Kent, 5. yüzyılda İmparator Anastasius tarafından ileri sınır kapısı olarak tahkim edilmiş; 100 yıl sonra da Perslerin eline geçerek bölgenin en önemli ticaret ve yerleşim yerlerinden biri haline gelmiştir.
Mardin’in 30 kilometre güneydoğusunda Oğuz Köyü’nde yer alan Dara Antik Kenti’nin hikayesi, İmparator Anastasius ile başlar.
Kent, Doğu Roma İmparatorluğu’nu Sasanilere karşı korumak amacıyla askeri bir garnizon olarak inşa edilmiş.
Anastasius’un (491-518) girişimleriyle 505 yılında kurulan kentin hikayesi Doğu sınırlarını güvence altına alma temel fikriyle oluşturulur.
Kent, Pers İmparatoru Darius ile Büyük İskender’in savaşına tanıklık etmiştir.
Persler, 363 yılında Nusaybin’i ele geçirince Doğu’nun Efesi olarak adlandırılan Dara Antik kenti Roma İmparatorluğu’nun sınırı haline gelmiştir.
Kentin en önemli ve dikkat çekici özelliği kaya içine oyulan yapılardan oluşması ve geniş bir alana yayılan mimarisidir.
Antik Kentin etrafı 4 kilometrelik bir surla korunmaya çalışılmış.
Kentin en göz alıcı noktalarından biri olan İç kale, kentin kuzeyinde yer almaktadır.
Antik Kent, 50 metre yüksekliğindeki tepenin üst düzlüğüne inşa edilmiştir.
Kent içinde kilise, saray, çarşı, zindan, tophane ve su bendi dönemin ihtiyaçları gözetilerek yapılmış.
Köyün bir diğer özelliği ise etrafında geçmişi Geç Roma Dönemi’ne kadar giden mağara evlerdir.
Dara, tarih boyunca Mezopotamya’nın önemli ticaret merkezlerinden biri olarak bölgede işlev görmüştür.
Kent, 7. yüzyılın sonlarına doğru Emeviler tarafından işgal edilmiş, daha sonra Abbasîler tarafından ve 15. yüzyılda da Osmanlıların egemenliği altına girmiştir.
Bernamegeh Türkçe