Türkiye’de sansür, hükûmetlerin siyasi ve toplumsal gerekçelerle geleneksel medya, internet ve sosyal medya üzerinde uygulanan yasaklar ve sansür uygulamalarını işaret ediyor.
AKP ve MHP’nin “dezenformasyonla mücadele” adı altında getirdiği kanun teklifi, Meclis Genel Kurulunda görüşülmüş büyük endişe ve tepkilere neden olmuştu.
Kanun muhalefet partileri tarafından “muhalif basını susturma yasası” olarak tanımlanmıştı.
Gazetcilik meslek örgütleri tarafından Dezenformasyon gerekçesiyle sansüre yol açacağı belirtilen ‘Dezenformasyonla mücadele yasası’nın Meclisin ilk gündemi olacağı bildirildi.
Meclisin açılmasıyla birlikte ilk gündeminin dezenformasyon yasası olarak da bilinen ‘Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ olacağı gündemde.
AKP’li Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, 1 Ekim’de başlayacak yeni yasama yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nun ilk gündem maddesinin Dezenformasyon Yasası’ olarak adlandırılan ‘Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ olacağını açıkladı.
Ünal, “Temmuz ayı içerisinde kamuoyunda ‘Dezenformasyonla mücadele yasası’ olarak bilinen ‘Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni ekim ayına ertelediğimizi ifade etmiştik. Bu ertelemeyi de muhalefetle, diğer gruplarla yaptığımız istişarelerle gerçekleştirmiştik. Şimdi 1 Ekim’de Meclis açıldığında ilk sırada Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini, yani dezenformasyonla mücadele kanununu ilk gündem olarak alıyoruz” dedi.
40 madde olan teklifin yasalaşması ile, Türk Ceza Kanunu’nun 217. maddesine “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu eklenecek.
Maddeye göre “Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis” cezasıyla cezalandırılacak.
Günümüzde sansür genellikle Türklüğe hakaret sayılan kanun maddesi ve siyasi aşırılığı ifade eden yazılı veya sözlü beyanları sınırlayan yasalardan kaynaklanmaktadır.
Yine Türkiye, Sınır Tanımayan Gazetecilerin 2017 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 155. sırada yer almakta ve gazeteciler özelinde “dünyanın en büyük cezaevi” olarak anılmaktadır.
Sınır Tanımayan Gazeteciler bu ithamın nedenini baskıcı kanunlar, geniş ve muğlak yasal düzenlemeler ve paranoyak yargı olarak açıklamakta ve çözüm olarak terörle mücadele yasasının ve diğer kanun maddelerinin tamamen gözden geçirilmesini önermektedir.
Bernamegeh Türkçe