ERMENİ DENGBÊJ GULÊ

”Evdalê Zeynikê ile Gulê’nin ilk karşılaşmalarını, “Evdal, Gulê’yi orada görüyor, âşık oluyor ve bu şarkıyı söylüyor. Gulê’den öpücük istiyor. Gulê de diyor ki; ‘benim öpücüğüm senin yedi sülalenden daha önemlidir, sana vermiyorum’”

 

1800’lü yıllarda yaşadığı tahmin edilen, Kürtlerde ilk bilinen kadın dengbêjin Gulê olduğu, aynı zamanda şair olan Gulê’nin divanlarda kilam/stranlar okuduğu ve döneminin dengbêjleri ile bu divanlarda atıştığı söylenmektedir. Bir rivayete göre de Evdalê Zeynikê ile atışmasında yenildiği için onunla evlenmeyi kabul etmiştir. Gulê ile Evdalê Zeynikê’nin hikâyesi, olay örgüsü ve mekân olarak değişebilen farklı varyantlarıyla anlatılmaktadır. Dengbêjler üzerine araştırmalarını “Dengbêjler-Sözün Yazgısı” isimli kitabıyla yayımlayan Abidin Parıltı’nın anlatımına göre Evdalê Zeynîkê, Gulê ile atışmasında onu yenerek Sürmeli Mehmet Paşa’nın dengbêji olmuştur.

Dünyanın tüm sözlü kültürlerinde olduğu gibi dengbêjlerde de bazen kitlenin önünde atışmalar olur. Buna “çixandin” (atışma) denir. Bu mücadeleci eda, bilginin değerini de ortaya koyar. Çünkü burada bilgiye kıymet verilir. Dengbêjler birbirleriyle atışıp, meydan okuyabilirler. Bu kişilerin karşı karşıya gelince kıvrak zekalarını, beceri ve güçlerini, keskin dillerini kitleye aktardıklarından daha büyük bir heyecanla birbirlerine aktarırlar. Bu sözlü yarış sonunda, kazanan gözde olurken kaybeden gözden düşer. Evdalê Zeynikê, Sürmeli Mehmed Paşa’nın kadın dengbêji Gulê’yi tahtından bu şekilde etmiş ve onun yerine paşanın dengbêji olmuştur (Parıltı, 2006, s.113).

Başka bir anlatıya göre; Cizir ve Botan’ın sahibi Tahar Han’ın sabahlara kadar süren divanı, Evdalê Zeynîkê’nin sesi ile şenlenirdi. O Han’ın dengbêji yani âşığı veya ozanıydı. Acem’den Kafkaslar’a oradan Anadolu’nun içlerine kadar Evdalê’nin sesi yankılanırdı. Bir gün Han’ın divanına Şex Silê adında bir dengbêj gelir. Bu sıradan bir geliş değildir; onun Evdalê’den daha iyi olduğu söylentileri başlar halk arasında. Söylentiler çığırından çıkınca Han bunu öğrenmek için halkın da davetli olduğu geniş bir divan kurar. Büyük yarış başlar. Evdalê’nin Silê’ye hiç şans tanımadığı atışmalar iki gün iki gece sürer. İkinci gecenin sonunda uyarılara aldırış etmeyen Evdalê’nin yaşlı bedeni, hastalığı ile birleşince olan olur. Evdalê yorgun düşer ve gören gözleri karanlığa gark olur. Divandakiler ‘bir efsane yok mu oluyor acaba’ diye şaşkındır. Meraklı bekleyiş çok uzun sürmez. Bu sefer söz sırası en az onun kadar iyi bir dengbêj olan karısı Gulê’dedir. Kocasının bitkin haline bakıp hayıflanan Gulê, Silê’ye meydan okur ve atışma başlar. Bu heyecanlı atışma çok uzun sürmez ve pes eden Silê divanı terk etmek zorunda kalır. Kürt sözlü geleneğinde anlatılan bu hikâye Evdalê Zeynîkê’nin üzerine kurgulansa da aynı zamanda yeni bir geleneğin başlamasına yol açar. İlk defa bir dengbêj kadın, mecliste sesli şarkı (kilam) söyleyip sözüne sazlı şarkı (stran) ekler. Bundan sonra artık Kürt destanları, kahramanlık öyküleri, peygamber ve dört halife’ye atfen söylenen methiyeler sesine güvenen kadın dengbêjlerin ağzından da dökülmeye başlar. Gulê ilebaşlayan kadın dengbêj geleneği meclislere taşınmasa da devam eder. (http://www.bydigi.net/ilginc-konular/201140-kadin-dengbejler.html).

Dengbêj Gazîn’in anlatımına göre ise hikâye şöyledir:
Onu şöyle biliyorum; Evdal fakirdir, sürekli gezmek zorundadır. Sürmeli Memet Paşa’nın da dengbêjidir. Evdal geziyor, bir köye gidiyor bakıyor ki orda bir tane bayan düğünde oynuyor. Hem çok güzel hem de sesi güzel. E tabi Evdal ona âşık oluyor. Gulê biliyorsun büyük bir şairmiş o dönemde. Gulê’nin kendisi de Ermeniymiş. Evdal Müslüman. Onun için mücadele ediyor Evdal, şarkı söylüyor. Karşı karşıya laf atıyor. Gulê de ona atıyor. Diyorlar ki üç gün üç gece karşılıklı söylemişler, kim kimi yendiyse… Ama Gulê bilmiyorum niye teslim olmuş, keşke olmasaydı. Evdal, Gulê’den çok şey öğreniyor. Esas Gulê söylüyor besteleri, o yapıyor Evdal söylüyor. Sürekli öyle olmuş. Ondan sonra Gulê onunla evleniyor. Sonra Evdalê Zeynikê’nin gözü kör oluyor. Çocukları oluyor, ben bunları biliyorum. Gerçekten bir bayan yani ben onu takdir ediyorum. O döneminde yani şimdiye kadar destan olmuş. Xece’dir mesela, çok kişi böyle destan olmuş Kürtlerde. Ama maalesef onların hakkında fazla bilgi yok. (Kızıl, 20 Haziran 2011 tarihinde yapılan kişisel görüşmede derlenmiştir.)

Evdalê Zeynikê ile Gulê’nin ilk karşılaşmalarını, “Evdal, Gulê’yi orada görüyor, âşık oluyor ve bu şarkıyı söylüyor. Gulê’den öpücük istiyor. Gulê de diyor ki; ‘benim öpücüğüm senin yedi sülalenden daha önemlidir, sana vermiyorum’” diyerek anlatan Gazîn’in bir bölümünü okuduğu kilamın sözleri şu şekildedir:

CD Track 43

Lê lê gulê mi go
Ez ê biçim vê Xabûrê
Lo li dawetê
Keçê, mi di Gulê girtî
Ax berê govendê
Keçê, xwedê dîndar
Dayê te hurmetê oy
Ax wey bêj wey bêj wey bêj
Gulê wey bêj
Wele mi go gul şaîr e
Evdal dengbêj
Ax wey bêj wey bêj wey bêj
Ax gulê wey bêj
Lê lê gulê mi go
Ev çi rezîl, la çi bê waxe
Wele mi go ramûsanê gulê
Mala bavê da bûye sax e
Were wey bêj wey bêj wey bêj
Gulê wey bêj
Ax mi go gul şaîr e, evdal dengbêj
Were wey bêj wey bêj wey bêj wey bêj
Gulê wey bêj
Keçê, mi go gul şaîr e, evdal dengbêj
Le lê gulê mi go
Wê zêrê ji bo te
La bîv dergehê
Wele mi go li ser danîne
La navê min û te ye
Wele ramûsanê gulê
Ji deve te
Heftê û heft bavê te zêde ye
Ax wey bêj wey bêj wey bêj
Gulê wey bêj
Wele mi go gul şaîr e
Evdal dengbêj
Ax wey bêj wey bêj wey bêj
Gulê wey bêj.

Türkçesi

Gulê dedim ki,
Ben bu Habur’a gideceğim,
Düğünde
Bir de baktım ki Gulê tuttu
Halaya doğru gitti.
Kız, ihsan sahibi Allah
Seni özene bezene yaratmış.
Ah söyle,
Gulê sen söyle.
Valla dedim ki Gulê şairdir,
Evdal dengbêj.
Ah söyle,
Ah Gulê sen söyle.
Ah dedim ki
Bu ne rezilliktir, bu ne gamsızlıktır.
Valla dedim ki Gulê’nin öpücükleri
Baba evinde, sağlamdadır.
Gel söyle,
Gulê sen söyle.
Valla dedim ki Gulê şairdir,
Evdal dengbêj.
Gel söyle,
Gulê sen söyle.
Kız, dedim ki Gulê şairdir,
Evdal dengbêj.
Dedim ki Gulê
O altınlarını
Dergâha götür.
Dedim ki üstüne de koyma adımızı
Ne benim ne de senin.
Valla Gulê’nin öpücükleri
Senin ağzından,
Yedi kat sülalenden daha kıymetlidir.
Ah vay söyle,
Ah Gulê sen söyle.
Valla dedim ki Gulê şairdir,
Evdal dengbêj.
Ah vay söyle,
Ah Gulê sen söyle

Selda Öztürk / KADIN KİMLİĞİ BAĞLAMINDA KÜLTÜREL BELLEK VE VAN MERKEZDEKİ KADIN DENGBÊJLİĞİ YANSIMALARI.

AYRICA BAKIN

Jülide Gülizar Kimdir Hayatı

Sunucu, yazar ve eğitmen Jülide Gülizar, 1929 senesinde Adana’da dünyaya geldi. Gülizar; ilk ve ortaokulu …

error: LÜTFEN KOPYALAMAYIN OKUYUN!