İngiltere, Birleşik Krallık’ı meydana getiren dört ülkeden biridir. Batıda Galler ve kuzeyde İskoçya ile komşudur. Kuzeybatısında İrlanda Denizi, güneydoğusunda da Kelt Denizi bulunur. Ülkenin doğusunda, kıta Avrupası ile ayrıldığı yerde Kuzey Denizi; güneyinde ise Manş Denizi bulunur.
Ülkenin başkenti, hem Birleşik Krallık’ın hem de (Brexit öncesinde) Avrupa Birliği’nin en büyük metropol alanına sahip olan Londra şehridir. İngiltere’nin genel olarak Londra’da yoğunlaşmış olan yaklaşık 56,3 milyonluk nüfusu, Birleşik Krallık nüfusunun %84’ünü oluşturmaktadır.
Londra dışında ise nüfus, genel olarak 19. yüzyılın endüstri bölgelerinden olan Midlands, Kuzey Batı, Kuzey Doğu ve Yorkshire’da yoğunlaşmıştır.
1535 yılından sonra Galler’i de kapsayan İngiltere Krallığı, 1707 Birlik Yasaları’nın yürürlüğe girmesiyle 1 Mayıs 1707’de ayrı bir egemen devlet olmaktan çıktı. Bunun sonucunda İskoçya Krallığı’nın da dahil olduğu Büyük Britanya Krallığı kuruldu.
1801’de Büyük Britanya, başka bir Birlik Yasası aracılığıyla İrlanda Krallığı ile birleşerek Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı oldu.
1922’de Özgür İrlanda Devleti Birleşik Krallık’tan ayrıldı ve Birleşik Krallık’ın adı Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı olarak değiştirildi.
England adı, 5. yüzyılda Saksonlarla birlikte adayı istila eden Cermen halkı Angluslardan (İngilizce: Angle) kaynaklanır.
Angleland (Anglus diyarı) olarak kullanılan isim, zamanla günümüzdeki şekline dönüşmüştür. Ülkeyi tanımlamak için Türkçede kullanılan İngiltere sözcüğü ise İtalyancadaki Inghilterra ve Fransızcadaki Angleterre adlandırmalarına dayanmaktadır. Terra; toprak, arazi anlamlarına gelmektedir.
İngiltere adı günümüzde yaygın olarak uluslararası medyada ve zaman zaman da resmî düzeyde Birleşik Krallık veya Büyük Britanya anlamında kullanılır.
Halkın büyük bir kısmı üzerinde Anglikan Kilisesi hâkimdir. İskoçya Kilisesinin mensupları da vardır. Katolik, Metodist ve Baptist mezhepleri de mevcuttur. Ayrıca Müslüman, Ateist, Yahudi ve Budist insanlar da vardır.
Birleşik Krallık’ta 5 ila 16 yaş arasında eğitim zorunludur. Öğrencilerin %95’i devlet okullarında ücretsiz eğitim görürler. Ayrıca özel okullar da bulunur. Okulların sayısı 38.000’i bulur.
Devlet okullarında ortalama 20 kişiye bir öğretmen düşer. Birleşik Krallık’ta 91 Üniversite, 115 yüksek okul, ayrıca 700’ü aşkın teknik ve ticari kolej, sanat ve öğretmen okulları gibi çeşitli yüksek eğitim kurumları vardır.
İngiliz sosyal refah sistemi; sağlık hizmetini, personel sosyal hizmetlerini ve sosyal güvenliği ihtiva eder.
Sağlık hizmeti, gelire bakılmaksızın İngiltere’de ikamet eden herkese verilir. Sosyal güvenlik sistemi, muhtaç durumda olan kimselere ve ailelere yardım sağlar. Hükûmet, sağlık hizmetinden doğrudan doğruya sorumludur. Sağlık hizmetleri ve sosyal güvenlik faaliyetleri mahalli sağlık kurulları ve sağlık yetkilileri tarafından yürütülür.
İngiliz Kaynaklarında Kürtler Kim
İngiltere’nin Kürtlerle ilgilenmeye başlaması 1800’lü yıllarda bölgeye gönderdiği misyonerler, siyasi nitelik ve amaçlı Doğu araştırmacılar, konsolosluklar ve buralarda görevlendirilen çeşitli istihbarat elemanları ile başlamış ve yıllarca bunlar vasıtasıyla sürdürülmüştür.
İngilizlerin Kürtlerle ilgili yaptıkları ilk çalışmalar diplomat ve yazar James Morier’in yaptığı çalışmalardır. İran Krallık Sarayında danışmanlık da yapan Morier, Doğu’da uzun yolculuklar yapmış ve Kürtlerin yaşadığı coğrafya hakkında birçok eser yazmıştır.
1812 yılında “A Journey Through Persia, Armenia and Asia Minor (İran, Ermenistan ve Anadolu’dan Geçen Bir Yolculuk” ve 1818’de “A Second Journey Through Persia, Armenia and Asia Minor, to Constantinople, Between the Years 1810 and 1816 (1810 ile 1816 Yılları Arasında İran, Ermenistan, Anadolu’dan İstanbul’a İkinci Bir Yolculuk” isimli eserlerini yayınlamıştır.
İngiliz seyyah ve devlet görevlisi Frederick Richard Maunsell, 1894 yılında yayınladığı ‘Kurdistan (The Geograpical Journal, V:3, No:2, pp:81-92)’ başlıklı makalesinde; Erzurum, Erzincan, Dersim, Ağrı, Kirdi, Kirmanşah, Musul ve Diyarbakır bölgesini ‘Kürdistan’ içinde değerlendirmiş, yazısının sonuna koymuş olduğu ‘Map of Central Kurdistan’ haritasında ‘Merkezi Kürdistan’ı çizmiştir.
Maunsell’in İngiliz arşivinde ‘WO 33/325’ numarayla kayıtlı olan ve yayınlanmamış olan 600 sayfalık çalışmasında ise, İran Kürfezi’nden Erzurum’a kadarki yerleşimlerden ve buralarda bulunan Kürt aşiretlerinden söz etmiştir. 1895 yılında ‘A Journey in Persian Kurdistan (The Geographical Journal, V:6, No:5, pp:453-7)’ başlıklı makalesini yayınlayan Walter Harris ise Sine çevresinde ikamet eden Talaku, Belilon, Galbari, Kumassi, Orami, Merivan, Manumi, Perpaşi, Lali, Zan, Meraki, Buraki, Şamasur, Şeyh İsmail, Gürgi, Petrevan, Kolesar, Jafakobadi, Braz, Sagaru, Savgan, Lak; Sağuç Bulak çevresinde ikamet eden Mangur, Malkari, Alan-Dulikan, Kului, Govrik, Darmai, Baski-Kolostah; Bane çevresinde Tarjani, Daştali, İktar Dini, Hüseyin Beg aşiretlerinin olduğunu söylemiştir.
Dr. Necat Abdulla’nın İngiliz kütüphanelerinden hareketle 2009 yılında hazırladığı 406 sayfalık “Bîblografyay Kurdnasî- Kurd û Kurdistan le serçawe Îngilîzîyekanda/Bibliography of Kurdology” isimli çalışmasında en eski eserlerden 2009 yılına kadar olan 870 İngilizce kaynakta Kürtlere dair bilgi bulunduğu notu düşürülmüştür.
İngiltere’nin önemli gelir kaynağı eskiden bu yana ticaretti. Sömürgelerden ve geri kalmış ülkelerden alınan hammaddeler işlenerek yine bu ülkelere satıldığından ekonomik zenginlik büyük boyutlara ulaşmıştı. Sömürgeler bağımsızlıklarını kazandıktan sonra bu durum değişmiştir.
Bernamegeh Türkçe
UYARI: Yazıların izinsiz kopyalanması ve Web Sitelerinde yayınlanması kesinlikle yasaktır. Hakkınızda yasal işlemlerin başlatılabileceğini lütfen unutmayın!