Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı Zeytin Yasası’ndan Şikayet Etti: ”Zeytinlik alanlarda madencilik faaliyeti yapamıyorsunuz, herhangi bir sınai faaliyet de yapamıyorsunuz.”
Kalaycı, Türkiye Madenciler Derneği (TMD) tarafından düzenlenen “İkinci Maden Kurtarma Yarışması” kapsamında basın mensuplarının madencilik sektörüne ilişkin sorularını yanıtladı.
Yeni bir “Maden Yasası” taslağı üzerinde çalıştıklarını aktaran Kalaycı, maden bölgelerindeki yerel halktan yakındı, “bölge insanını harekete geçirmek çok zor” dedi.
Doğanın tahribi halinde maden şirketlerine verilen cezaları çok ağır bulan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı, Zeytinlik yasasının düzenlenmesi gerektiğini belirtti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı’nın bu sözleri zaten zeytin üretimi azalmış Türkiye’de zeytin üreticilerini korkuttu. ”Zeytinliklerimiz Maden şirketlerinin çıkarlarına peşkeş mi çekilecek” soru ve kaygılarını yaşattı.
Kalaycı, “Zeytinliklerle ilgili çok önemli düzenlemeye ihtiyacımız var, çünkü bu yasa da bazı şeyleri engeller noktaya geldi” dedi.
Kamuoyunda Kalaycı’nın bu sözleri Zeytin alanlarınında Maden şirketlerine açılacağı yönünde bir kanıya dönüştü.
Bakan Yardımcısı Kalaycı, Zeytin Yasası’ndan yakındı
AA’da yer alan bilgilere göre Kalaycı, şu ifadeleri kullandı:
“Altın madeni, bakır madeni olsun fark etmiyor. Toprağı delelim, sondaj yapalım, numune alalım, ekonomik bir değer elde edelim. O bölge insanını harekete geçirmek çok zor, çünkü madencilik algısı çok negatif. Maden sahalarının işlem bittikten sonra rehabilite edilmesi gerekiyor. Hazırladığımız yeni maden yasasında rehabilitasyona daha çok önem verdik. Söz konusu yasa taslağını bu aşamada meclise sevk etmek pek kolay olmaz. Ancak, orada maden sahalarının rehabilitasyonu konusunu bir fon oluşturularak fonun madencilik işlemlerinden sonra şirketlerin rehabilitasyonda kullanmasını amaçlamıştık” diye konuştu.
Zeytin Yasası’ndan yakınan Bakan Yardımcısı Kalaycı, zeytinlik alanlarında maden aranmasına ilişkin, şunları söyledi:
“Türkiye’de 1939 yılında çıkmış ‘Zeytin Yasası’ var. Buna göre zeytinlik alanlarda madencilik faaliyeti yapamıyorsunuz. Bırakın madencilik faaliyetini, herhangi bir sınai faaliyet de yapamıyorsunuz. Zeytinin olduğu alana 3 kilometreden fazla yaklaşamıyorsunuz. Sadece zeytin ve zeytincilik ile ilgili işler yapabilirsiniz. Zeytinliklerle ilgili çok önemli düzenlemeye ihtiyacımız var, çünkü bu yasa da bazı şeyleri engeller noktaya geldi. Bununla ilgili herkesin kabul edeceği bir düzenleme yapılması lazım. Mevcut maden yasası çok cezalarla dolu bir yasa. Onu daha makul bir noktaya getirdik taslağımızda. Daha caydırıcı ancak daha kabul edilebilir bir noktaya getirdi. Mevcut durumda cezaların altından kalkmak zor.”
Erdoğan Süzer imzalı Sözcü haberinde ise Kalaycı’nın, Kanadalı Alamos firmasının Kaz Dağları’nda 5 yılda kademe kademe keseceği ağacı bir anda kesip doğayı ‘dımdızlak’ bıraktığını bu nedenle madenciliğe karşı olumsuz algının daha da artmasına yol açtığını söylediği yer aldı.
Kalaycının haberde yer alan şu ifadeleri de dikkat çekti: “Ameliyat sırasında ortaya hoş olmayan görüntüler çıkıyor. Sonra etraf toparlanıyor, hasta eski sağlığına kavuşuyor. Madenciler de önce ortalığı biraz bozuyor, sonra düzeltiyor.”
