Perre, Adıyaman ili merkez ilçesi şehir merkezine 5 km uzaklıkta Örenli (Pirin) mahallesinde yer alan antik kenttir.
Adıyaman ilinden Perrhe/Pirin’e Atatürk Bulvarı üzerinden Sakarya Caddesi üzerinden tabelalı bir güzergah üzerinden gidilerek ulaşılır. Yaklaşık dört kilometre sonra, solda nekropol belirir ve neredeyse bir kilometre boyunca caddenin kenarı boyunca uzanır. Bundan sonra eski Pirin köyüne ulaşılır.
Köyün merkezinde, bir su kanalını kaplayan beş metre genişliğinde (16 ft) taş tonozlu Roma su çeşmesi bulunur. Geniş nekropol, bağımsız lahitler içerir ve basit tonozlu mezar nişlerinin yanı sıra, genellikle birkaç oda içeren yer altı mezarları, uçurumun yüzeyinden oyulmuş tonozlu nişler ile düzensiz bir şekilde pilastrlarla ayrılmıştır.
Mezarların çoğu, çeşitli noktalarda uçurum yüzüne oyulmuş merdivenlerle ulaşılan bölümlerde gruplandırılmıştır. Mezarların bazılarında giriş kapılarının önünde hala ayakta duran kabartma kalıntıları vardır, ancak başka bir süsleme yoktur.
Antik Çağ’da Perre Antik Kent’i Helenistik dönem krallıklarından Kommangene Krallığı’nın beş büyük şehirlerinden biri olduğu antik kaynaklarda geçmektedir. Antik kent Perre tarihi hakkındaki ilk bilgiler, Bizans dönemi kayıtlarında yer alan Niceaia- Birinci İznik konsili toplantısı için Eyalet adına temsilci gönderdiği antik belgelerden anlaşılmaktadır.
Ayrıca M. S.433 yılında bahsedilen mektuplarda adı geçtiği sanılan ören yeri yerleşimi ise ilk temel taşlarının işlenişi, şekil almış olması Kommagene Krallığı ve Roma dönemi izleri taşıdığını 2009 yılında antik kent hakkında araştırma yapan belgesel yönetmeni Tekin Gün günlüklerinde geçmektedir.
M. S.325 yılında şehrin imar faaliyetlerinin devam ettiği gözükmekte olup Ekümenik konsil toplantısına denk gelen tarihi içinde yer alması antik şehrin hem jeopolitik hem de dini olarak önemli yerleşimler arasında olduğunu göstermektedir.
Bazı bilim adamlarının bilimsel araştırmalarında adı kutsal şehir olarak da geçtiği gözükmektedir. Antik şehir Perre diğer antik yerleşimlerinden farkı bir tepe üzerindeki kayalara şekil verilerek yerleşimin kurulduğu ve yapılarının bölgeden herhangi bir kesme blok taşının gelmediği sadece kayaların üzerinde dönemin mimar ya da kent halkı tarafından işlem yapılarak şekil verildiği ve kent mimarisine dahil edildiği gözükmektedir.
İsviçreli antropolog Eugène Pittard’ın 1925 tarihli kazılarına göre, Pirin’de zaten Paleolitik çağda yerleşim vardı. Antik çağda Perrhe, Samosata, Maraş ve Doliche ile birlikte yazıtlarda adı geçen Kommagene krallığının dört çekirdek kentinden biriydi.
Samosata’nın başkentini Toros dağları üzerinden Melitene’ye giden yol üzerindedir. Antik çağda zaten ünlü olan ve şimdi şehrin ortasındaki bir Roma çeşmesinden çıkan bol su kaynağı nedeniyle Perrhe, dağların üzerindeki gezginler için önemli bir durak noktasıydı.
Geç antik Roma rota haritasında, Tabula Peutingeriana, kasaba, Samosata’dan güzergâhta Komana’dan sonra ikinci durak olarak görünür.
Antiochus IV (h. 38-72) döneminde Perrhe, Toroslar’daki Antiochia’nın polisi olarak yeniden kuruldu. 2001 yılında kentin nekropolünde bulunan Jüpiter Dolichenus’un adak kabartması bu döneme aittir.
MS 198/200’de şehir muhtemelen Severan Köprüsü’nün inşasına finansal olarak katkıda bulunmuştur. Kentte bulunan bir taban mozaiği, buranın Hristiyanlık dönemindeki önemini göstermektedir.
Bizans İmparatorluğu altında, Perrhe bir piskoposluktu. Orta Çağ’da şehir, Hisn-Mansur (modern Adıyaman) kasabası karşısında önemini yitirdi.
Otto Puchstein ve Karl Sester, Carl Humann ile birlikte yazdığı Reisen in Kleinasien und Nordsyrien (“Küçük Asya ve Kuzey Suriye’de Seyahatler”) adlı ciltte kaydettiği gibi, 1882’de kasabayı ziyaret etti.
1925’te Eugène Pittard, şehri keşfetti. 1945’te İsmail Kılıç Kökten bu araştırmalarına devam etti ve birçok yeni nesne buldu. Friedrich Karl Dörner ve Rudolf Naumann , Pirin köyü ve nekropolün araştırmalarını yürüttüler.
1938’de Kommagene’ye yaptıkları sefer sırasında sadece küçük bir devşirme malzeme buldular. 1975 yılında Hasan Candemir ve Jörg Wagner tarafından antik kentte araştırmalar yapılmıştır.
2009’da ara verilen kazı çalışmalarına yeniden başlandı
Adıyaman Müze Müdürlüğü Başkanlığı ve Adıyaman Üniversitesinden Dr. Öğretim Üyesi Kahraman Yağız’ın bilimsel danışmanlığında Örenli Mahallesi’nde bulunan Perre Antik Kenti’nde 15 kişilik ekiple kazı çalışması başladı.
Vali Mahmut Çuhadar, gazetecilere yaptığı açıklamada, ikinci derece arkeolojik sit alanında 2001’de başlayan ve 2009’a kadar süren kazılara çeşitli nedenlerle ara verildiğini hatırlattı.
Yaklaşık 11 yıldır ara verilen kazılara bugün itibarıyla tekrar başlandığını anlatan Çuhadar, şunları kaydetti:
“Örenli Mahallesi’nin güneybatısında başlayan kazı iki açmada gerçekleşmektedir. Birinci açma, doğudan başlayıp 24 basamağın ortaya çıkarıldığı bir yapıda kazı devam etmektedir. İkinci açmada ise kemerli bir kaya mezarının olduğu alanda kazı çalışmasına başlanılmıştır. Günümüze kadar birçok mezar odası 42 basamaklı sarnıç ve işlik alanlarının temizliği yapılmıştır. Şimdi ise mozaikli alana doğru ziyaretçilerin gezebileceği güzergahların kazısının yapılması planlanmaktadır. Mezarlık alan 1’inci yüzyılda başlayarak İslami döneme kadar kullanılmıştır.”
Perre Antik Kenti’ndeki kazılarda sütun ve yazıtlar bulundu
DHA’nın aktardığı habere göre, Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden birisi olan ve Roma döneminde de önemini koruyan Örenli Mahallesi’ndeki yerleşim alanlarının bulunduğu bölgede kazı çalışmaları sürüyor. 100 gündür devam eden kazı çalışmasında bir evin avlusunun zemin döşemesi ile sütunlar, su kanalları, yazıtlar ile Bizans ve Roma dönemine ait sikkeler ile objeler bulundu.
Kazı çalışmalarında avlu döşeme ve üstü kemer şeklinde sütunlar bulunduğunu belirten Adıyaman Müze Müdürü Mehmet Alkan, “Buradaki kazının önemi ilk kez Perre Antik Kenti’nin tespit edilen yerleşim alanında çalışma yapılmış olması. Burada yaptığımız kazılar sonucunda mermer taştan yapılmış avlu ile ağırlıkları 400 ile 500 kilo arasında değişen ile su kanalları ortaya çıktı. Kanalların taşlarının üzerinde, hangi atölyeden geldikleriyle ilgili yazıtlar var” dedi.
1800 yıllık insan iskeletleri bulundu
Perre Antik Kenti’nde 2001 yılında başlayan ve aralıklarla süren kazı çalışmalarında geçen yıl Roma çeşmesi, büyük blokal taşlar, su kanalları ve çeşitli mimari yapılar ortaya çıkarıldı.
Kazılar sırasında mozaikli alanın yan kısmında tespit edilen mezarda ise 4 gence ait 1800 yıllık iskeletler bulundu.
Müze Müdürü Mehmet Alkan, AA muhabirine, Perre’deki kazı çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
Bu yıl 2. etap kazılarının 4’üncü gününde sanduka tipli mezar bulunduğunu aktaran Alkan, “Kazı çalışmalarında bir kapak ile karşılaştık ve bu kapağı kaldırdığımızda 4 bireye ait insan iskeleti bulduk. Bu iskeletlerin günümüzden 1800 yıl öncesine ait olduğunu düşünmekteyiz.” dedi.
İl Özel İdaresi ile Türk Tarih Kurumu desteği ile kazıların devam ettiğini anlatan Alkan, “Burada yaklaşık 6 açmada 30 işçi ile çalışmalarımız sürüyor. 3 aylık çalışmalarımızın sonucunda çok ciddi bir alanın açılacağını göreceğiz.” diye konuştu.
Alkan, çalışmalar sayesinde ziyaretçi sayısında artış yaşandığını belirterek, “Bu yıl ziyaretçi sayımız çok yüksek. Gelip burada kazı çalışmalarını canlı olarak gören ziyaretçilerimiz var. Geçen yıllarda 10 bin ziyaretçi varken bu yıl 23 bine yakın ziyaretçi geldiği görülmektedir.” ifadelerini kullandı.
Bernamegeh Türkçe