Türk kültür tarihi araştırmacısı, yazar Ömer Taha Toros, 1910 yılında Adana’da dünyaya geldi.
Annesi, çoğu küçük yaşlarda hayatını kaybeden dokuz çocuk dünyaya getirmiştir.
Ailenin beşinci çocuğu olan Taha Toros, çocukluk yıllarında kalp hastalığı geçirmiştir, kalbinin vücuduna göre büyük olduğu tespit edilmiştir.
Bu yüzden okullarda jimnastik dersinden, hatta çocuk oyunlarından bile uzak kalması çocukluğuna ait üzüntü verici bir anısıdır.
“Taha” ismini almasının ilginç bir hikâyesi vardır: Kendisinden on beş ay evvel doğan Ömer adlı kardeşi henüz bir yaşındayken hayatını kaybetmiştir.
Yedi aylıkken erken doğumla dünyaya gelen Taha Toros’a üç ay önce ölen kardeşinin henüz defterden silinmemiş olan nüfus kağıdı verilmiştir, Toros bu nüfus kağıdını öğrenim hayatında ve askerlikte de kullanmıştır.
Ailedeki geleneğe göre isimler doğum tarihini belirtmek üzere ebced hesabıyla veriliyordu.
Fakat aile, Rumi takvime göre 1328 sayısını tutturacak bir isim bulamamıştı.
Dönemin Musul milletvekili Taha Efendi konudan haberdar olmuştur ve ebced hesabına uygun olmasa da bebeğe kendi ismini armağan etmiştir.
Önceleri müzik ve karikatürle ilgilenen Taha Toros, Adana Lisesi’nde birinci sınıfta okurken edebiyat tarihçisi İsmail Habib Sevük’ün teşvikiyle edebiyatla da uğraşmaya başladı.
Hayat mecmuasında şiirlerinin yayımlanmasıyla şiire iyiden iyiye ilgi besledi.
Bir yandan da folklor çalışmalarına katılıyordu.
1929-1930 eğitim öğretim yılında Adana Lisesi’nden mezun oldu ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne yerleşti.
1 Eylül 1933’te mezun oldu ve maliye teşkilatında çalışmaya başladı.
1937 yılında Adana Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreterliği’ne atanarak Adana’ya geri döndü.
1937 ve 1940 seneleri arasında Adana Ticaret ve Sanayi Odası’nda genel sekreter olarak çalıştı.
Bu dönemde Çukurova ve Toroslar’da geniş kapsamlı folklor araştırmaları yaptı.
1941 yılında Ticaret Bakanlığı bünyesinde başmüfettiş olarak çalışmaya başladı.
Görevi gereği birkaç defa gönderildiği Paris’te Türk kültür tarihiyle ilgili araştırmalar yaptı.
Vatikan arşivlerinde Osmanlı Devletiyle Papalık arasındaki ilişkileri inceledi.
Ayrıca Polonya’da konferanslar verdi.
1975 yılında emekli olana kadar Türkiye’nin bütün şehirlerini dolaşarak, gittiği her yerin folklor ve edebiyatıyla ilgilenmeye devam etti.
Yayımlanmış birçok kitabının yanı sıra gazetelerde ve dergilerde de çok sayıda yazısı yayımlanmıştır.
Toros, 26 Ocak 2012’de Etiler’deki evinde hayatını kaybetti.
Taha Toros, vasiyeti üzerine sessizce toprağa verildi.
Mezarı Zincirlikuyu Mezarlığı’ndadır.