilmişti.
1919-1920 Türk Mahkemeleri-Askeri döneminde , Osmanlı siyasetçisi Çürüksulu Mahmud Paşa , 2 Aralık 1919’da Osmanlı senatosunda bir konuşma yaptı ve burada Trabzon’daki katliamlar ve müteakip binlerce kadın ve çocuğun boğulması nedeniyle Cemal Azmi’yi açıkça suçladı.
11 Aralık 1918’de Trabzon vali yardımcısı Hafız Mehmet, Temsilciler Meclisi’nde Cemal Azmi hakkındaki ifadesinde şunları diyordu:
”[Trabzon’un yaklaşık 255 kilometre (158 mil) batısında] Karadeniz kıyısındaki bir başka liman kenti olan Samsun’a gönderme bahanesiyle, kaymakam Ermenileri mavnalara yükledi ve denize attırdı. Genel valinin [il genelinde] bu prosedürü uyguladığını duydum. Bunu İstanbul’a döner dönmez İçişleri Bakanlığı’na bildirmiş olmama rağmen, İstanbul’a karşı herhangi bir işlem başlatamadım; Üç yıl kadar böyle bir eylemin başlatılmasını sağlamaya çalıştım ama boşuna.”
26 Nisan 1919’da Trabzon mahkemesinin 14. oturumunda, Giresun Valisi Arif Bey, Azmi’nin kendisine “Ermenileri Karadeniz üzerinden Musul’a tehcir” emrini verdiğini, bunun da ”onları boğmak” anlamına geldiğini belirtmişti.
22 Mayıs 1919’da Trabzon mahkemeleri, Cemal Azmi’yi “cinayet ve tehcir” suçlamasıyla idama mahkum etti.
Cemal Azmi’nin ismi, 1919’da Erivan’da toplanan Batı Ermenileri İkinci Kongresi’nde öldürülmesine karar verilen kişiler arasında yer alıyordu.
17 Nisan 1922’de Berlin’de “Nemesis” adlı Ermeni örgütün fedaileri tarafından İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ileri gelenlerinden Dr. Bahattin Şakir Bey ile birlikte ailesinin gözü önünde öldürüldü. Mezarı, Berlin Türk Şehitliği’ndedir.
Cemal Azmi, bir yandan Trabzon valiliği döneminde binlerce Ermeninin boğulmasından sorumlu tutulmuş ve Trabzon Celladı veya “Trabzon’un kasabı” olarak anılmıştır.
1926’da Türkiye hükûmeti, Ermeni fedailer tarafından siyasi nedenlerle öldürülenlerin ailelerine yardım etmek için bir yasa çıkardı. Meclisin kabul ettiği listede Talat Paşa, Cemal Paşa, Bahattin Şakir, Cemal Paşa’nın yaveri Süreyya ve Nusret Beyler ve Sait Halim Paşa ile birlikte Cemal Azmi Bey de yer almıştı.
Kaynaklar:
1-Bartov, Omer; Mack, Phyllis (2001). In God’s Name: Genocide and religion in the twentieth century. New York: Berghahn Books.
2-Von Voss, Huberta (2007). Portraits of Hope: Armenians in the contemporary world (1st English ed.). New York: Berghahn Books. p. 296.
3- Chaliand, Gérard (2010). The History of Terrorism from Antiquity to al Qaeda ([Nachdr.] ed.). Berkeley, Calif. : University of California Press. p. 195.
4-Suny, Ronald Grigor (2015). “They Can Live in the Desert but Nowhere Else”: A History of the Armenian Genocide. Princeton University Press. p. 334.
5-Akçam, Taner (1992). Türk Ulusal Kimliği ve Ermeni Sorunu. İletişim Yayınları. p. 155.
6-Vahakn, Dadrian (2003). “Children as victims in genocide: the Armenian case”. Journal of Genocide Research. 5 (3): 421–437.
7-Meclisi Mebusan Zabit Ceridesi (Transcripts of the Proceedings of the Chamber of Deputies) 3rd election period, 5th session, 24thsitting, p. 299, 1 December 1918 issue.
8-Uğur Üçüncü, Millî Mücadelee Trabzon’da İttihatçilik, Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Ağustos 2006.
Bernamegeh Türkçe