Existansiyalizmin özellikleri ve ilkeleri şunlardır:
1. **Varoluş önceliklidir**: Existansiyalizm, varlığın özden önce geldiğini savunur. Yani, insan önce var olur ve sonra kendini tanımlar veya anlam arar. Varlık, insanın özünü oluşturan temel ve öncel bir gerçekliktir.
2. **Özgürlük ve Sorumluluk**: Existansiyalizm, bireyin özgürlüğünü ve sorumluluğunu vurgular. İnsan, kendi seçimleriyle ve eylemleriyle kendi varoluşunu şekillendirir ve sorumluluk alır. Özgürlük, insanın kendini sınırlamış gibi hissettiği paradokslarla birlikte gelir.
3. **Anlam Arayışı**: Existansiyalizm, yaşamın anlamını ve değerini sorgular. İnsanlar için hayatın anlamını bulmak ve yaratmak, existansiyalist düşüncenin merkezinde yer alır. Anlam arayışı, bireyin kendini gerçekleştirme sürecinin temel bir parçasıdır.
4. **Anksiyete ve Çelişki**: Existansiyalizm, insanın karşılaştığı anksiyete, çelişki ve belirsizlik gibi yaşamın kaçınılmaz gerçekleriyle yüzleşir. Bu durumlar, insanın varoluşsal deneyimini şekillendirir ve kişinin kendi özgünlüğünü anlaması için fırsatlar sunar.
5. **Yalnızlık ve İçsel Deneyim**: Existansiyalizm, bireyin içsel deneyimini ve yalnızlığını vurgular. İnsan, kendi benliğiyle yüzleşir ve diğerleriyle olan ilişkilerinde kendi özgünlüğünü korur. Yalnızlık, insanın kendi varoluşsal gerçekliğini kabul etmesi için bir fırsat olarak görülür.
6. **Hiçlik Kavramı**: Existansiyalizmde “hiçlik” (absürd) kavramı önemlidir. Hiçlik, yaşamın anlamsızlığı veya düzenin yokluğu olarak düşünülür. Existansiyalistler, bu hiçlik duygusunu deneyimlerin bir parçası olarak kabul eder ve anlam arayışıyla başa çıkmayı önerir.
7. **Bireysel Özgünlük**: Existansiyalizm, bireyin özgünlüğünü ve benzersizliğini vurgular. İnsanın varoluşu genel kavramlarla veya toplumsal normlarla sınırlanmamalıdır; aksine, kişi kendi benliğini özgürce tanımlamalı ve yaşamalıdır.
Existansiyalizm, bu ilkeleri çeşitli filozoflar tarafından farklı şekillerde ele alınmıştır. Örneğin, Jean-Paul Sartre özgürlük ve sorumluluğu vurgularken, Albert Camus hiçliği ve absürdü vurgulamıştır. Bu felsefi akım, insanın varoluşsal deneyimini derinlemesine anlamak ve yaşamın anlamı üzerine derin düşünceler geliştirmek için önemli bir kaynaktır.