SAİD ELÇİ

SAİT ELÇİ KİMDİR

Said Elçi 1925 yılında Bingöl’ün Zeynep köyünde dünyaya geldi.

Elçi ailesinin önde gelenlerinden Züfür Bey’in oğludur.

Said Elçi ilkokulu Bingöl’de bitirdikten sonra, babasının onay vermemesine rağmen ortaokulu okumak üzere Erzurum’a gitme teşebbüsünde bulunur.

Ancak babasının haber alması üzerine kasasına saklandığı kamyondan çıkarılarak Erzurum’a gitmesi engellenir.

Okumaya çok meraklı olan Said Elçi’nin okul macerası böylelikle son bulur.

1950’lerde Said Elçi İstanbul’a giderek Asar-ı İlmiyye kütüphanesinde çalışmaya başlar. Kütüphanedeki çalışma yılları Said Elçi’nin okuma açlığını gidermesi için iyi bir fırsat olur.

Bu arada kendi kabiliyet ve imkânlarıyla muhasebeciliği de öğrenir. Bir taraftan muhasebecilik mesleğini icra edip geçimini sağlarken diğer taraftan da İstanbul’daki Kürt aydınları ve üniversite öğrencileriyle diyalogunu geliştirir.

O dönemin Kürt aydınlarından Ziya Şerefhanoğlu’nun yurtsever milliyetçi düşüncelerinden etkilenir.

1946’da Adnan Menderes ve Celal Bayar önderliğinde kurulan Demokrat Parti, 1950’de yapılan genel parlamento seçimlerinde iktidara gelince, CHP’nin çeyrek asırlık zulmünden bıkan Kürtlerde zımni de olsa Demokrat Parti’ye karşı bir sempati başladı.

Bu nedenle Demokrat Parti, Kürt aydınları ve yurtseverleri için bir yönelim merkezi olmaya başladı. Said Elçi 1954’te Bingöl’de DP il başkanlığı yapar.

1961 yılında Canip Yıldırım ve Yusuf Azizoğlu ile birlikte İleri Yurt gazetesini çıkaran Musa Anter, yayımladığı Kürtçe şiiri “Qimil / Kımıl” sebebiyle hakkında dava açıldı.

Musa Anter’e destek veren 50 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan Mehmet Emin Batu mide kanamasından ölünce geriye 49 kişi kaldı ve dava bu sayıyla anılır oldu.

Said Elçi’de 49’lar davası içerisinde yargılananlar arasında yer aldı.

Said Elçi 49’lar davasının en önemli tutuklularından biriydi. Tüberküloz hastası olmasına rağmen çağdışı zindan koşullarında onurlu tavrından hiç taviz vermedi.

1963’te 21 Mayıs olayları nedeniyle ilan edilen sıkıyönetim idaresi, Ziya Şerefhanoğlu ile birlikte çıkaracakları
Rêya Rast dergisi girişimini engelledi ve Said Elçi 22 arkadaşıyla birlikte tekrar tutuklandı.

1964’te hapisten çıktıktan sonra Diyarbakır’a yerleşen Elçi, bir taraftan muhasebecilik yaparken diğer taraftan da yeni politik faaliyetlerini hızlandırdı.

11 Temmuz 1965 günü Diyarbakır’daki Gazi Köşkü’nde beş arkadaşı ile beraber toplanarak Türkiye Kurdistan Demokrat Partisi’ni kurarlar.

Tüm parti kurucuları ve Fehmi Bilal’ında ısrarlarıyla Faik Bucak parti genel başkanlığına getirilir.

Bucak’ın genel başkanlığı ancak 11 ay sürebildi. Faik Bucak 4 Temmuz 1966 günü silahlı saldırıya uğradı.

Yaralı bir şekilde Urfa Devlet Hastanesine kaldırıldı. Faik Bucak, ertesi günün sabahı hayata veda etti.

Faik Bucak’ın ölümünden sonra partinin liderliğini Said Elçi üstlenir.

Türk Devleti, 19 Ocak 1968 günü TKDP’ye karşı geniş bir operasyon başlattı. Said Elçi ile beraber 16 TKDP
yöneticisi ve üyesi gözaltına alındı. Soruşturmanın sonucunda 11 tutuklu ve 5’i de tutuksuz olmak üzere 16 kişilik önlü TKDP Antalya Davası başladı.

Dr Şivan, Said Elçi’ye; Güney Kurdistan’da Mele Mıstefa Barzani önderliğinde gelişen Kürt kurtuluş hareketine bir doktor olarak katkı sunmak ve ilişkileri geliştirmek amacıyla Güney Kürdistan’a geçmenin faydalı olacağını belirtir.

Dr. Şıvan bu sebeple bir süre sonra Güney Kürdistan’a geçer. IKDP, Behdinan bölgesindeki Bamerni mıntıkasında gelenlere bir karargah tesis eder.

Dr. Şıvan, Güney Kürdistan’da bulunduğu sırada referansıyla gittiği PDKT’nin dışında PDK-T adlı yeni bir parti kurar. Bu durum ilişkileri gerginleştiren yeni bir dönemin başlamasına neden olur.

Bu dönemde yaşananlarla ilgili Şerafettin Elçi şöyle demektedir:

”Sait Elçi 19 Mayıs 1971’de Suriye’ye, 23 Mayıs’ta da Irak’ta Zaho kentine gidiyor ve Îsa Siwar ile görüşerek
Mustafa Barzani’ye gitmek istediğini söylüyor. Îsa da, şu an Irak hükümeti ile problem olduğunu, gitmesinin biraz zor olduğunu söyleyerek üç dört gün orada kalmasını istiyor. Gelişmelerden Sait Kırmızıtoprak’ın haberi mi oluyor, gelip Sait Elçi ile temas kuruyorlar. Sait Elçi de “üç-dört gün burada kalacağıma Kırmızıtoprak’ın oraya giderim, belki problemimizi kendimiz hallederiz” diyor ve Sait Kırmızıtoprak’ın yanına götürülüyor.

Sait Elçi gittiğinde Kırmızıtoprak’ın karargahına değil, karargahın dışında ambar olarak kullanılan bir yere
götürülüyor. Sait Elçi ve arkadaşı Muhamedê Begê orada görevli olan ve aslen Kurtalanlı olan Tilki Selim ve
Mahmudê Seyranê’ye teslim ediyorlar. Teslim ederken de “Türkiye’den iki casusu gelmiş, yakalamışız, sizin
yanınızda kalsın, emir gelene kadar bunları güvenceye alın” diyorlar. Sait Kırmızıtoprak, Çeko ve Brusk adındaki arkadaşları biliyor.

Derviş’in bana anlattığına göre, bir hafta sonra Kırmızıtoprak, Çeko ve Brusk bunları bulundukları ambardan çıkarıp yakında bir tepeye götürülüyorlar. Önce Sait’in gözünü bağlıyorlar. Sait “Ben kadın mıyım, ne gözümü bağlıyorsunuz?” diyor. Kırmızıtoprak’ın elinde tabanca, Sait’in alnına dayıyor. Sait Elçi “Ben bu yola girerken birgün öldürüleceğimi biliyordum. Ama bir Kürdün eliyle öldürüleceğimi tahmin etmiyordum” diyor. Sait Elçi ile yanındaki Muhamedê Begê’yi 1 Haziran 1971’de bu tepede infaz edip oraya gömüyorlar. Olaydan kimsenin haberi olmuyor.”

Sait Elçi’nin ortalıkta görünmemesi IKDP’ye bildirilir. Olayın aydınlatılması amacıyla soruşturma başlatılır. Eshed Hoşevi’nin karargâhında bulunan Dr. Şivan ve arkadaşları ön soruşturmaları yapıldıktan sonra, Doktor Şivan, Çeko (Hikmet Buluttekin), Brûsk (Hasan Yıkılmış) tevkif edilir. Dr. Şivan’ın diğer arkadaşları serbest bırakılır.

Tutuklular Gılala’daki Rayed hapishanesine gönderilirler. 15 Temmuz 1971 de başlayan tutukluluk süreci 26 Kasım 1971’de Şivan, Çeko ve Brusk’in idam edilmesiyle sonuçlanır.

Bu vahim olay Irak KDP’nin egemenlik bölgesinde meydana geldiği için TKDP’nin önerisiyle IKDP’nin oluşturduğu devrim mahkemesi tarafından soruşturulur.

Mahkeme sonucunda işlenen suç sabit görüldüğü için idam kararı verilir ve 26 Kasım 1971’de idam edilirler.

Kaynaklar:

-Mehmet Konuk, Said Elçi.
-Şerafettin Elçi’nin Ağzından Saitler Olayı.

Bernamegeh Türkçe / bernamegeh@gmail.com

AYRICA BAKIN

Murat Orkun Çerçi Kimdir Hayatı

Murat Orkun Çerçi, 4 Temmuz 1974 tarihinde İstanbul’da  dünyaya geldi. ilkokulu Fatih/Karagümrük Neslişah ilköğretim okulunda …

error: LÜTFEN KOPYALAMAYIN OKUYUN!