İtalyan Rönesansı başlangıcında Floransa ekolünde bulunan ressam Paolo Uccello, 15 Haziran 1397 tarihinde Pratovecchio veya Floransa şehrinde dünyaya geldi.
Asıl adı Paolo di Dono’dur.
Babası Dono di Paolo bir berber ve cerrah olup, annesi de Floransa’nın ileri gelen ailelerinden d’Antonia Giovanni del Beccuto idi.
Uccello “Geç Gotik” resim gelenekleriyle çalışmıştır, daha sonra İtalyan Rönesans stili başlangıç çağında resim hazırlayan ressamlardan olup, perspektifi ilk kullanan ressamlardan birisi olarak bilinmiştir.
Diğer başlangıç Rönesans ressamları klasik realist konulara ağırlık verirken o eserlerinde renk ve eğlenceye ağırlık vermiştir.
Uccello hakkında bildiklerimizin çoğunluğu Giorgio Vasari’nin 1550 yılında yayımlanan “Le Vite..” isimli sanatkarlar biyografisinden kaynaklıdır.
Bu eser Uccello’nun vefatından 75 yıl sonra hazırlanıp yayımlanmıştır.
Bütün hayvanları, özellikle kuşları, çok sevdiği için lakap olarak Türkçe “kuş” anlamına gelen “Uccello” olarak anılmaktadır.
Sevdiği kuş ve hayvanların resimlerini çok küçük yaşta yapmaya başlamıştı.
11 yaşına bastığında Floransa’ya gönderildi ve orada çok ünlü bir genç ressam olan Lorenzo Ghiberti’nin atölyesinde çırak olarak çalışmaya başladı.
Ghiberti Floransa’da çok ünlüydü, çünkü Floransa’da en büyük kilise olacak katedrale bağlı olan vaftizhanenin kapılarını yapmak için açılan bir müsabakaya katılmıştı ve bu kapıları bronzdan hazırlanması için siparişi almıştı.
Ghiberti vaftizhanenin bronz kapılarını tamamlamak için 27 sene çalıştı.
Bu kapılar üzerinde çalışmaktayken birçok yetenekli genci çırak olarak yanına alıp yetiştirdi.
Bunlar arasında Uccello da vardı. Uccello, Ghiberti’nin yanında 8 sene çalıştı.
Çıraklığını bitirip kendi başına serbest çalışmaya başladığında 19 yaşındaydı. Buna rağmen ilk resim siparişini hemen almayı başardı.
Uccullo, Floransa’nın yakınlarındaki tepelerden birinde bulunan San Minato Manastırı kilisesi için, azizlerin yaşamından sahneleri fresk olarak çizecekti.
Bu manastırda kesişler yoksul olma yemini vermişlerdi.
Bu sebeple yemekleri sabah, öğle ve akşam, bazen çorba yapılarak, peynir ekmekti.
Manastırın kilisesi çok büyük ve güzel bir kiliseydi fakat Uccello keşişlerin yedikleri çok fakir yemeklerden hoşlanmıyordu.
Bunun için birkaç hafta çalıştıktan sonra siparişini tamamlamadan manastırdan kaçtı ve Floransa’ya döndü.
Bundan çok geçmeden Floransa’da dolaşmaktayken manastırda bulunan iki keşiş onu görüp kovalayıp yakaladılar.
Niçin kaçtığını öğrenince karnını doyuracak yemek çıkartmaya söz vererek onun manastıra geri dönmesini sağladılar.
Uccello geri dönüp bu siparişi tamamladı.
Hazırladığı fresk resim serisi “Kilise Eskilerinin Hayatı” idi.
Bu resimlerin çok soluk renklerle boyanmış olmasına sebep Uccello’nun basit yemekleri protestosu olduğu biraz alaylı olarak belirtilmiştir.
Vasari’nin kayıtlarına göre, Uccello bu olaydan sonra bir daha peynir yememiştir.
Günümüzde San Miniato Manastırı kilisesi freskleri çatıdan su akıntısı dolayısıyla büyük zarar görmüştür hatta kaybolmaya yüz tutmuştur.
Fresklerin çoğu duvardan düşmüştür ve renkleri gittikçe daha da kaybolmuştur.
Fakat freskin bir bölümünde bulunan melek resmi büyük ölçüde güzelliğini korumuştur.
1425 yılında Uccello Venedik’e gitti.
Orada birkaç sene yaşayarak çalıştı.
1436 yılında yeniden Floransa’ya geri döndü.
Paolo Uccello (1397-1475), eserleri:
- San Miniato al Monte’de Aziz Minias’ın Şehadeti (1431-1432)
- San Marco’nun Aziz George’u (1434-1436)
- Aziz George ve Ejderha (1438-1440)
- Mucizevi İncil (1440-1441)
- San Romano Muharebesi (1438-1439)
- Beş Kutsal Yara (1450-1456)
- Kutsal Üçlü (1456-1461)
- Kutsal Aile (1465-1466)
- Kutsal Bakire’nin Ölümü (1467-1469)
- Aziz John’un Vahiyleri (1470-1475)
Uccello’nun eserleri, günümüzde de ilgiyle incelenmektedir. Perspektif tekniği ve kuşbakışı perspektif anlayışıyla, Rönesans sanatında yeni bir çığır açmıştır.