Kürtçe (Kürtçe: Kurdî, کوردی) veya Kürt dilleri, Hint-Avrupa dil ailesine bağlı Hint-İran dillerinin Kuzeybatı İran koluna giren ve Türkiye’nin doğu ve güneydoğusu, Suriye’nin kuzeyi, Irak’ın kuzeyi ve kuzeydoğusu ile İran’ın batısında yaşayan Kürtler tarafından konuşulan bir dil grubudur. Orta Doğu’nun Arapça, Türkçe ve Farsçadan sonra en çok konuşulan dördüncü dilidir. Başlı başına tek bir dil değil Türk dilleri örneğinde olduğu gibi birçok farklı lehçeden oluşan bir dil grubudur. Türkiye’de Kürtçe ile kastedilen büyük oranda bu dil grubunun ülkede en çok konuşulan kolu olan Kurmancidir.
Coğrafi dağılımı
Kürtçe; yukarıda belirtilenler haricinde Ermenistan, Gürcistan, Türkmenistan, Lübnan, Afganistan, Rusya gibi ülkelerde az sayıda konuşanı bulunmaktadır.
Lehçeler
Kürtçenin genel olarak kabul gören dört lehçesi vardır: Kurmançca (Kurmancî), Soranca (Soranî), nispeten az sayıda kişi tarafından konuşulan bir güney lehçesi Leki ve Kelhur Zazaca (Zazakî) ve Gorani (Hewrami) de bazı dilbilimciler tarafından Kürtçenin birer lehçesi olarak değerlendirilmektedir.
Kurmanci (Kuzey Kürtçe)
Kurmanci, en yaygın Kürt lehçesidir. 15-17 milyon kişi tarafından Türkiye, Suriye, Irak, İran ve Ermenistan’da konuşulmaktadır. 1930’lu yıllardan itibaren Kurmanci Kürt-Latin alfabesi ile yazılmakta ve şu anda dil genişletme sürecini yaşamaktadır.
Cizre’deki Botani şivesini standard lehçe yapma yönünde çabalar vardır. Bu şive Kamuran Bedirxan tarafından 1920’lerde Kürt grameri üzerine yazılan kitap için temel olarak alınmıştır. Arapça kökenli sözcükler öbür şivelerin ve lehçelerin öz Kürtçe karşılıklarıyla değiştirilmeye de gayret ediliyor.
Kurmancinin şiveleri: Sancari, Cudikani, Urfi, Botani, Beyazidi, Hakkari, Koceri, Cezire, Akra, Dohuk, Amadiye, Zaho, Surçi, Koçani, Erzurumi, Bircandi, Elburzi, Herki, Şikaki.
Sorani (Orta Kürtçe)
Soraninin yazımı için çoğunlukla Arap-Fars alfabesi kulӀanılır. Son zamanlarda Kürtçe, Latin alfabesine geçme teşebbüsleri de olmuştur. Bu lehçede yazılı kaynak nispeten çoktur.
Soraninin dağılımı Süleymaniye’ye kadar uzanan Kürt Baban hanedanlığınla bağlıdır. Bu şehrin ticari gücü Soraninin yaygınlaşmasını sağlamıştır, böylece Kelhuri ve Havrami konuşanların sayısı azalmıştır.
Bugün Sorani, Kurmanci için saf sözcük türetme kökeni olarak görülüyor.
Şiveler: Erbili, Pişdari, Kerküki, Hanakini, Kuşnavi, Mukri, Süleymani, Bingirdi, Garrusi, Ardalani, Sanandaji, Varmava, Garmiyani, Cafi .
Güney Kürtçe
Şiveler:
- Kelhuri, Kermanşahi: çoğunlukla batı İranda konuşulur, Kermanşah şehri ve etrafında.
- Feyli: Feyli aşireti tarafından kullanılır, İlami olarak da tanınır. Doğu Irakta Diyala eyaletinin İran sınırlarına yakın Hanekin bölgesinde konuşulur ve İranda İlam eyaletinde. Ayrıca Kermşanşah eyaletinin parçarlarında ve etrafında mevcuttur.
- Sencabi: Hevraman ve Guran bölgerinde varlığını sürdürür.
Diğer şiveler: Gerusi (Bıcari), Melekşahi, Kolyayi, Baryayi, Kürdali
İran-Irak hattı dışında Türkiye’de Şeyhbızın aşireti tarafından konuşulur.
Leki
Güney lehçesine yakınlık arzeder, fakat zamanla Farsçanın etkisi altında kalmıştır. Batı Luristan, İlam ve Hamadan eyaletlerinde: Aliştar, Kuhdaşt, Nurabad-i Dulfan ve Hürremabad’da konuşulur. Zendler’in kullandiği lehçedir.
Zazaki
Zazaca da Kürtçe’nin diğer lehçeleri gibi Kuzeybatı İrani diller grubundadır. Burada Gorani ile beraber Zaza-Gorani olarak adlandırılan jenetik grubunu oluşturur. Farklı görüşler olmakla birlikte, kimi dilbilimcilere göre Zazaca Kürtçe’nin bir lehçesidir. Zazaların kendi dillerini Kırdki/Kırdi veya Kırmancki olarak isimlendirmelerinin de bunda etkisi vardır.Ayrıca Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde, Bingöl Kürtlerinden söz edilirken, Zazalardan Kürt, Zazacadan da Kürtçe’nin bir lehçesi olarak bahsedilir.
Gorani (Hewrami)
İran – Irak sınırındaki Hawraman Dağlarında konuşulan bu dil, oldukça zengin bir geçmişe sahiptir. Farklı görüşler olmakla birlikte, birçok dilbilimci tarafından Kürtçe’nin lehçeleri arasında sayılmaktadır.
Alfabeler
Kürtçe Latin, Kiril ve Arap alfabeleriyle yazılır:
Arap harflerinden oluşan Kürtçe alfabesi
Kürtçenin günümüze kadar gelen birçok eseri Arap harfleri temelli alfabeyle yazılmıştır. Klasik Kürt Edebiyatı şiirleri, divan, mevlid ve diğer birçok eserleri bu alfabeyle yazılmştır. Bu alfabe Arap alfabesine Farsça’daki پ (p), چ (ç), ژ (j), گ (g) harfleriyle Kürtçeye has ڤ (v) harfinin eklenmesinden oluşur. Günümüzde Soranî lehçesi için kullanılan alfabede bu harflerin dışında ڕ (rr), ڵ (ll), ە (e), ێ (ê), ۆ (o) harfleri de eklenmiştir. Arapça’daki ث (se), ذ (zel), ص (sad), ض (dad), ط (tı), ظ (zı) harfleri ise Soranî alfabesinde bulunmaz.
Latin-Kürtçe Alfabesi
Latin harflerini temel alan Kürtçe alfabe 31 harften oluşur.
- A B C Ç D E Ê F G H I Î J K L M N O P Q R S Ş T U Û V W X Y Z
- a b c ç d e ê f g h i î j k l m n o p q r s ş t u û v w x y z
Bu alfabece karşılanan 31 sesten 8’i ünlü, 23’ü de ünsüzdür. Ünlüler a, e, ê, i, î, o, u, û’dir.
Fonetik
Kürtçenin seslendirmesi yazılımla çoğu zaman aynı olan 31 harfinden, sekiz tane ünlü vardır (a e ê i î o u û) ve 23 ünsüz (b c ç d f g h j k l m n p q r s ş t v w x y z).
Küçük harfler: a b c ç d e ê f g h i î j k l m n o p q r s ş t u û v w x y z
Büyük harfler: A B C Ç D E Ê F G H I Î J K L M N O P Q R S Ş T U Û V W X Y Z Bunun yanında “xw” ve “rr” digrafı da vardır.
Alfabedeki 31 harfle yazılan seslerin dışında ç, k, p, t seslerinin sert ve yumuşak olmak üzere iki farklı telaffuzu vardır. Latin-Kürtçe Alfabesini hazırlayan Celadet Ali Bedirhan da bu sesler arasındaki nüanslardan bahseder. Bunlar için alfabeye harf eklemek gerekmediği görüşündedir, fakat mesela x harfinin varyantı olan (Arapça’daki gayn غ harfi gibi telaffuz edilen) ses için Ẍẍ işaretini isteyenlerin kullanması için önerir[22] (Bu tek başına bir harf olmayıp bir ses farkını göstermek için kullanılan bir işarettir). Soranî lehçesini yazmak için kullanılan Arap alfabesi temelli Kürtçe alfabede “rr” (ڕ) sesiyle birlikte “ll” (ڵ) sesi için de birer harf vardır.
Dilbilgisi
Hint-Avrupa Dil Ailesinin İrani grubunda Kürtçe, Farsça ve Paştu gibi diller bulunur. Bu diller tahmin olarak aynı kökten doğmuştur ve zamanla ayrı gramer kurallarına sahip birer dil olmuşlardır. Örneğin Kürtçe’de bulununan “erillik-dişillik” tüm İranî dillerde yoktur. Sadece Kurmanci, Zazaca, Lorice, Goranicede eril/dişi mevcutdur. Kürtçede, Kurmanci ve Zazaca’da 3 cins (casus) vardır: eril (masculin), dişi (feminin), cinsiz (neutre). Örnek olarak “ap (Amca)” ve “met (hala)” kelimelerini ele alalım. Bu isimler akraba ismi olduğu için ve isimleri alan kişilerin de cinsiyeti belli olduğu için, cinsiyet belirten ek, rahat ve kolay bir şekilde gelir. Dişillik (feminin) eki “a“dır, erillik (masculin) eki de “ê“dir.
- Apê min (mamê min) – Benim amcam
- Meta min – Benim halam
Akraba isimlerinin dışında, varlık ve kavram isimlerine de gelen ekler bu kurala uyar. Varlık ve kavramlar, Kürtlerin yaşayışına, edindikleri deneyimlere bağlantılı olarak varlıklara bakış açısına göre şekillenir. Buna bağlı olarak bazı varlık ve kavramlar, birtakım özelliklerine göre eril yani erkek olur, bazıları da dişil yani kadın olur. 2 örnek verelim. Poz (burun) ve mal (ev) isimlerini ele alırsak, burun Kürtçede erildir yani erkektir, buna bağlı olarak gelen ek “ê” olur. Ev kelimesi de dişildir yani kadındır, buna bağlı olarak gelen ek “a” olur.
- Pozê min – Benim burnum
- Mala min – Benim evim
Bir kişi Kürtçede “arkadaşım” dediği zaman; dişil veya eril olduğu hemen belli olur. Arkadaş kelimesi “heval”dır.
- Hevalê min (benim erkek arkadaşım)
- Hevala min (benim kadın arkadaşım)
Kürt dilinin bazı kelimelerde mantığı
1) “kerguh veya” kêrvuşk (tavşan) : “ker“, Kürtçede “eşek” demektir. “guh” ise “kulak” anlamına gelir. Burada kelime oluşurken verilen anlam, kulağın eşeğe benzediğine göredir. Tavşanın kulakları eşeğin gibi sivrice ve uzun. Tavşanın kulağının eşeğe benzediği olma özelliğine bakılır ve isim ona göre şekillenir. Bu kelime Farsçada “xerguş” olarak geçer, “xer” Farsçada “eşek” ve “guş” “kulak” anlamındadır.
2) “xalxalok” (uğur böceği) : “xal“, Kürtçede “nokta” demektir. “ok” ise “cik” gibi bir ektir. Bu ekler, geldikleri kelimelere “sevecenlik ve küçültme” anlamı yüklerler. Uğur böceğinin sırtında noktalar vardır. Yani birden fazla nokta vardır. Bu kelimede de, gördüğümüz gibi, “xal” kelimesi iki defa tekrar edilmiştir. Sona gelen “ok” eki de, kelimeye sevecenlik ve küçültme katmıştır. Farsçada buna “xanwade” söylenir, Farsçada da “xal” nokta anlamındadır.
Kelime Dağarcığı
- Kürtçede hayvanın yaşına göre farklı adlar verilebilir:
Erkek kuzuların isimleri Kürtçede 4 yaşına kadar 4 kez değişiyor. Birinci yıl “berx”, ikinci yıl “kavir”, üçüncü yıl “hogeç”, dördüncü yıl “maz ve beran ” olur. Koç ismi “Maz” ve “Mazman” şeklinde değişir. Hatta Kürtçede süpürgenin yirminin üzerinde adı vardır. Bazi örnekler; gêzik, gêzî, havlêk, kinoşe, melkes, sivnik, sizik.
- Bazı dillerde “sürü” (çoğul anlamda) herhangi bir ismin önünde kullanılabilirken Kürtçe her cümleye değişik kelimeler kullanılıyor.
“Bir sürü kuş uçtu, bir sürü koyun otluyor, bir sürü kurt gördüm, bir sürü at geçti, bir sürü adam geçti.” Kürtçede bunların hepsi farklı ifade edilir: “Refê teyran, keriye pez, garrana dewar, exiriyê hespan, peranî yan jî zurbê guran, qeflê meriyan.”
‘Min kerî merî dît’ veya ‘Min naxire merî dît” denilmez.
- Kürtçede bir şeye küçüklük anlamı yüklenmek istendiği zaman kelimelerin sonuna –ik eki getirilir.
Örnekler: Şiv “Sopa”, Şivik “Küçük sopa” demek. Law “Oğul”, Lawik “Küçük oğlan” demek. Bu kelime Türkçeye hakaret unsuru olarak geçmiştir.
- Kürtçede bir şeye “dahalık” anlamı yüklenmek istendiği zaman kelimelerin sonuna –tir eki getirilir. Örnek: Mezin “Büyük”, Mezintir “Daha büyük” demek.
Edebiyat
Kürt edebiyatı, halk edebiyatı ve yazılı edebiyat olarak ikiye ayrılır. Sözlü edebiyat, yani halk edebiyatı, yaklaşık bin yıl öncesine kadar dayanan yazılı edebiyata göre çok daha eskidir.
Kürtçenin edebi ürünlere sahip önemli bir lehçesi Kurmanci’dir. Kurmancî lehçesinin 15. yüzyılda yazılmış olan bazı edebi eserler günümüze kadar ulaşmıştır. Bu lehçeyle yazan Kürt şairleri arasında ilk akla gelenler Elîyê Herîrî (1009-1080), Hasan Ertuşi (1417-1491), Feqîyê Teyran (1590-1660), Melayê Cizîrî (1570-1640) ve Ehmedê Xanî (1650-1707)’dir. Ehmedê Xanî’in Mem û Zîn adlı ünlü eseri birçok kez yayımlandı. Türkçeye ilk kez 1930’da çevrilen Mem û Zîn, daha sonra M. Emin Bozarslan tarafından tekrar çevrilmiştir.
Bunlara Kürtçe şiir yazdığı belirtilen Abdussamed Babek (ölüm tarihi: 1019 veya 1020) ile Diyarbakırlı kadın şair Sırrı Hanım (1814-1877) eklenebilir. Kimi yazarlar Osmanlıedebiyatının ünlü isimlerinden Nef’i (1572-1655) ve Nabi (1642-1712)’nin de Kürtçe şiirlerinin bulunduğunu belirtmektedir.
Kürtçenin ilk romanı Şivane Kurmanca (Kürt Çoban) ise 1935 yılında Sovyetler Birliği’nde Ereb Şamilov tarafından yazılmıştır.
Prof. Qanatê Kurdo’nun belirttiğine göre 1911’de Viyana’da yayınlanan Ezidilerin kutsal kitabı Kitab el Celve, Kürtçenin Güney lehçesiyledir. Ona göre bu kitap 11-12. yüzyıllarda, O. L. Vilçevski’ye göre ise 17. yüzyılda yazılmıştır.
BERNAMEGEH
UYARI: Yazıların izinsiz kopyalanması ve Web Sitelerinde yayınlanması kesinlikle yasaktır. Hakkınızda yasal işlemlerin başlatılabileceğini lütfen unutmayın!