Resmi kayıtlarda adı Mehmet Hanefi Berdibek olan Rençber Ezîz, 1955 yılında Bingöl merkeze bağlı Akpınar (Wisifan) köyünde dünyaya geldi.
Rençber Ezîz, o dönemlerde kırsal kesimlerde salgın olarak görülen göz hastalığına 1 yaşındayken yakalanarak gözlerini yitirir.
Aynı sene ailesi ile birlikte Bingöl’e yerleşir ve Dere i-Kasaran Mahallesi’nde yaşamaya başlar.
Bölgede Filit Doryeş, Hacı Filit, Mela Filit olarak tanınan babası Femi Berdibek’in 1951 yılında Mehmet Hanefi adında bir çocuğu dünyaya gelir fakat çocuk bir yaşındayken ölür.
Ondan sonra Aziz adında bir çocuğu olur. Daha önceden ölen Mehmet Hanefi adına 1955 yılında bir kimlik çıkartılır. Kimlik 1955 yılında çıkartıldığı için Aziz’in doğumu kayıtlarda 1955 olarak geçmektedir.
Ailesinin ve çevresinin beyanı doğrultusunda Aziz’in asıl 1953 doğumlu olduğu varsayılmaktadır. Aziz böylece ölen ağabeyinin kimliğiyle yaşamaya başlar.
Rençber Ezîz, 1968 yılında ailesinin yönlendirmesiyle hafız olur. 1971 yılında ise annesini yitirir. İstanbul’da Çemberlitaş Mevlithan Mektebi’ne gider.
Orada, Görme Engelliler Cemiyeti adındaki bir topluluk ile tanışır. Görme engellilere eğitim veren okullarda okuma-yazma öğrenir.
Bingöl başta olmak üzere Elazığ ve İstanbul’da Kuranı Kerim eğitimi alır. İstanbul’da Kuranı Kerim eğitimi aldığı Nur Osmaniye Kuran Kursuna elinde sazıyla gider. Bu onun alacağı din eğitiminin sonuncu günü olur.
1977 yılında kendi bestelerini yaparak topluma müzikle mesajlar vermeye başlayan Rençber Ezîz’in söylemleri ve müziği, dönemin siyasi ortamında engellenmeye çalışılır.
Siyasi propaganda yaptığı suçlamalarıyla hüküm giyen Rençber Ezîz, 7 ay 9 gün cezaevinde hapis yatar, 1978 yılında serbest bırakılınca Bingöl’e döner.
Bingöl’de önce Cihat Elçi, İdris Ekinci ve onlarca yurtsever Kontra–Gerilla destekli faşistler tarafından öldürülür. Eziz bunun üzerine Kürdistan şehitleri için çokça bilinen “Şûno Şûno” parçasını yapar ve söyler.
O dönemde ülkenin siyasi ortamından dolayı yurt dışına çıkmak zorunda kalan Rençber Ezîz, Almanya’ya siyasi iltica talebinde bulunur.
Almanya’dayken gazinolarda şarkı söyler, mütercimlik, santral görevlisi gibi işlerde çalışır.
Almanya’da politik mücadelesine ödün vermeden devam eden Ezîz burada birçok ilerici ve devrimci faaliyete katılarak sazlı ve sözlü etkinliklerde yer alır.
Ezîz, Almanya’da kaldığı dönemde Hannover kentinde yaşamını sürdürdü.
En yakın dostlarından Ramazan Adıgüzel, 3 Mayıs 1987’de Hannover’de trajik bir şekilde öldürülünce onun anısına “Birawo, Birawo” eserini seslendirdi.
Zazaki, Kurmanci ve Türkçe şarkılardan oluşan ‘Hesreta Azadi’ adlı ilk albümünü Almanya’da plak olarak doldurtup yayınlar.
1988 yılında 7. katta bulunan evinin balkonundan gece yarısı düşerek ya da düşürülerek hayatını kaybeder.
33 yıllık yaşamına bir çok eser sığdıran Rençber Ezîz’in parçalarını günümüzde Servet Kocakaya ve Ahmet Arslan gibi ünlü sanatçılar seslendirirken, Bingöl’deki birçok yerel sanatçı da ünlü ozanın eserlerini seslendirmektedir.
“Birawo, birawo, birawo, birawo,
Birawo, birawo, birawo, birawo!
Zerre û cîgêr mi tu r’ helyawo, birawo, birawo!
Zerre û cîgêr mi tu r’ helyawo, birawo!
Ti ma het bî hela bîn, birawo, birawo!
Çîçekê Koyê Şerefdîn, birawo, birawo!
Wilay mi nêzûna ez tu hûney kûmca vîn, birawo, birawo!
Zerre û cîgêr mi tu ri helyawo, birawo!”
Bernamegeh Türkçe