HAMİDİYE ALAYLARI

BERNAMEGEH / 1890’ların başında teşkil edilmeye başlanılan iki yeni kurum Kürdistan ve Ermenistan siyasetinin gereklerine göre düşünülmüştür. Bu kurumlar 1891 yılında Hamidiye Alayları ve ertesi yıl kurulan Aşiret Mektebleriyle bölgede yoğun bir faaliyet içine girmiştir.

Kurulmasında ki en esaslı neden Kürtlerin Ermeni taleplerine yönelik bir set olabileceğidir. Bu sebep dışında  aşiretlerin Sultan Abdülhamit’in dönemsel stratejik ve taktiksel politikalarında kullanılma isteğidir. Bu alayların Kürdistan’da gelişecek bir Kürt milli mücadelesine ayak bağı olmasıda amaçlanan bir diğer nedendir. Bölgede Kürdistan Teali Cemiyeti’nin faaliyetlerini sınırlandırma ve Kürdü Kürde karşı kullanma siyasetide arzulanan bir diğer amaçtır.

1890 yılı başlarında kurulma çalışmalarına başlanılan Hamidiye Süvari Alaylarının teşkil edilmesinin gayesi bu konu ile ilgili belgelerde; “ Askerlik hizmetinin umumi hale getirilmesi ve dolayısıyla Osmanlı Devleti’nin silahlı güçlerinin sayıca arttırılması amacıyla, askeri nizam ve hizmet altında tutulmayan, nişancılık ve binicilikte kabiliyetli, çadırda
yaşamını geçiren aşiret mensuplarından süvari birlikleri oluşturulması” şeklinde belirtilmektedir.

Müşir Zeki Paşa aşiretlerden askeri bir kuvvet olarak faydalanma düşüncesini II. Abdülhamid’e iletti. Sultan Abdülhamid bunun üzerine diğer paşaların da düşüncelerini aldı. Fakat çoğu bu projeye karşı çıkarak onay vermiyordu. Abdülhamid ise bu projeye karşı çıkan paşaların, Müşir Zeki Paşayı kıskandıklarını düşündüğünden, projeyi uygun bularak desteklemeye karar verdi.

Bu alayların teşekkül biçimi ve kuruluş amacı her yönüyle Rusların Kazak Alaylarına benzetilmektedir. Hamidiye Süvari Alaylarının kurulması fikri, Müşir Zeki Paşa’ya ait olsa da, Ahmet Şakir Paşa da Rus Kazak alaylarını yakından
tanıyordu ve bu sebeple bu düşüncenin ilk oluşmasında Sultan Abdülhamid üzerinde etkiye sahip oldu. Hamidiye Alaylarının kuruluşu sırasında Yaver’i Ekrem olarak sarayda bulunduğundan, bu çalışmalarda aktif görev aldı. Bu çalışmaları esnasında kendisine Miralay İbrahim Bey ile Mabeyn Kâtipleri görevlerinde bulunan Nasri ve
Münir efendiler yardımda bulundular.

1891 yılında bir Nizamname hazırlandı. Bu Nizamname sonucunda Aşiretlerden Alay teşkili uygulanması
yürürlüğe kondu. Sultan Abdülhamid’in bu projesi Aşiret liderleri tarafından büyük bir sevinçle karşılandı. IV. Ordu Karargâhı, İstanbul’a gidip Sultan Abdülhamid’i görmek isteyen aşiret liderleriyle dolup taştı.

Hamidiye Süvari Alaylarını oluşturacak erkekler üç kısma ayrılmaktaydı. 17-20 yaş arasında yer alan erkekler “İtibariye”, 20-32 yaş arasında “Nizamiye”, 32-40 yaş arası ise “Redif” sınıflarına ayrılmaktaydı. Her alaydan iki çavuş belirlenip Merkezi Ordu-yu Hümayun’a gönderilerek mektep alayında eğitime alınacak ve daha sonra İstanbul’da veya başka bir yerde iki yıl hizmete tabi tutularak, terfi ettirilip alaylara gönderilecektir.

Hamidiye Alayları düzenli bir şekilde örgütlenmiş fakat beraberinde azımsanmayacak derecede ikilemler oluşturmuştur. Alayların başına geçen aşiret reisleri hem kendi aşiretleri üzerinde hem de doğu bölgesinde büyük bir gücün sahibi olmuşlardır. Hamidiye Alayları sadece “tek tek aşiretlerin güç kazanması olarak değil ayrıca bazı aşiretlerin devlet içinde devlet” olabilecek kadar önemli bir gücün kazanmasında da önemli rol oynamıştır.

Hamidiye Alayları Kürdistan’da bu aşiretlerin halk üzerinde baskıcı, yağmacı binlerce hareketiyle tarihte anılmıştır. Adam öldürme,soygun, tecavüz, kız kaçırma v.b binlerce adi olaya adları karışmıştır.

ALAYLARA YÖNELİK YASAL DÜZENLEMELER

İlk Nizamname

Hattı Hümayun olarak hazırlanan ilk Nizamname 1891 yılında çıkarılmıştır. Bu Nizamnamenin ilk maddesinde
Hamidiye Süvari Alayları’nın kuruluş gerekçesinde şöyle denilmektedir:

“Memleketin teaddiyât ve tecavüzât-ı ecânibten muhafazası zımnında tertibi muktezî olan heyet-i askeriyenin terkibi ol memleket ahalisinin nüfûs-ı umumiyesine ait mükellefiyet cümlesinden olup, bu mükellefiyetten ahaliden bir kısmının istisnası kuvve-i umûmiyenin noksanını icab edeceği derkâr bulunduğuna ve bu kaide-i meşruanın Memâlik-i Mahruse-i Şahâne’de bi-hakkın mer’i tutulmasıyla kuvve-i umûmiye-i osmaniyenin tezyid ve teksir olunması maksad-ı meşruasına binaen hususiyet-i halleri hasebiyle şimdiye kadar tamamıyla intizam-ı askeri altında olarak hizmet-i askeriyede bulunamayan ve cundilik ile meşhur ve meluf oldukları halde hayme-nişin olan efrad-ı aşaireden müceddeten Asakir-i Hamidiye namı celileye süvari Aşair Alayları teşkili mukteza-yı irade-i seniyye-i hilafetpenahidir”.

İlk olarak kurulacak olan alaylar 4 bölükten az, 6 bölükten fazla olmayacaktır. Buna göre, her alay en az 512 kişi, en fazla 1152 kişiden oluşacaktır. Büyük aşiretlere bir veya birden fazla alay kurma hakkı verilmekte olup, küçük
aşiretlere ise birkaç bölük kurma hakkı verilmektedir. Ancak kesin bir şekilde alay tesis edilmesi ve eğitim amacıyla aşiretlerin birleştirilmesi yasaklanmakta olup sadece savaş durumunda Ordu kumandanlarının ve merkezi otoritenin emriyle aşiretlerin birleştirilmesi belirtilmektedir.

Hamidiye Alayları hayvan, elbise ve koşum takımlarını kendi imkânlarıyla elde edeceklerdir. Devlet tarafından verilecek olanlar ise; tüfek, cephane ve sancaktır.

Nizamnamenin 7. Maddesinde belirtilenler ise, eğitim amaçlı olarak alayların merkezi orduda eğitimi ve komuta kademesinde bulunacak olan asker sayısını, terfi şeklini ve eğitim şeklini göstermektedir. On sekizinci madde de ise, Başkentteki Süvari Mektebinde tahsil görmek üzere her alaydan bir çocuk seçilip teğmen rütbesiyle alayına ve memleketine tayin edileceği öngörülmektedir.

1895 yılında alay sayısının 65’e ulaştığı, bu 65 alayın 2 tanesi Karapapak aşiretinden olup 63 tanesi ise Kürt aşiretinden oluşmaktaydı. Hamidiye Alaylarının önemli özelliklerinden biri de alay kuran Kürt aşiretlerinin Şafii ve Sünni mezhebinden olmalarıdır. Alayların Subay kadrosu konusunda, 22. 23. 24. ve 25. maddelerde şunlar belirtilmektedir; Subaylar, İstanbul’daki süvari mektebine alınan çavuşlardan teşkil edilecek, kâfi gelmezse eksik kalan yerlere ise aşiret ileri gelenlerinden tayin yapılacaktı.

Sultan, alayda yer alan aşiret reislerine; Nişanlar, unvanlar ve rütbeler vermekte olup Saraya onları kabul
ediyordu. Alaya dâhil olmak ise aşirete maddi yönden bir güç kazandırıyordu. Bununla aşiretlerin kendilerini koruması ve öteki aşiretlerle boy ölçüşebilmesi için aşiretlere gerekli bir ayrıcalık verilmekteydi. Kısaca belirtirsek Aşiretler, Hamidiye Alaylarına yazılarak geniş imtiyazlar kazanıyorlardı.

Kurulmuş olan Hamidiye Süvari Alaylarının her birine; bir tarafında Padişah arması ile işlenmiş kırmızı atlastan sancak, diğer tarafına da Kuran-ı Kerim’den bir ayet bir de beyaz ipek kumaşa yaldızlı şekilde yazılmış fermanlar gönderilmişti. Alayların Nizamnamesi ve nasıl eğitim alacakları bu fermanlarda belirtilmişti. Fakat ne Nizamnamelere ne de fermanlara uyulduğunu söylemek mümkün değildir.

İkinci Nizamname (1896)

Bu Nizamname ile 1891 yılında çıkarılan Nizamnamenin eksikliklerini gidermek ve Alayları disiplin altına alma amacı oluşturulmak istenmiştir. Alayların ortaya çıkardığı çelişkileri ve sakıncalı durumların oluşmasının engellenmesi
düşünülmüştür.

İkinci Nizamname 1896 yılı başlarında hazırlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Nizamname on iki kısım ve bir zeyl (ek) olmak üzere 121 maddeden ayrıca kısa bir giriş ile sonunda bulunan Madde-i Mahsusa adıyla bir bölümden oluşmaktadır. İkinci Nizamname ilk Nizamnameden farklı olarak açık, düzenli ve ayrıntılı bir şekle sahiptir.

Hamidiye Alaylarının kadro ve eğitim sorunu da bu Nizamnamede düzenli bir hale getirilmiştir. Aşiret mekteplerinin 1892 yılında açılması ile beraber alay kadrolarında yer alacak subayları yetiştirmek ve bu mektepte yetiştirilecek subayların merkezi otoriteye sadık olarak eğitim almaları hedeflenmiştir. Bundan dolayı aşiret ileri gelenlerinin eğitim çağındaki çocukları aşiret mekteplerinde eğitim alarak, yetiştirilmek istenmiş ve alaylara subay olarak gönderilmesi amaçlanmıştır.

Hamidiye Alaylarının Reis ve Subay Listesi

Hamidiye Alaylarının Reis ve Subay Listesi aşağıdaki gibidir:

 32. Hamidiye Süvari Alayı: Kaymakam Selim Beg, Fezli Ağa’nın oğlu- Hınıs
 32. Hamidiye Süvari Alayı: Binbaşiyi evvel Yusuf Ağa oğlu, Sait Ağa- Varto
 33. Hamidiye Süvari Alayı: Ali Ağa oğlu, Mahmut Beg, Varto girişi- Hınıs
 36. Hamidiye Süvari Alayı: Derviş Ağa oğlu, Halit Bey- Genç
 37. Hamidiye Süvari Alayı: Osman Efendi’nin oğlu, Şeyh Salih Bey- Beyazıt
 37. Hamidiye Süvari Alayı: Binbaşı Mahmut Ağa oğlu, Nebi Ağa- Beyazıt
 41. Hamidiye Süvari Alayı: Binbaşiyi evvel Memo oğlu, Muhammed Ağa-
Siverek
 46. Hamidiye Süvari Alayı: Binbaşı Şeyhmus Ağa oğlu, Yusuf Ağa-
Diyarbekir
 47. Hamidiye Süvari Alayı: Binbaşiyi sani Hüseyin oğlu, Ketip Ağa-
Diyarbekir
 48. Hamidiye Süvari Alayı: Temır Ağa oğlu, Mustafa Bey- Diyarbekir
 49. Hamidiye Süvari Alayı: Binbaşiyi evvel Sadık Beg oğlu, Mahmut Efendi-
Cizre
 49. Hamidiye Süvari Alayı: Bainbaşiyi evvel Abdi Ağa oğlu, Fettah Ağa-
Cizre
 49. Hamidiye Süvari Alayı: Mustafa Paşa oğlu, Abdülkerim Beg- Mardin.

 

Hamidiye Alaylarını Oluşturan Aşiretler

Birinci Liva Alay Numarası

Merkez: Karakulliya
Zilan Aşireti 3 4 5
Karapapak Aşireti 6
Adamanlı Aşireti 9 10
Haydaranlı Aşireti 11 12
Celâli Aşireti 37 38
Şazili Aşireti 57

İkinci Liva Alay Numarası

Merkez: Hınıs
Camadanlı Aşireti 8
Çiranlı Aşireti 31 32 33
Zirikanlı Aşireti 34 35
Cibranlı Aşireti 36

Üçüncü Liva Alay Numarası
Merkez: Malazgird
Sipikanlı Aşireti 1 2
Karapapak Aşireti 7
Hüsnanlı Aşireti 26 27 28 29 30

Dördüncü Liva: Alay Numarası
Merkez: Erciş
Leyuli Aşireti 13 14 15 16
Haydaranlı Aşireti 21 22 23 24 25

Beşinci Liva Alay Numarası
Merkez: BaĢkale
Mukârî Aşireti 17
Milan Aşireti 18
Şemsikî Aşireti 19
Şukufti Aşireti 20 56
Takurî Aşireti 39

Altıncı Liva Alay Numarası
Merkez: Mardin
Milli Aşireti

Karakeçi Aşireti 45 46
Tay Aşireti 47
Miran Aşireti 48 49
Artuşu Aşireti 50

Yedinci Liva Alay Numarası
Merkez: Urfa
Kays Aşireti 5 1 5 2
Berâzî Aşireti

 

KAYNAKLAR:

-Argunhan, Hamidiye Alayları ile Koruculuk ilişkisi.

-Ali Karaca, Anadolu Islahâtı ve Ahmet Şâkir Paşa (1838-1899), 1. bs.
Eren Yayıncılık, İstanbul, 1993

-Urfa Hamidiye Alayları, Oğuz Gümüştekin, Lisans Tezi.

-Kodaman, “Hamidiye Hafif Süvari Alayları (II. Abdülhamit ve Doğu Anadolu Aşiretleri)

-Üner, Aşiret, Eşkıya ve Devlet.

-Argunhan, Hamidiye Alayları ile Koruculuk İlişkisi.

-Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Osmanlı
Belgelerinde Ermeni-İngiliz İlişkileri II (1891-1893), (Ankara, Başbakanlık Devlet Arşivleri, 2004)

-Martin Van Bruinessen, Ağa, Şeyh, Devlet, çev. Banu Yalkut, 1. bs. İstanbul, İletişim Yayınları.

AYRICA BAKIN

Murat Orkun Çerçi Kimdir Hayatı

Murat Orkun Çerçi, 4 Temmuz 1974 tarihinde İstanbul’da  dünyaya geldi. ilkokulu Fatih/Karagümrük Neslişah ilköğretim okulunda …

error: LÜTFEN KOPYALAMAYIN OKUYUN!