Faik Bucak, Dicle Talebe Yurdu’nun 1941’deki öğrenci lideri, Kürtleri Koruma Cemiyeti kurucularından. 49’lar davasında yargılananların yoldaşı, 55’ler olayının öncüsü ve sözcüsüdür.
1919 yılında Urfa’nın Siverek ilçesinin Hadro (Xedrayo) köyünde Hasan ve Kudret çiftinin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi.
İlköğretimini Siverek, ortaöğretimini Diyarbakır’da tamamladı. 1939 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine başladı.
İlk yurtseverlik ve devrimcilik deneyimini burada yaşayan Bucak, Musa Anter, Yusuf Azizoğlu ve M. Remzi Bucak ile birlikte Dicle Talebe Yurdu’nun kuruluşunda yer aldı.
1949 yılında Antakya’da hakimlik görevine başladı. 1951’de Sivas’ın Gürün ilçesine atandı.
Sivas’ta mahkemede arazilerine el konulan Kürt köylülerinin lehine karar verdi. 1952-1953 yıllarında Kozan’da hakimlik görevini devam ettirdi.
Kozan Cezaevi’nde isyan eden tutuklular müzakere için sadece Kürt hakim Faik Bucak’ı kabul edeceklerini belirttikten sonra tutuklularla yaptığı müzakere sonucunda isyanı sonlandırdı.
Kürt hakim olarak ünlü olmasının ardından Hadım’a sürgün edildi. Sürgün edilmesinin ardından hakimlik görevinden istifa etti.
Adana’da Yaşar Kemal ile tanıştı. 1956’da Urfa’da serbest avukatlığa başladı.
1960 darbesinin ardından Şeyh Sait ailesi gibi birçok tanınmış Kürt ailesi ile birlikte Sivas Kampı’nda kaldı.
Sivas Kampı’ndan sonra sürgün edilen 55 Kürt içinde yer alarak Balıkesir’e sürgün edildi.
Urfa, Sivas, Balıkesir ve Eskişehir’de cezaevlerinde kaldı. Ankara’da sürgüne tabi tutuldu.
1962 yılının sonlarnda sürgünden dönerek Urfa’da serbest avukatlığa başladı.
11 Temmuz 1965’te kurulan Kürdistan Demokrat Partisi Türkiye’nin (KDP-T) Genel Başkanı oldu.
4 Temmuz 1966’da Urfa’da karanlık güçlerin suikastine uğradı. Arabada çocukları Serhat, Sertaç ve yeğeni olmasına rağmen arka koltukta oturan kendisi hedef alındı. Ölümcül bir yara almamasına rağmen hastanede şüpheli bir tedavi süreci uygulandı.
Hastanede KDPT’nin sonraki Genel Sekreteri Sait Elçi kendisini ziyaret etti.
Sait Elçi kendisine, “Şükür kafanız sağlam. Yaralarınız ayak kısmında. Kürtlerin sizin kafanıza ihtiyacı var” dedi.
Hastanede ifadesini almaya gelen hakime, “Beni kimin vurduğunu biliyorsunuz” diyerek ifade vermedi.
Oğlu Yusuf Serhat Bucak babası hakkında şöyle diyordu:
”Babam yaralı olarak hastaneye getirilince ikinci operasyonu da hastanede tamamladılar. Yarası sol bacağındaydı. Antep’ten gelen operatör Mustafa Bey’e müdahale yapmaması için baskı yaptılar. Gümrük ve Tekel Bakanı akrabamız İbrahim Tekin’in helikopter gönderip Ankara’ya kaldıralım önerisini, durumu iyidir tansiyonu dokuzdur deyip geçiştirdiler. Temmuz sabahında iki resmi üç sivil gelip, doktor önlükleri giyip konsultasyon yapacağız gerekçesi ile herkesi odadan çıkartıp kendisine iğne yaparak şoka soktular. Saat 07.00 de şehit düştü. Onun ölümü ile ete kemiğe bürünmekte olan örgütlenme çalışmaları sekteye uğradı. Nasıl ki örgütün başına geçmesi, örgüte üye olanları, sevindirdiyse, aynı şekilde zamansız ölümü kitle üzerinde hayal kırıklığına neden oldu. Kürtlerin birlik ve beraberliğini sağlamaya çalışan bir kişilikti. Kitapta yazdığım gibi yaşamış olsaydı Kürtler “İki Sait’ler olayını yaşamazdı.”
Faik Bucak, 5 Temmuz 1966’da hayatını kaybetti. Siverek Asri Mezarlığı’na defnedildi.
Kaynaklar:
-Ruken Hatun Turhallı,Faik Bucak: Kuzey Kürdistan’da Kürtlerin sessizlik dönemine doğan bir liderdir.
-Mihemed Emin Demir, Faik Bucak’ın şehadetinin üzerinden 55 yıl geçti.
Bernamegeh Türkçe / bernamegeh@gmail.com