VII. Kleopatra, Ocak MÖ 69’da doğduğu bilinmektedir. VII. Kleopatra, Antik Mısır’ın son Helenistik kraliçesidir.
Asıl unvanı VII. Kleopatra olmasına rağmen kendisinden önce gelenler unutulduğu için, kısaca Kleopatra olarak bilinmektedir.
Etimolojik olarak Latinceye Kleopatra, “babasının yüceliği” anlamına gelen Antik Yunan Kleopátra’sından (Grekçe: Κλεοπάτρα); Grekçe: κλέος (kléos, “zafer”) ve Grekçe: πᾰτήρ (patḗr, “baba”)’dan gelmektedir.
Eril şekli ya Kleópatros (Grekçe: Κλεόπᾰτρος) ya da Pátroklos (Grekçe: Πᾰ́τροκλος) olarak yazılırdı.
Kleopatra, Büyük İskender’in kız kardeşinin yanı sıra Yunan mitolojisinde Meleager’in karısı Kleopatra Alcyone’nin de adıdır.
V. Ptolemy Epiphanes ve Kleopatra I Syra’nın (Selevkos prensesi) evliliği yoluyla, bu isim Ptolemaios hanedanlığına girdi.
Kleopatra’nın kabul edilen adı Theā́ Philopátōra(Grekçe: Θεᾱ́ Φιλοπάτωρα) “babasını seven tanrıça” anlamına gelmektedir.
Kleopatra İskenderiye’de dünyaya geldi. Aslen Yunan olan Kleopatra, babası XII. Ptolemaios’un ölümünden sonra kardeşi XIII. Ptolemaios ile beraber tahta çıktı.
Babası hayatını kaybettiğinde 18 yaşında olan Kleopatra yönetimde kendinden 8 yaş küçük kardeşine kıyasla baskın bir figür haline geldi.
O zamanlar Mısır’da egemen olan Yunanlar, Mısır toplumuna karışmamak için kendi soylarından olan kişilerle evleniyorlardı, bu yüzden Kleopatra’nın kardeşi ile evlenmiş olabileceği iddia edilmiştir. Fakat bu konu hakkında kesin bir kanıt bulunmamaktadır.
Halkın içine girebilmek ve halkın kendisini benimsemesi için kendini Antik Mısır dinine adadı.
İlerleyen zamanlarda kardeşi tarafından iktidardan uzaklaştırıldı ve Suriye’ye sürgüne gönderildi.
Burada bir ordu toplayarak kardeşiyle Mısır’ın doğu sınırında bulunan Pelusium şehrinde çatışmaya hazırlandı; fakat Roma diktatörü Sezar’ın gelmesiyle geçici bir barış ortaya çıktı.
Kleopatra iktidarı yeniden ele geçirmek için Roma’nın desteğine ihtiyaç olduğunu düşünmekteydi.
Kleopatra, Roma’nın desteğiyle Mısır’ın eskiden sahip olduğu Filistin ve Suriye’yi yeniden alabileceğine inanmaktaydı.
Kısa süre sonra Roma diktatörü Sezar ile yakınlaştı. Kleopatra’nın bir halı içinde Sezar’ın sarayına girdiği ve bu büyük kralı kendine aşık ettiği rivayet edilmektedir.
İskenderiye’de kışı kardeşinin orduları tarafından Sezar’la beraber kuşatma altında geçiren Kleopatra, Roma desteğinin baharda gelmesiyle Mısır’ın egemenliğini tekrardan ele geçirdi. Bu olaydan sonra kardeşi ülkeyi terk etti ve Nil sularında boğuldu.
Kardeşinin aradan çekilmesiyle Kleopatra iddialara göre kardeşi olan XIV. Ptolemaios ile evlendi. O sırada Sezarion adıyla da bilinen bir çocuk dünyaya getirdi; fakat çocuğun babasının Sezar mı, Ptolemaios mu olduğu tam olarak bilinmemektedir.
MÖ 44 yılında ikinci kocası da ölen Kleopatra, Mısır’ı küçük oğluyla beraber yönetmeye başladı.
Sezar ölünce Roma İmparatorluğu, tahta çıkan Octavian (Sezar’ın yeğeni ve resmi evlatlığı) ve Marcus Antonius arasında ikiye ayrıldı.
Doğu, artık Marcus tarafından yönetilmekteydi ve Marcus’un ilk işi de Mısır’ı ziyaret etmek oldu.
Antonius, Kleopatra’ya delice âşık oldu. Kleopatra’nın Antonius’tan Alexander Helios ve Cleopatra Selene isimli ikizleri dünyaya geldi. Bir süre Tarsus’ta yaşadılar ve bu yıllarda Octavius’a savaş açtılar.
Aktium’da yapılan savaşta Kleopatra ve Marcus kaçmak zorunda kaldı. İskenderiye’deki sarayına dönen Kleopatra’nın kendisini bir kobraya sokturarak intihar ettiği rivayet edilmektedir.
Fakat son zamanlarda zehir içerek öldüğü anlaşılmıştır. Kolay yapılan bu zehir, acı çektirmeden birkaç saat içinde öldürüyordu. Kleopatra hayatını kaybettiğinde 39 yaşındaydı.
Shakespeare, Antonius ve Kleopatra isimli eserinde Kleopatra’dan bahsetmiştir.
