Oksitosin genellikle “aşk hormonu” veya “bağ kurma hormonu” olarak adlandırılır çünkü sosyal bağları, bağlılığı ve yakınlığı kolaylaştırdığı için bu isimlerle anılır. Hipotalamusta üretilir ve hipofiz bezi tarafından salgılanır.
Oksitosin çeşitli fizyolojik süreçlerde önemli rol oynar, bunlar arasında doğum (rahim kasılmalarını uyararak) ve laktasyon (süt atımını kolaylaştırarak) bulunur.
Reprodüktif fonksiyonlarının ötesinde, oksitosin sosyal davranışları ve duyguları da etkiler. Araştırmalar, sosyal bağların oluşumu ve sürdürülmesi, güven, empati ve annelik davranışları gibi alanlarda rol oynadığını göstermektedir.
Hem kucaklaşma gibi olumlu sosyal etkileşimlerde hem de kıskançlık gibi olası olumsuz etkileşimlerde rol oynar.
İlginç bir şekilde, oksitosin genellikle olumlu sosyal davranışlarla ilişkilendirilmesine rağmen, etkileri karmaşık ve bağlam bağımlı olabilir.
Örneğin, grup içindeki olumlu etkileşimleri artırabilirken, aynı zamanda dışarıdaki kişilere karşı artan saldırganlığa da neden olabilir.
Son yıllarda, oksitosinin otizm spektrum bozuklukları ve şizofreni gibi sosyal bozuklukların tedavisindeki potansiyel uygulamaları ve genel iyilik ve stres azaltımını teşvik etmedeki rolü nedeniyle dikkat çektiği görülmektedir.
Ancak, bu alandaki araştırmalar halen devam etmektedir ve kesin etkileri ve potansiyel uygulamaları hala araştırma ve tartışma konusudur.