Şerzan Kurt, Batman’da 11 Aralık 1989 tarihinde dünyaya geldi.
Öğretmen Ömer Kurt ve memur Nejla Kurt’un oğluydu.
Daha demokrat bir yer olduğunu düşündüğü için Muğla’da okumayı tercih etmişti.
Kazandığı İktisat Fakültesi’nde 2. sınıf öğrencisiydi.
Muğla Üniversitesinde 11 Mayıs 2010 yılında Kürt öğrencilere yapılan ırkçı saldırı sonrası çıkan olaylar sırasında polis G.Ş’nin silahından çıkan mermiyle yaralanan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü 2’nci Sınıf Öğrencisi 21 yaşındaki Şerzan Kurt, bir hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra yaşamını yitirmişti.
Kurt’un ölümüyle ilgili olarak Muğla Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi’nde görevli polis memuru Gültekin Şahin tutuklandı.
Şahin hakkında Muğla Ağır Ceza Mahkemesi’nde “olası kasıtla nitelikli öldürme” suçundan dava açıldı.
Dava Adalet Bakanlığı’nın talebi sonucunda, Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin güvenlik gerekçesi kararıyla Eskişehir’e nakledildi.
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2,5 yıl tutuklu yargılanan sanık polis Şahin, 9 Eylül 2012 tarihli duruşmada suçlu bulunarak önce müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Ardından 2005’te kaldırılan Türk Ceza Kanunu’ndaki (TCK) bir maddeyi yeni TCK’ye uyarladı ve sanığa suça yardım indirimi yaptı.
Müebbet cezasını 8 yıla indiren mahkeme Şahin’i tahliye etti. Yargıtay “fiilin kasten işlendiği” ve “sanık polis Şahin’in görevden alınması gerektiği” kararıyla yerel mahkemenin kararını bozdu ve davanın yeniden görülmesine karar verdi.
Yeniden görülen davanın 14 Nisan 2014’teki ilk kararında, Yargıtay 1. Ceza Dairesi Şahin’e “haksız tahrikle kasten
öldürme” suçundan hapis istedi.
Mahkeme, 15 Şubat 2015’te yeniden yargılamada, Şahin’e 16 yıl hapis cezası verdi.
Bunun üzerine Şahin tutuklandı.
İtiraz üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi 5 Aralık’ta “ağırlaştırılmış yaralama” suçundan ceza istemiyle kararı bozdu.
Şahin tahliye edildi.
Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğüne göre “meslekten çıkarma” cezası ile cezalandırılması gereken sanık polis hakkında disiplin cezası olarak da 2 yıl kademe ilerlemesi cezası verilmekte yetinildi.
Sanık polis tutuklu kaldığı sürede maaşını aldı, daha sonra kendi isteği ile emekli oldu.
Bu şekilde idari yoldan da cezasız bırakıldı.
Yaklaşık 10 yıllık yargılamanın sonucu cezasızlık olmuştur.
Şerzan’ın ölümünden sonra ise hukuki süreci de değerlendiren baba Kurt, “Polise önce 8 yıl verildi, bırakıldı sonra 16 yıl verdiler, tekrar tutuklandı. Polisin avukatları tekrar itiraz etti ve Yargıtaya gittiler. Bugün mahkemeler, özellikle Şerzan’ın davasında olduğu gibi hakkaniyet içinde tecelli etmiyor. Yargıtay daha sonra kendi verdiği kararını görmezden geldi ve yerel mahkemeye yeniden gönderildi. Yerel mahkeme ise bu kez polisi ödüllendirircesine 12 yıl ceza verdi, indirime giderek 8 yıl. Yani başa dönüldü” demişti.
Polisin dışarıda serbestçe dolaştığını belirten baba Kurt, buna yeniden itiraz ettiklerini belirterek herkes için adaletin gerekli olduğunu söyledi. Kurt, “Bizim isteğimiz adaletin hakkaniyeti. Şerzan da bu topraklarda yaşamış bir birey, Yargıtay hükmünü bildirsin biz bunun için mücadele edeceğiz. Biz tekrar şunu talep ediyoruz: Herkese adalet lazım, Şerzan’a lazım olduğu gibi yarın da başkasına lazım olacaktır.” demişti.
Kaynaklar:
-Şerzan Kurt Davası İzleme Raporu– 11 Eylül 2019 (Karar Duruşması) / failibelli.org.
-Yargıtay Şerzan Kurt’u öldüren polise verilen “cezayı” onadı. / bianet.org.
-Olursa Olsun Cinayeti / sözcü.com.tr.
-Şerzan’ı Vuran Polis Tabanca ile Hedef Alarak Ateş Ederken Meğerse Yaralamak İstemiş! / failibelli.org.
-Yargıtay Şerzan Kurt davasında cezasızlığı onadı. / evrensel.net.
Bernamegeh Türkçe
UYARI: Yazıların izinsiz kopyalanması ve Web Sitelerinde yayınlanması kesinlikle yasaktır. Hakkınızda yasal işlemlerin başlatılabileceğini lütfen unutmayın!