Şehir, Ankara’nın yaklaşık 750 km doğusunda ve Van Gölü’nün yaklaşık 80 km batısındadır.
100.000’den fazla nüfusu vardır ve Muş ilinin başkentidir. Nüfusun çoğu Kürtlerden oluşuyor.
Şehir Elazığ’da Keban Baraj Gölü’nde Fırat’ı oluşturmak üzere Karasu’ya katılan Murat Nehri üzerinde yer almaktadır.
Kentin görülecek yerleri arasında, tarihi 14. yüzyıla tarihlenen Ulu Cami , Hacı Şeref camileri (17. yüzyıl civarı) ve Alaeddin Bey (18. yüzyılın ilk yarısı), Aslanlı kervansarayları ( yaklaşık 17. yüzyıl) sayılabilir. 14. yüzyıl) ve St. Marineh Kilisesi’nin kalıntıları bulunmaktadır.
Kentin kuzey batısında , eski Ermeni kült alanı Aştişat’ın bulunduğu yerde kurulan Surp Karabet Manastırı ile batıda Yeğrduti Vank Manastırı tamamen yok olmuştur. Güneydeki Surp Elçi Manastırı’na ait duvarın sadece küçük bir kısmı kalmıştır.
Muş şehri, 1929 yılında Bitlis vilayetinden ayrılarak müstakil bir il olarak, il merkezi konumu haline gelmiştir.
2008 yılı itibarıyla merkez nüfusu 70 bin dolaylarındadır.
Kuzeyde Varto ilçesi , doğuda Bulanık , Korkut ve Hasköy ilçeleri ile komşudur . Güneyde Bitlis ve Batman ile batıda Diyarbakır ve Bingöl illeri de il sınırını oluşturmaktadır.
D300 ana yolu (İzmir-Van) ilçeyi doğu-batı yönünde geçmekte, D955 ana yolu Muş’ta kuzeyden gelen D300 ile buluşmaktadır.
Muş’un ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu bilinmiyor. Buna yönelik bir kaç teori var:
Kimilerine göre şehir İbraniler tarafından kurulmuştur. Bitlis Vilâyetlerinin 1914 tarihli bir salnamesinde Muş adı, “su zengini, bereketli yer ve otlak” anlamına gelen İbranice muşa kelimesinden orjin olarak verilmiştir. Aslında Muş verimli ve su zengini bir vadide yer almaktadır.
Diğer bir görüşe göre ise Muški halkı kurucu olarak adlandırır. Bu durum MÖ 12. yüzyıla denk gelmektedir. 12. yüzyıldan 8. yüzyıla kadar Asur kaynaklarında adı geçmektedir.
Muş’un Muş adında bir Japhet torunu tarafından kurulduğunu söyleyen bir dini gelenekde vardır. Antik çağda Muş çevresindeki bölge Taronit olarak biliniyordu. Muş’a o zamanlar Taron deniyordu.
Muş’un kuruluş tarihi bilinmemekle birlikte, kentin çevresinde çivi yazılı bir yazıt bulunan Urartu kralı Menua (MÖ 800) zamanında bir yerleşim olduğu sanılmaktadır.
Orta Çağ boyunca Muş, Ermenistan’ın Taron bölgesinin merkeziydi. İlk olarak 9. ve 10. yüzyıl Ermeni el yazmalarında bir şehir olarak adı geçmektedir.
8. yüzyılın sonlarında Muş, Taron bölgesiyle birlikte, burayı Araplardan geri alan Ermeni Bagratid (Bagratuni) hanedanının kontrolüne girdi. Muş ve Taron bölgesi 969’da ele geçirilerek Bizans İmparatorluğu’na ilhak edildi.
11. yüzyıldan sonra kasaba, Ahlatşahlar, Eyyubiler, İlhanlılar ve Karakoyunlular gibi İslami hanedanlar tarafından yönetildi.
10-13. yüzyıllarda Muş, tahmini nüfusu 20 ila 25 bin arasında değişen büyük bir şehir haline geldi.
1387’de Orta Asya hükümdarı Timur bölgeyi geçti ve Muş kasabasını savaşmadan ele geçirdi.
Daha sonra bölgeye Akkoyunlular hakim oldu ve 16. yüzyılda Osmanlılar kasaba ve bölgenin kontrolünü 16. yüzyılda İranlı Safevilerden aldı. Muş, 20. yüzyılın başlarına kadar Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olarak kaldı.
Muş kentinin nüfusu 2009 yılı tahminine göre 72.774’tür. Muş ili, Türkiye’nin Kürt çoğunluğuna sahip 13 ilinden biridir. Kentte diğer önemli nüfusu da Türkler (büyük bir kısmı yerli, kalanı ise Karapapaklar ve Balkan Muhacirleri), Araplar ve Sünni Zazalar oluşturur. 1915 Ermeni Kırımı’na kadar Muş’ta 25.000 Ermeni yaşıyordu.
1920 yılında yörede Hallo Ayaklanması yaşandı. Bu olaylardan sonra 1924 yılında şehir, il merkezi yapıldı. Daha sonra Şeyh Said Ayaklanması yaşanan yörede, kısa süreliğine tekrar Bitlis’e bağlanan şehir, 1929’da tekrar il merkezi oldu.
Kent, karasal ve sert bir iklime sahiptir.
Muş Aşiretleri Listesi
-Hasenan – (Hesenanlı)
-Redkî
-Xiyan
-Sason
-Motî
-Dimilî
-Elmanî
-Hesenî
-Badikî
-Çixurî
-Dilxêrî
-Türkler
-Kurdkî
-Celalî
-Şêx
-Seyidan
-Xoytî
-Bidrî
-Bilkî
-Hebedî
-Velikî
-Mala Rewan – (Mala Cumo)
-Sipkî
-Şahgedî
-Xerzî
-Belekî
-Karapapak
-Şemskî
-Bekiran
-Zirkî
-Cemaldinî
-Malbat
-Şadî
-Berjêrî
-Berazî
-Birimî
-Sorî
-Sipokî
-Etmanekî
-Xelesinî
-Qerece
-Azizî
-Hemdikî
-Keçelî
-Qotî
-Birukî
-Alikan
-Hese
-Kuroyî
-Banokî
-Millî
-Siwêdî
-Guloyî
-Hesesorî
-Sakreşî
-Cibran
-Qerbaşî
-Înguş
-Kulavsiya
-Heyderî
-Teter
-Tapî
-Hewêdî
-Mikaîlî
-Sakî
-Mexsoyî
-Temexarî
-Eloya
-Neboya
-Misêrkî
-Qendikî
-Pilekî
-Motî
-Memanî
-Moxilî
-Kenoyî
-Mala Bastem
-Pilelî
-Asî yada Asîyan
Bernamegeh Türkçe
UYARI: Yazıların izinsiz kopyalanması ve Web Sitelerinde yayınlanması kesinlikle yasaktır. Hakkınızda yasal işlemlerin başlatılabileceğini lütfen unutmayın!