Kimi kaynaklarda doğum tarihi 25 Ocak 1886 olarak geçen Babanzade ailesine mensup Mustafa Paşa’nın doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. XIX. yüzyılın ortalarında toprak sahibi bir ailede Süleymaniye’ de doğmuştur. Mustafa Paşa, Bilbaz Kürt Kabilesindendir.
1882 tarihinde Piyade subayı olarak Osmanlı ordusuna katılmıştır. 1889 yılında Kıdemli Yüzbaşılığa terfi etmiş ve Hicaz bölgesinde çeşitli görevler üstlenmiştir.
Bu dönemde Mustafa Paşa’nın Osmanlı topraklarından ayrılan Mısır yöresinde önemli faaliyetler gerçekleştirdiği ve bazı bölgeleri tekrar Osmanlı nüfuzuna geçirdiği söylenmektedir. Bölgenin haritasının çıkarılması konusundaki hizmetleri ise oldukça faydalıdır. 1893 tarihinde Hoy ve Selmas Şehbenderliğine (Konsolosluğuna) atanan Mustafa Paşa, 1894 tarihinde bölgenin Baş Şehbenderliğine (Başkonsolos) ve 1896 yılında ise Kars Şehbenderliğine atanmıştır. Bu dönemde yaptığı hizmetlerden dolayı kendisine çeşitli devlet nişanları da verilmiştir.
1898 yılında Şehbenderlik görevinden istifa eden Mustafa Paşa, Yarbay rütbesi ile 6. Ordu hizmetine verilmiştir. Burada görev yaptığı süre içerisinde Bağdat’ta çeşitli adlı olaylara da karışan Mustafa Paşa, 1902′ de Sivas Redif Ordusuna atanmıştır. 1904 tarihinde Albaylığa terfi ettikten sonra üstlendiği çeşitli görevlerden sonra 1909 tarihinde Ankara Redif Ordusuna atanmıştır. Aynı yıl Tuğgeneralliğe yükseltilen Mustafa Paşa, 21. Liva Komutanlığı görevini üstlenmiştir. Çeşitli görevlerde bulunduktan sonra, 1912 yılında Balkan Savaşı içinde Bolayır Meydan Savaşı’na katilan Mustafa Paşa, 1914 yılında emekli edilmiştir.
Emekliliğinden sonra bir süre Teşkilat-ı Mahsusa’da görev alan Mustafa Paşa, Kürt Said Paşa’nın kardeşi Safiye hanımla evlidir. Said Paşa dönemin nüfuzlu şahsiyetlerinden birisi olup, Mustafa Paşa o ve diğer akrabalarının destekleri ile 16 Aralık 1918’de kurulan ‘Divan-ı Harb-i·Örfi mahkemesi üyeliğine atanmıştır. Mahkemeler boyunca verdiği kararlar ve tavırları ile halk arasında Kürt Mustafa Paşa, Nemrut Mustafa Paşa olarak anılacak olan paşanın soyadı Yamulki’dir.
1919 Şubatında tekrar muvazzaf subay olmak için dilekçe veren Mustafa Paşa’nın bu talebi dönemin yetkililerince uygun görülmemiş ve o da, Divan-ı Harb-i Örfi’deki görevine devam etmiştir. Bu arada 25 Eylül 1919 tarihinde Bursa
Valiliği görevine atanmış olan Mustafa Paşa, bu görevde sadece 10 gün kalabilmiş, Bursa’dan adeta kovularak İstanbul’a dönmüştür. Başkente döndükten sonra tekrar mahkemedeki görevine dönen Mustafa Paşa, 16 Nisan 1920 tarihinde Divan- ı Harb-i Örf Mahkemesi Başkanlığına getirilmiştir. Bu süreçte hakkında iki kez dava açılan Mustafa paşa, bunların ilkinden beraat etmiş, ikincisinde ise görevi suiistimal suçundan hüküm giymiştir. 6 Şubat 1921 tarihinde Padişahın önüne gelen mahkumiyet dosyası Mustafa Paşa ve arkadaşlarının tutukluluk süreleri göz önüne alınarak işleme konmamış ve affedilmişlerdir.
Divan-ı Harb-i Örf Mahkemesindeki görevi sona eren Mustafa Paşa’ya, mahkeme üyeliği ve başkanlığı sırasında göstermiş olduğu keyfi ve katı tutum sebebiyle pek çok şahsi dava açılmıştır. Bu davalar sürerken 17 Nisan 1921 tarihinde aile işleri için Şam’a gitme izni isteyen Mustafa paşa’nın bu isteği Harbiye Nezareti tarafından reddedilmiştir. Bunun üzerine subaylıktan istifa eden Mustafa Paşa’nın istifaya rağmen yurt dışına çıkışına izin verilmemiş fakat o yinede İstanbul’dan deniz yolu ile Suriye’ye doğru hareket etmiştir. Mustafa Paşa’nın ülkeden ayrılmasından sonra gıyaben yargılaması yapılmış ve kendisi firari sayılarak çeşitli cezalara çarptırılmıştır.
Osmanlı Askeri Mahkemesinde başkan iken, Mustafa Kemal ve onunla ilişkili olan kişileri ölüme mahkûm etmiştir. Mustafa Paşa, Ermeni kırımı ve Süryani Katliamı ve ayrıca Rum Kırımından dolayı, Talat Paşayı, Enver Paşayı ve Cemal Paşayı ölüme mahkûm etmiştir.
“ | ‘‘Yurttaşlarımız bilinmedik sahtekarlıklara başvuruyorlardı ve düşünülen her türlü Destpotluk metodlarına el uzatıyorlardı, Sürgün ve kan akıtılmasını organize ediyorlardı, bebekleri gazlayıp yakıyorlardı, eli ayağı bağlı, kadın ve kızlara ebeveynlerin önünde tecavüz ediyorlardı, kızları ana ve babalarından koparıp kaçırıyorlardı, kişisel mülkiyetleri ve gayrimenkullere el koyuyorlardı, insanları Mezopotamyaya kadar götürüp ve yolda barbarca muamele ediyorlardı binlerce insanın içinde olduğu gemileri denize sürüp batırıyorlardı, Ermenileri, tarihte hiçbir milletin tanımadığı, uyumsuz koşullara sokuyorlardı.” | ” |
Büyük bir Kuva-yı Milliye karşıtı olan Mustafa Paşa, Divan-ı Harb-i Örfi mahkemesinde Kuvayı Milliyecilere karşı verdiği cezalar neticesinde Ankara Hükümeti tarafından da gıyabında yargılanmış ve 3 Temmuz 1920 tarihinde Ankara Asliye Mahkemesince suçlu bulunarak vatana ihanet suçundan idam cezasına çarptırılmıştır. Nemrut Mustafa Paşa ayrıca 150’likler listesine de. 31. sıradan girmiş ve 150’liklere uygulanan hükümler onun için de geçerli olmuştur.
Kürt Mustafa Paşa olarak da anılan Mustafa Yalmuki, ülkeyi terk etmeden evvel çeşitli siyasi faaliyetlerde de bulunmuştur. Bu minvalden olmak üzere Kürt Teali Cemiyeti ile sıkı ilişkiler kuran Mustafa Paşa, ülke içerisinde çeşitli Kürtçülük faaliyetleri yürütmüştür. Bunun yanı sıra zaman zaman Ermeni Patriğinin desteğindeki Ulusal Ermeni Demokrat Partisi ile de iletişim kurmuştur.
İstanbul’dan ayrıldıktan sonra Suriye üzerinden Irak’a geçen Mustafa Paşa, Süleymaniye’ye yerleşmiştir. Burada Kürdistan Cemiyeti adlı bir dernek kurmuş ve başkanlığını üstlenmiştir. Dernek vasıtası ile Türkiye’de bir Kürt ayaklanması çıkarmak yolunda çeşitli faaliyetler gerçekleştiren Yalmuki, daha sonra Süleymaniye’ de kurulmuş olan Mahmud Berzenci’nin Kürdistan Hükümetinde Milli Eğitim Bakanı olmuştur.
1931 yılından itibaren ise Mustafa Paşa bir yerde sürekli ikamet etmeyip hastalığı nedeniyle Irak ve Suriye içerisinde çeşitli şehir ve hastanelerde yaşamıştır. Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri tarafından düzenli olarak takip edilen ve istihbaratı yapılan Mustafa Paşa, şubat 1936’da tedavi için gittiği Bağdat’da vefat etmiştir.
Kaynakça
- ^ a b The Kurdish national movement: its origins and development, Wadie Jwaideh
- ^ Review of Armenian studies, Volume 5, Issues 13-16, ASAM Institute for Armenian Research, 2007
- ^ Salâhi Ramadan Sonyel, Turkish Diplomacy 1918-1923: Mustafa Kemal and the Turkish National Movement
- ^ Herzig, edited by Edmund (2005). The Armenians past and present in the making of national identity. Abingdon, Oxon, Oxford: RoutledgeCurzon. ISBN 0-203-00493-
- ^ Andreopoulos, ed. by George J. (1997). Genocide : conceptual and historical dimensions (1. paperback print. bas.). Philadelphia, Pa.: Univ. of Pennsylvania Press. ISBN 0-8122-1616-4.
- ^ Kateb, Vahe (1983). The Armenian genocide as reported in the Australian press. Armenian National Committee. s. 111.
- ^ Hakob Sedrakʻi Anasyan, (Ed.) (1983). Armenian question and the genocide of the Armenians in Turkey. American Armenian International College.
- ^ Touraj Atabaki, Erik Jan Zürcher, Men of Order: Authoritarian Modernization under Atatürk and Reza Shah
- ^ Jacques Derogy, Resistance and Revenge: The Armenian Assassination of the Turkish Leaders
- Ferudun ATA, SÜLEYMANİYELİ NEMRUT MUSTAFA PAŞA -BİR İŞBİRLİKÇİNİN PORTRESİ, Temel Yayınları, 2008.
BERNAMEGEH
UYARI: Yazıların izinsiz kopyalanması ve Web Sitelerinde yayınlanması kesinlikle yasaktır. Hakkınızda yasal işlemlerin başlatılabileceğini lütfen unutmayın!