Erzurumlu Emrah, 1775 yılında Erzurum’un Tanbura ilçesinde dünyaya geldi.
Anadolu’da geçici olarak Sivas ve Kastamonu’da uzun süre kaldığı, Dertli’yi koruyan Alişan Bey’e sığındığı, bir ara Sinop ve İstanbul’a gittiği söylenmektedir.
Medrese öğrenimi gördüğü için klasik şiire yönelmiştir. Fuzûlî, Baki, Nedim gibi usta bildiklerini örnek almıştır.
Nakşibendiliğin Halidi koluna bağlı olduğu için tasavvuf öğelerini şiirlerine yansıtmıştır.
Erzurumlu Emrah, koşmalarında Karacaoğlan’ı, kimi zaman da Aşık Ömer ve Gevheri’yi örnek aldı. Aşık geleneğine bağlı kaldığı koşmalarında ustaca bir söyleyişe ulaştığı, yerli zevki dile getirdiği görülmektedir.
Erzurumlu Emrah’ın aruz ölçüsüyle yazdığı şiirleri Divan adıyla Erzurumlu Abdulaziz tarafından bastırılmıştır.
Hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerini Eflatun Cem Güney ile Çetin Eflatun Güney kitap haline getirmişlerdir: Erzurumlu Emrah’ın Hayatı ve Şiirleri (1958).
Bu yıla kadar şiirleri ve hayatı devam etmiş olan Erzurumlu Emrah semaisiyle de ün sahibi olmuştur. Daha çok halk edebiyatında benimsenen Erzurumlu Emrah divan edebiyatı tarzında yazdığı şiirleriyle de benimsenmiştir.
Yaşamı üstüne bilgiler halk arasında dolaşan söylentilere ve şiirlerine dayanmaktadır. Erzurumlu Emrah’ın Erzurum’da medrese öğrenimi gördüğü bilinmektedir.
19. yüzyılın sonunda Erzurum köylerinden birinde doğduğu, gerek halk inanışları gerek kendi şiirlerindeki anışlardan belli olmaktadır.
Emrah’ın 1855 ve 1860 arasında, son yıllarını geçirdiği Niksar’da öldüğü kabul edilmektedir. Türbesi de bu ilçede bulunmaktadır.
Eserlerindeki öğelerden ve Divan şiiri yolundaki emeğinden anlaşıldığı gibi, hem yeterince öğrenim görmüş, hem tasavvuf yoluna yönelmiştir.
Şiirlerinde geçen yer adlarının tekrarından Trabzon, Sivas, Ünye, Kastamonu, Konya, Niksar, Niğde şehirlerini dolaştığı, çeşitli yerlerde kısa süreli maceralar başından geçtiği bellidir.
Kendisine ilgi duyan ve koruyup esirgeyen edebiyat meraklısı kişilere konuk olarak birkaç şehirde yerleşip yaşadığı, ev bark kurduğu da bilinmektedir.
Emrahoğulları adıyla anılan ailelerin birbirinden uzak yerlerde yaşamakta oluşları, birçok yerde adına bağlı mezarların bulunuşu, şiirlerinin dilden dile geçerek yayılış genişliği kazanışı, aruzla yazdıklarının basılışı, asıl mezar taşının Niksar’da bulunuşuna kadar onun ününün yaygınlaştığının işaretleridir.
Bu açıdan 19. yüzyılın Dertli ve Seyrani gibi adı bilinen birkaç sanatçısından birisidir.
Divan şiiri yolunda yazdıkları zayıf kopyalar olmaktan öteye gitmez. Doğu Anadolu’lu bir saz şairi olarak hece ölçüsüyle yazdığı iki yüze yakın şiiri bulunduğu bilinmektedir.
19. yüzyılın önemli âşıklarındandır. Çağdaşlarından Tokatlı Nuri üzerinde belli etkileri vardır. Çoğu kez bu ikilinin şiirleri karıştırılmaktadır.
Yaşamının değişik geziler, yerleşmeler, evlenmeler ve serüvenlerle dolu oluşu, Orta Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki ününü arttırmış, ilgi çeken kişiliğiyle eserine değer kazandırmış, şiirlerinin yayılıp bilinmesini sağlanmıştır.
19. yüzyıldaki âşık fasıllarında eserleri okunmaktadır. Erzurumlu Emrah, klasik edebiyat bilgisiyle üstünlük kazanarak etki sağlamıştır. Tasavvufi şiirleri belli bir değer düzeyinin üstünde değildir.
Saz şiiri geleneği yolundaki şiirleri, içten ve etkili aşk, gurbet şiirleridir. Şiirlerinin bir kısmı Ercişli Emrah’ın Selvihan’la alakalı halk hikâyesine de eklenmektedir. Ercişli’nin bazı şiirlerinin Erzurumlu Emrah’a mal edilmiş olduğu düşünülmektedir.
El Çek Tabip Sinem Üstünden, Felek Çakmağını Üstüme Çaktı ve Bugün Ben Bir Güzel Gördüm gibi bestelenen pek çok şiiri bulunmaktadır.
Bernamegeh Türkçe