Şark Islahat Raporu, 1925 Şeyh Sait İsyanı’ndan sonra Şark Islahat Encümeni tarafından hazırlanan bir rapordu. Islahat Encümeni, 8 Eylül 1925 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuş olup başkanlığını İsmet İnönü’nün yapmaktaydı. Üyeleri arasında Genelkurmay başkanı Mareşal Mustafa Fevzi Çakmak, Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, Ticaret Bakanı Ali Cenani, Kâzım Özalp, Şükrü Kaya, Abdülhalik Renda ve Celâl Bayar gibi üst düzey siyasi ve askeri yetkililer bulunmaktaydı.
25 Eylül 1925’te Şark Islahat Encümeni, Şark Islahat Planı için aşağıdaki tavsiyeleri içeren raporunu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunar.
Kürtleri ‘kendimize mâl etme’ fikri daha Osmanlı döneminde ortaya çıkmış. Abdülhamit bunun en ‘canlı’ örneği.
Sultan Abdülhamit’in kendisinin kaleme aldığı ‘Siyasi Hatıralarım’ adlı bir kitapta “Rumeli’de ve bilhassa Anadolu’da Türk unsurunu kuvvetlendirmek ve her şeyden evvel Kürtleri yoğurup kendimize mâl etmek şarttır. İfadesinin kullanıyor.
Kürtleri ‘kendimize mâl etme’ politikası İttihat ve Terakki döneminde de yolunu bulur ve Tehcir Kanunu çıkartılır. Kanunun 12. maddesinde de şöyle der:
“Kürtler ufak ufak kafilelere ayrılıp, silahlarından arındırılarak değişik bölgelere gönderilecek ve orada genel nüfusun yüzde beşini geçmeyecektir. Kürt mültecileri yerlerine geri gönderilmeyecektir.”
4 Mart 1925 tarih ve 578 sayılı Takrîr-i Sükûn Kanunu’na göre kurulan İstiklâl Mahkemeleri, Kürt isyanlarının meydana geldiği bölgelerde çalışır.
31 Mart 1925 tarih ve 595 sayılı kanun, isyan bölgesindeki divan-ı harplerden verilecek idam kararlarının, ordu veya kolordu veya müstakil fırka ve müstahkem mevki kumandanları tarafından onaylanarak derhal infaz olunacağını emreder.
ŞARK ISLAHAT PLANI TAM METNİ , 27 MADDE
24 Eylül 1925’te Bakanlar Kurulu kararıyla Şark Islahat Planı hazırlanır:
Başvekâlet Kalemi Mahsus Müdüriyeti Karar No: 2536 Gayet mahremdir (gizli).
ŞARK ISLAHAT PLANI HAZIRLANMASINA DAİR KARARNAME
17 Haziran 1341 tarih ve 2086 numaralı kararnameye zeyildir (bir konunun devamı):
İrtica hadisesine mahal-i cereyân olan vilayetlerimizdeki müşahedatı (gözlemler) tedkik (dikkatle araştırma) ve icab (gereklilik) eden tedabiri (çareler) tezekkür (görüşüp) ve bir rapor halinde tanzîm (düzenleme) eylemek üzere Dahiliye Vekâili Cemil, Adliye Vekili Mahmut Esat, Çankırı Mebusu Abdülhalik Beyefendilerin ve Erkân-ı Umumiye Reisi’nin iştirakiyle (ortaklık) bir encümen teşkili (meydana getirme) havali-i mezkûrede (adı geçen bölgelerde) seyahat etmiş olan Dahiliye Vekili Cemil Beyefendi ile Abdülhalik Beyefendi tarafından daha evvel ayrı ayrı ihzar edilecek (hazırlamak) raporların mezkur (adı geçen) encümene tevdîi (emanet etme) ve mevzubahis encümence netâyic-i müzâkereyi (müzakerenin sonucu) havi (toplayan) olmak üzere ihzar (hazırlamak) olunacak raporun ve der-pîş (göz önünde) edilecek tedâbirin (tedabirler) encümenin tarih-i teşekkülünden (meydana getirme) 15 gün sonra Heyet-i Vekiliye tevdîi ve teklif edilmesi İcra Vekilleri Heyetinin 8 Eylül 1341 tarihli ictimamda (toplanma) tasvip (uygun görme) ve kabul olunmuştur.
Türkiye Reis-i Cumhuru Gazi Mustafa Kemal
îsmet (Başvekil), Mahmut Esat (Adliye Vekili) Recep
(Müdafaa-yı Milliye) İhsan (VekiH Bahriye Vekili)
Cemil (Dahiliye Vekili) Mahmut Esat (Hariciye Vekili
V.) Haşan Hüsnü (Maliye Vekili) Hamdullah Suphi
(Maarif Vekili) Süleyman Sırr (Nafıa Vekili) Ali
Cenânî (Ziraat Vekili V.) Ali Cenânî (Ticaret Vekili)
Dr. Refik (Sıhhat V. îç. M. Vekili)
8 Eylül 1341 Tarihli Kararnameye Göre Teşkil Olunan
Encümen’in Başvekalet Vasıtasile Vekiller Heyetine
Verdiği 24 Eylül 1925 Tarihli Rapor [dur].
îrtica hadisesinde mahal-i cereyân olan vilayetlerimizdeki müşahedatı tedkik ve icab eden tedâbiri tezekkür ve bir rapor halinde tanzim eylemek üzere Dahiliye Vekili Cemil, Adliye Vekili Mahmut Esat, Çankırı Mebusu Mustafa Abdülhalik Beylerle Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisi sanîsi Mirliva Kâzım Paşa’mn iştirakile bir encümen teşkili hakkındaki 8 Eylül 1341 tarih ve 2536 numaralı mahrem İcra Vekilleri Heyet-i Kararnamesi mucibince Dahiliye Vekaletinde içtima (toplanma) ve netice-i müzakerâtta (müzakereler) müttefîkan (oybirliğiyle) bervech-i âti (aşağıda olduğu gibi) mukarreratın arzına karar verilmiştir:
1) Şark vilayetlerinde mevcut idare-i örfiye bervech-i âti (aşağıda olduğu gibi) programın hitâm-ı tatbikine (sonuna) kadar idâme (sürdürme) olunacaktır.
2) Türkiye 5 umumi müfettişlik mıntıkasına (bölge) tefrik (ayırma) edilmiştir. 5. Umumi Müfettişlik mıntıkası (bölge) bervech-i âti (aşağıda olduğu gibi) vilayattan (iller) terekküp (meydana gelme) eder: Hakkari, Van, Muş, Bitlis, Siirt, Genç, Diyarbekir, Mardin, Ur fa, Siverek, Elaziz, Dersim, Malatya, Ergani, Bayezit vilayeti ile Pülümür, Kiğı ve Hınıs kazaları programın tatbikine kadar muvakkaten (geçici olarak) beşinci müfettişlik emrinde bulunacaktır. Müfettiş-i Umumi, ıslahat programının aleddevam (sürekli olarak) tatbikine memur olup maiyetinde (beraberlik) her vekaletten (vekil) bir müfettiş ile bir de askerî müşavir ve ayrıca maiyet heyeti vardır. Mıntıkasındaki seyyar jandarma alayları emri altındadır. İdare-i örfiye mıntıkasının amir-i askerisi 7. Kolordu Kumandanı olup idare-i örfiye reisi sıfatile müfettişe merbuttur (bağlanmış). Müfettiş-i umumilik ihdas olununcaya (oluş- turuluncaya) kadar 3. Ordu Müfettişi bu vazifeyi ifâya (bir işi yapma) devam edecektir. İdâre-i örfiyenin Beyazit vilayeti ile Pülümür kazasına teşmili (kapsama) ve ıslâhatın (düzeltme) hitâm-ı tatbikine kadar temdidi (uzatılması) hakkında Meclis- i Âliye bir teklifte bulunmak icâb eder.
3) Mahakim-i (mahkemeler) nizâmiye ve divan-ı harb-i örfîlerde asker ve sivil yerli hakim bulunmayacaktır.
4) 13 Şubat 1341 tarihine kadar haklarında takibât-ı (kovuşturma) adlî yapılıp da işleri intaç (netice) edilemeyen maznûn ve mühtehimlerin (zan altında olan ve suçlananların) hukuk-u şahsîye (şahsi hak davası) baki kalmak şartile davaları tecil olunacaktır. Ancak mürûr-u zamana (zaman aşımına) uğramamış katl-i müntiç (ölüme sebebiyet) cinayetlerle isyân- ı âhirden mukaddem isyan mahiyetindeki (son isyandan önce) cinayetler tecil (erteleme) edilmez, buna nazaran meclis-i âliye teklif-i kanûnî yapılacaktır.
5) Van şehri ile Midyat arasındaki hattın garbında Ermeniler’den metruk (terkedilmiş) araziye Türk muhacirleri yerleştirilecektir. Bunun için idare-i örfiye mıntıkasındaki vilayette bulunan Ermeni emvâli (mülkler) mâliyece satılmayacak ve hatta Kürtlere icar (kiraya verme) dahi edilmeyecektir. Yugoslavya’dan gelmekte olan Türk ve Arnavutlar ile İran ve Kafkasya’dan gelecek teşkil edeceği, muhacirin, evvelemirde (her şeyden önce) Elaziz-Ergani- Diyarbekir, Elaziz-Palu-Kiğı, Palu-Muş arasındaki Murat Vadisi, Bingöl Dağı’nm Şark ve cenubu (güney) ve Hınıs, Murat vadileri, Muş Ovası, Van Gölü havzası, Diyarbekir -Garzan- Bitlis hatlarında iskân edilecek. Bunlardan başka Rize, Trabzon vilayetlerde Erzurum vilayetinin şimâli (kuzey) şarki (doğuya ait) kazalarında müte- kâsif (yoğunlaşan) olan halktan inzimam (katılım) ve muvafa- katlarile (razı olma) ve muhacirlerin iskânı (yerleştirme) için müttehez şeraitten (karar alınmasından) istifade ederek Hınıs çayı ve Murat Vadisi’ne ve Van Gölü’nün şimal mıntıkasına naklolunacaktır. Şarka yerleştirilecek muhacirin ve yerli Türklerin iskân edilecekleri mıntıkalara kadar hükümetin vesait-i seriası (hızlı araçlar) ile nakilleri ve esnay-i nakilde iaşeleri (nakil sırasında) ve evlerinin taraf-ı hükümetten inşası bir senelik iaşelerinin temini, hayvanat ve alât-ı zirâîyelerinin de (ziraat aletleri) kezalik (böylece) taraf-ı hükümetten itası (verilmesi) lazım gelir. Türk muhacirinin yerleştirileceği Ermeni emvalini vesaik-i tasarrufiye (kendilerine ait olduğunu) ibraz (meydana çıkarma) edemeyerek ne sebeple olursa olsun işgal etmiş olan Kürtler çıkarılarak geldikleri eski yerlerine iade veya arzu ettikleri garpte hükümetin irade (isteme) edeceği mahallere naklolunacaktır. Yerleştirilecek Türklerin, Kürtlerin taarruzundan muhafazaları için tedabir-i mahsusa (özel tedbirler) alınacaktır. 1341 senesinde âzâmî 50 bin nüfus sevk ve iskân edileceğine nazaran: 1.000.000 nakil masrafı otomobil, iaşe (geçindirmek) ve saire (topluluk) beher (herbirisi- ne) nüfusa 20 lira hesabile, 250.000 onbin hane inşası beheri (herbirisine) 250 lira, 1.000.000 Bir senelik mevadd-ı iaşe (geçim maddeleri) tohumluk, alat-ı ziraiye, (zirai aletler) beher haneye 1.000 lira, 2.000.000 yirmi bin çift hayvan, 500.000 iskân masrafı.
7.000.000 ki ceman (toplanmış) yedi milyon liranın 1342 iskân bütçesine ilavesi iktiza eder (gerekir). Bu masariften bina, mevadd-i iâşe, (geçim maddeleri) tohumluk, hayvanat ve alât-ı zirâîye (zirai aletleri) esmanı (değeri) 20 senede ödenmek üzere muhacirine tedeyyün (borçlanma) ettirilecektir. Ayni veçhile 10 senede Yugoslavya, Bulgaristan, Kafkasya ve Azerbaycan’dan beş yüz bin nüfusun celp (yazı ile çağırma) ve bâlâda (yüksek) arz edilen mıntıkaya yerleştirilmesi için 1343’ten itibaren her sene bütçeye ekalli beş milyon lira tahsisat (ödenek) konması lazımdır.
6) Bu mıntıkada arazi tahrîr (yazılmak) yerine Maliye Vekaletince tercihan ve müstacelen (acilen) başlanacaktır.
7) Dâhiliye Vekâleti 1342 bütçesine mevzu tahsisatla evvelemirde 5. Müfettişlik mıntıkasında tahrîr-i nüfûs (nüfus sayımı) yapılacaktır.
8) İsyana iştirak eden mıntıkalardaki halka isyandan mütevellit (ileri gelen) masrafın tahmili (yüklenmesi) muvafıktır (uygundur). Bunun temini için Maliye Vekâletince Meclis-i Âli’ye (Millet Meclisi) bir kanûn teklif edilecektir. Bu mıntıkada bulunup da isyana iştirak etmeyen köyler bu vergi ile mükellef (bir şeyi ödemeye mecbur olan) tutulmayacaktır. (Bu köyler Erkân-ı Harbiye-i Umumiye’ce tesbit edilmiş olanlardır.)
9) İsyanı teşvik ve idare etmiş olanlar ile bunların akraba ve taallûkatı (yakınları) ve rüesadan (başkanlar) hükümetin şarkta kalmalarını muvafık (uygun görmediği) görmediği eşhas (kişiler), aile ve taallûkatile beraber garpta hükümetin göstereceği mahallere nakledilecektir. Terk edecekleri emval ve arazi hükümetçe satın almarak bedeli nakden ita (ödeme) veya nakledilecekleri mahallerde aynî kıymette emlak ve arazi tefvîz olunacaktır (verilecektir).
İsyan harekâtı esnasında hükümete arz-ı hizmet ve sadakat edenlerden hükümetle beraber bizzat isyan aleyhinde hareket etmiş olan rüesamn nakilleri tehir (erteleme) olunacaktır.
10) Aşiret yapısının o sene zarfında ilgası (yürürlükten kaldırma) ve halktan doğrudan doğruya hükümetle temas ve hukukunun bilvasıta hükümetçe muhafazası ve temîni hususu peyderpey (yavaş yavaş) mevki-i fiile (hareket yeri) konacaktır. Bunun için Şarkta hükümet kuvvet ve nüfûzunun her şube-i idareden mefkûreli (idealist) ve muktedir (becerikli) memur gönderilmek suretile takviyesi lazımdır. Aynı zamanda bu mıntıkadaki tâli (okuyan) memuriyetlere dahi Kürt memur tayine olunmamalıdır. Merkezden mansub memurin “jandarma dahil” için bervech-i âti (aşağdaki gibi) teklif-i kanûniye lüzum vardır:
A) îdare-i Örfiye Mıntıkasında merkezden mansub bilumum memurun “jandarma dahil” orada bulundukları müddetçe tahsisatı fevkâlâdelerinin % 75’i nispetinde zam alırlar.
B) Bu mıntıkada memurin lâakal (en az) 3 sene hizmet ederler, 3 seneden sonra bu mıntıka haricinde sımfile mütena- sib (uygun) diğer bir hizmete nakledilirler ve yerlerine başkaları gönderilir. 3 seneden fazla kalmak isteyenler yerlerine ibka (sürekli) edilir ve 6 seneden fazla aynı mevkîide kimse kalamaz.
C) Bu mıntıkadaki ordu mensubinine de aile nüfus miktarına nazaran 1-5 nefer taymı (erzak) nisbetinde zam verilir.
11) Hakkari, Van vilayetlerinde bulunan 4 hudut taburlar ile Van’da teşekkülü Erkân-ı Harbiye-i Umumiyece arzu edilen 2 taburdan bir avcı livası teşkîli ve bu 6 tabur ile bunlara mücavir (komşu) olan diğer 3 hudûd taburu mevcutlarının sekiz yüzere iblağı (ulaştırma) için bütçeye tahsisat (ödenek) ilave edilmelidir.
12) Silahlar toplanacak ve silah taşınması men edilerek ancak vesika (belge) tahtında taşınmasına müsaade edilecektir. Vesikasız silahlar evlerde dahi olsa müsadere edilecek ve sahipleri Divan-ı Harbî Örfîlere tevdî (emanet verme) olunacaktır.
13) Aslen Türk olup Kürtlüğe mağlub olmaya başlayan ber- vech-i âtı Malatya, Elaziz, Diyarbekir, Bitlis, Van, Muş, Urfa, Ergani, Hozat, Erciş, Adilcevaz, Ahlat, Palu, Çarsancak, Çemişkezek, Ovacık, Hısn-ı mansur, Behisni, Arga, Hekimhan, Birecik, Çermik vilayet ve kaza merkezlerinde hükümet ve belediye dairelerinde ve sair mücessesat ve teşkilâtta, mekteplerde, çarşı ve pazarlarda Türkçe’den maada lisan kullananlar evâmir- i hükümete ve belediyeye muhalif ve mukavemet (direniş) cür- mile (suç) tecziye (cezalandırma) edilirler.
14) Aslen Türk olan fakat Kürtlüğe temessül (benzemek) etmek üzere olan bulunan mevkide ve Siirt, Mardin, Savur, gibi ahalisi Arapça konuşan mahallerde Türk Ocakları ve mektep açılması ve bilhassa her türlü fedakârlık iktiham (gösterilerek) olunarak mükemmel kız mektepleri tesis ve kızları mekteplere rağbetlerinin suveri adîde (fazlaca çokça) ile temîni lazımdır. Hassaten (özellikle) Dersim, tercihan ve müstacelen (acilen) leylî ibtidailer (yatılı okul) açılmak suretiyle Kürtlüğe karışmaktan bir an evvel kurtarılmalıdır.
15) Dersimliler’in, Dersim’den çıkmak isteyen kısımları Sivas garbinde gösterilecek mıntıkaya nakledilebilirler. Müfettişlik mıntıkalarından bu suretle Anadolu dâhiline nakledilmek arzu edenlerin hükümetçe iras olunacak (gösterilecek) yerlere nakilleri de mümkündür.
16) Fırat garbındaki vilayetlerimizin bazı akvamında dağınık bir surette yerleşmiş olan Kürtlerin Kürtçe konuşmaları behemehal (mutlaka) men (yasaklamak) edilmeli ve kız mekteplerine ehemmiyet verilerek kadınların Türkçe konuşmaları temin olunmalıdır.
17) Hükümet binaları ile Jandarma karakolları ve askeriye ve hudud karakolları cemi ianat kanununa tevfikan (uygun olarak) süratle inşa edilecektir. Yalnız hükümet konakları inşaatına hükümet de muvazene-i umûmiyeden (vekaletler bütçesinden) yardım eder. Bu mebani meyamnda memûrîn ve zabitan ikametgâhları da imkân nisbetinde nazar-ı dikkate alınmalıdır.
18) Bu mıntıkadaki bilumum yolların inşaat programı, Müfettiş-i Umumîlik tarafından tanzim edilir. Evvelemirde idare-i umumîye ve hususiyyeden olup mühim (önemli) sev- külceyşi (askeri birliklerin gerekli yerlere sevk etme işi) yolları inşa edilmelidir.
19) Şark şimendiferlerinin (trenlerin) Erzincan’a, Sivas, Elaziz-Diyarbekir, Elaziz-Çapakçur-Muş, Van Gölü’ne mümkün olduğu kadar az zamanda varmasını temine çalışmak lazımdır.
20) Bilumum karakollar, müdafaaya müsait inşa edilmekle beraber telefon ve helyosta ile mücehhez (hazırlıklı) olmalıdır. Bu mıntıkada behemehal (mutlaka) birkaç telsiz istasyonu bulunmalıdır.
21) Kaçakçılık, istihbarat, casusluk ve emniyet nokta-i nazarından hudûd komiserleri esaslı vaziü’lceyiş tebeddülatından (askeri değişikliklerden başka) maada hususat için Umumi Müfettişten evamir-i mucîbe alabilirler.
22) Kaçakçılığa mani olmak için Maliye Vekâletince alınacak otomobillerden bir kaçının zırhlı otomobil olması ve bu otomobillerden indelluzum (gerekirse) hudut (sınır) kıtaatının (bölümleri) dahi istifadesi muvâfıktır.
23) Şehir, kasaba ve nahiyelerde vazâif-i zabîtanm kâmi- len polise tevdii ve jandarmanın kıta halinde asayiş ve takibatla tavzîfi (görevlendirmesi) muvafıktır. Bu bapta Dâhiliye Vekâletrtarafurdan bir kanun tanzimi ve bütçelere buna nazaran nakliyat ve zammiyat icrası lazımdır.
24) Bu mıntıkaya ecnebi (yabancı) bir şahıs ve müessese- nin hükümetin müsaadesi olmaksızın duhûl ve teessüsüne müsaade edilmeyecektir.
25) Tahrîr-i nüfus yapılan mıntıkalarda derhal ahz-ı asker (asker alma) teşkilâtı yapılacaktır. Dahil-i esnan (acemi asker) olanlar bu mıntıka haricinde hizmet-i askerîyyelerini ifâ edeceklerdir. Bunların bir müddet için gayr-i müsellâh (silahsız olarak) hidematta (hizmette) istihdamları muvafık olur.
26) Bu mıntıkada hükümet, bütün şuabat-i idarede (idari şubelerde) halkın işini bilavasıta ve bizzat görmeli ve mutavassıtları (aracılık edenleri) şiddetle red ve men eylemelidir.
27) Müfettişlik mıntıkasındaki vilâyet taksimâtmm tadıl (aslına zarar vermeden) ve İslahı umumi teşkilatın kabul ve icrasına kadar tehir olunabilir.
24 Eylül 1925
M. Cemil (Dahiliye V.) Mahmut Esat (Adliye V.) Mirliva Kâzım (Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Sanisi) Mustafa Halik (Çankırı mebusu)
Bu Planın ‘Türkçe’si şu:
-Türkiye beş genel müfettişlik bölgesine ayrılmıştır. Beşinci genel müfettişlik bölgesi şu illerden oluşmaktadır: Hakkari, Van, Siirt, Bitlis, Malatya, Muş, Elazığ, Dersim, Genç, Ergani, Bayazit vilayeti ile Pülümür, Hınıs, Kiğı kazaları programın uygulamasına kadar geçici olarak beşinci müfettişlik emrinde bulunacaktır.
– Kürt isyanını yönlendiren ve yönetenlerle bunların yakınları, yandaşları ve aşiret reislerinden, hükümetin Doğu’da kalmalarını uygun görmediği kişi, aile ve gruplar Batı’da hükümetin göstereceği yerlere gönderilecekler.
– Söz konusu vilayet ve kaza merkezlerinde hükümet ve belediye dairelerinde ve diğer kuruluşlarda, okullarda, çarşı ve pazarlarda Türkçe’den başka dil kullananlar hükümet ve belediyenin emirlerine aykırı davranmakla suçlanacak ve cezalandırılacaklardır.
– Bölgeye yabancı bir kişi ya da kuruluşun, hükümet izni olmaksızın girmesine izin verilmeyecektir.
– Olağan mahkemelerde ve sıkıyönetim mahkemelerinde asker ve sivil “yerli” hâkim bulunmayacaktır.
– İsyandan arta kalmış olup cezalandırılmayanlar da cezalandırılacaktır.
– Van şehri ile Midyat arasındaki hattın batısına Ermeni- lerden kalan araziye Türk göçmenler yerleştirileceklerdir. Bunun için sıkıyönetim bölgesindeki illerde bulunan Ermeni malları satılmayacak ve hatta Kürtlere kiraya bile verilmeyecektir.
– Kürtler yerleştirildikleri Ermeni topraklarından çıkartılarak eski yerlerine gönderilecek veya Batı’da iskân edileceklerdir.
– Doğuya idealist ve becerikli Türk görevliler gönderilecek, ikinci derecedeki memurluklara bile Kürt memur atanmayacak.
27 MADDEDEN OLUŞAN KÜRTLERİ TÜRKLEŞTİRME PLANININ ÖZCESİ
Kürt illerini kapsayacak şekilde yürürlüğe konulan ve 1948’e kadar varlığını sürdüren umumi müfettişlik (genel valilik) sistemi, 1986’dan sonra uygulamaya konulan olağanüstü hal bölge valiliğiyle büyük bir benzerlik taşıyordu.
ŞIP’m 2. maddesi Türkiye’yi 5 ‘umumi müfettişlik’e ayırıyordu. 25. maddesiyle de ‘Ecnebilerin müsaade olmaksızın’ bölgeye girmesini yasaklıyordu. Şark Islahat Planının ikinci maddesi Türkiye’yi beş “umumi müfettişlik” bölgesine ayırıyor ve Hakkari, Van, Muş, Bitlis, Siirt, Genç, Diyarbekir, Mardin, Urfa, Siverek, Elaziz, Dersim, Malatya, Ergani, Bayezit vilayeti ile Pülümür, Kiğı ve Hınıs kazalarını beşinci müfettişlik emrine veriyordu.
Üçüncü madde, olağan mahkemelerde ve sıkıyönetim mahkemelerinde asker ve sivil “yerli” hâkim bulunmasını yasaklıyordu. Yani Kürt hâkimlerin bölgede görev yapmaları yasaktı.
Beşinci madde, Van ile Midyat arasındaki hattın batısında Ermenilerden kalan boş araziye Türk göçmenlerin yerleştirilmesini, sıkıyönetim bölgesindeki Ermeni mallarının maliyece satılmamasını “ve hatta Kürtlere kiraya dahi verilmemesini” emrediyordu. Ermeni mallarını işgal etmiş Kürtlerin derhal buralardan çıkarılarak eski yerlerine ya da batıya gönderileceklerini, onlardan boşaltılan yerlere Türklerin yerleştirileceğini ve bunların Kürtlere karşı koruma altına alınacaklarını söylüyordu.
ŞIP’m 5. maddesi ‘Yugoslavya, Bulgaristan, Kafkasya ve Azerbaycan’ muhacirlerinin ve ayrıca ‘Rize-Trabzon vilayetleriyle Erzurum vilayetinin şimali şarki kazalarındaki ahalinin ‘muvafakatlarile’ iskân edilecekleri yerleri teker teker sayıyordu.
Sekizinci maddeye göre, “isyandan kaynaklanan” zarar, özel bir vergi ile isyana katılan bölgelerdeki halktan tahsis edilecekti. Yani devlet hem saldırıyor, imha ediyor, hem de katliamın tüm askeri masraflarını Kürt halkına yüklüyordu.
ŞlP’m 5., 9. ve 15. maddeleri ‘hükümetin Şark’ta kalmalarını muvafık görmediği eşhasın aile ve taalûkatile beraber naklini’ istiyordu.
ŞIP’m 10. maddesi ise bölgeye batıdan gönderilecek ‘mefkûreli ve muktedir’ memurlara ‘tahsisat-ı fevkaladelerinin yüzde 75’i nispetinde zam’ verilmesini öngörüyor, ikinci derecedeki memuriyetlerin bile Kürtlere kapanmasını istiyordu.
On ikinci maddesi Kürtlerin silahsızlandırılmasını ve ruhsatsız silah bulunduranların sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanmalarına hükmeden Şark Islahat Planı, bölgede hükümet binalarının ve jandarma karakollarının süratle inşa edilmesini, bölgedeki tüm yolların inşaat programının Umumi Müfettişlik tarafından düzenlenmesinin zorunluluğunu vurguluyordu (ilerleyen yıllarda askeri inşaatlarda Kürt köylüler kadınlar da dahil olmak üzere kamçı altında zorla çalıştırılacaklardı). Şark treninin bölgeye mümkün olan en kısa zamanda ulaşmasının sağlanmasına yapılan vurgudaki amaç da tıpkı yeni yol inşatlarında olduğu gibi bölgeye asker sevkıyatını kolaylaştırmaktı. Plan, bölgeye “ecnebi şahıs ve kurumların” hükümetin izni olmaksızın girmesini ve yerleşmesini de yasaklıyordu.
ŞIPTn 14. maddesi ‘temessül [asimile] etmek’ için ne yapılacağını bile öngörmüştü: ‘Türk Ocakları, mükemmel kız mektepleri, leyli iptidailer’ açılması, vb.
Planın asimilasyona yönelik en çarpıcı maddeleri ise 13, 14, 16 ve 17. maddeleri idi. Bu maddeler, bölgedeki vilayet ve kaza merkezlerinde hükümet ve belediye dairelerinde ve diğer kurumlarda, okullarda, çarşı ve pazarlarda Türkçe dışında bir dil kullanmayı yasaklıyordu. Kullananların hükümete ve belediyeye muhalefet ve mukavemetten cezalandırılacaklarını söylüyordu. Kürtlerin ve Arapların ağırlıklı olduğu bölgelerde “Türk Ocakları ve mektepler açılması ve bilhassa her türlü fedakârlık iktiham olunarak [gösterilerek] mükemmel kız mektepleri tesis ve kızları mekteplere rağbetlerinin suveri adide ile [fazla miktarda] temini lazımdır. Hassaten Dersim, tercihan ve müstacelen [acil olarak] leyli iptidailer [yatılı ilkokullar] açılmak suretiyle Kürtlüğe karışmaktan bir an evvel kurtarılmalıdır” deniyor ve bu noktada Dersim’e özel bir vurgu yapılıyordu.
Üstelik Kürtçe konuşma yasağı sadece Kürt illerini kapsamıyor, Fırat’ın batısını da içine alıyordu. Şöyle diyordu 16. madde: “Fırat garbındaki vilayetlerimizin bazı akvamında dağınık bir surette yerleşmiş olan Kürtlerin Kürtçe konuşmaları behemehal men edilmeli ve kız mekteplerine ehemmiyet verilerek kadınların Türkçe konuşmaları temin olunmalıdır.”
KISACA
- Kürt seçkinlerinin bir yönetim organı olarak ortaya çıkmasını engellemek
- Hükûmetin politikalarını boşa çıkarabileceğine inandığı insanları yeniden farklı bölgelere yerleştirmek
- Fırat Nehri’nin doğusundaki illeri, süresiz sıkıyönetim ile yönetilecek olan Genel Müfettişlik adı verilen idari bir alt bölüm altında yeniden birleştirmek.
- Hem Türkçe olmayan dillerin kullanılmasını hem de Kürtlerin ikinci düzey görevlerde istihdam edilmesini yasaklamak
- Kürtlerin başka bölgelere yerleştirilmesi için 7 milyon lira sağlanması.
Bu Şark Islahat Planı 14 Haziran 1934’te “1934 gün ve 2510 sayılı İskân Kanunu” ile güçlendirilerek günümüze kadar farklı raporlar ve öneriler şeklinde uygulanarak devam eder. Bu raporlar arasında İsmet İnönü, Celal Bayar Ve Ziya Gökalp’in raporlarının ayrı ve özel bir yeri vardır. Türk devleti, Kürtleri Türkleştirmek için VAR GÜCÜYLE MÜCADELE ETMİŞ, Kürtlerin çoğunluk olduğu yerleri dış ülkelerden getirttiği göçmenlerle doldurarak nufüslarını azaltmış ve Kürt nüfusunun TEHLİKE OLMASINI GİDERMEK İÇİN her kanun ve uygulamayı yürürlüğe koymuştur.
KAYNAKLAR:
-Belma Akçura, Devletin Kürt Filmi.
-İlkay Meriç, Şark Islahat Planı ve TC’nin Asimilasyon Politikaları.
-Yadırgı, Veli (3 Ağustos 2017). The Political Economy of the Kurds of Turkey. Cambridge University Press.
-Baskın Oran, Kendini Kürt Sananlar.
BERNAMEGEH
UYARI: Yazıların izinsiz kopyalanması ve Web Sitelerinde yayınlanması kesinlikle yasaktır. Hakkınızda yasal işlemlerin başlatılabileceğini lütfen unutmayın!