Ben ne bu hareketin önünde ne de arkasında; herkes gibi içindeyim diyen Şeyh Said ve dava arkadaşları ile ilgili 1925/69 nolu İstiklal Mahkemesi kararı metni şöyledir:
28 Haziran’da okunan ve 1925/69 nolu İstiklal Mahkemesi kararı şöyleydi:
“Yapılan mahkemelerden ve tetkiklerden tekke ve zaviyelerin birer kötülük ve fesat ocağı oldukları ve tekkelerle zaviyelerde Şeyhlerin kendilerine allah süsü vererek halkı kendilerine taptırmak gibi dinin kabul edemeyeceği fiiller işledikleri, mahkeme huzurundaki ifadelerden de anlaşılması dolayısıyla Şark İstiklal Mahkemesi yargı bölgesi içindeki bütün tekkelerle zaviyelerin kapatılmasına, kaldırılmasına karar verilmiştir.
Şeyh Said’in vukua getirdiği müsellah isyan ve ihtilal hareketlerine muhtelif Şekil ve suretlerde karışıp katılarak isyanın devam ettiği haftalar ve aylar boyunca birçok Şehir, kasaba ve köyleri devlet ve hükümet zabıta ve askeri kuvvetleriyle kanlı bir harp halinde çarpışmak suretiyle saptı ve işgal eden ve ihtilal bölgesindeki en mühim vilayet ve merkezlerinden Diyarbakır Şehrini dahi muhasaraya alan ve orada dahi inat ve ısrarla harp ve kıtaldan çekinmeyen ve nihayet uğradıkları ecz ve mahrumiyetten sonra tutuldukları günlere kadar birçok askeri zabit ve vatandaşları cerh, Şehit, esir eden sirketler, gaspler, yağmalar yapan ve yaptıran Şahıslardan oldukları iddiasıyla mahkemeleri icra edilmiş olan seksen bir sanıktan;
Asilerin reisi Şeyh Said,
Varto ve Muş Cephesi Kumandanı Melekanlı Şeyh Abdullah,
Varto’ya hücum edenlerden aşiret reisi Takliyan’lı Halit oğlu Kamil Bey, kardeşi Baba Bey,
Elazığ cephesi Kumandanı eski milis kaymakamı Şeyh Şerif,
Darehini inzibat kumandanı ve geri hizmetler amiri Fakih Hasan Vehmi,
Genç mıntıkasındaki bütün isyan hareketlerinde bulunan reislerden Valer’li Hacı Sadık Bey,
Palu, Elazığ, Çapakçur cephelerinde çalışan ve asiler namına Çapakçur’da idareyi ele alan reislerden Çanlı Şeyh İbrahim, Harput cephesinde savaşan ve asiler üzerinde müessir olan Şeyhlerden Şeyh Ali ve Şeyh Celal, (Şeyh Celaleddin olmalı-bizim notumuz.)
Ve yine Usat üzerinde müessir olan Şeyh Hasan, Diyarbakır ve Lice müsaderelerinde müfreze kumandanı olan Ğerip’li İzzet Bey, oğlu Mehmet Bey, Müsademe ile tutulan reislerden Hamli Mustafa Bey ve Hanili Salih Bey,
Mezip dağlarında tutulan Çanlı Şeyh Abdullah ve Şeyh Ömer, Tekkesinde isyan hazırlıkları için toplantı yapan Hanili Şeyh Adem, Maden Şehri inzibat kumandanı Madenli Kadir Bey, Asiler mümessili olarak çalışan ve Maden’e o sıfatla gelen Piran’lı Molla Mahmut, Müritlerine kendini Mabut gibi gösteren Silvanlı Şeyh Şemseddin, İsyan propagandacılarından olup harekata katılan Termil köylü Şeyh İsmail, Şeyh Abdullatif’in müridi olan Varto baskıncılarından Bakilanlı Molla Emin, Çapakçur boğazında Yado, Farıs gibi şakilerle birlikte son harbe iştirak eden Alinami diğeri Arap Abdi, Varto’ya 100 atlısı ile hücum eden Kargapazarlı Halil Oğlu Mehmet, Şeyh Şerif’in katibi ve mesai arkadaşı Şinik’li jandarma Hasan oğlu Süleyman, Palu ve Elazığ muhacirlerinden köy muallimi Musyanlı Molla Cemil, Aşiretiyle isyana katılan Az aşireti reisi Demirci Ömer oğlu Süleyman, Kiğı harbine katılan Şerif oğlu Süleyman,
Fakir Hasan’ın katibi Tehir, Babasıyla beraber silahlı olarak isyana katılan Hanili Salih Bey oğlu Hasan, Asiler ruesasından Hanili Mustafa Bey oğlu Mahmut Bey,
Varto’da Şeyh Abdullah ile birlikte çalışan Şeyh Musa oğlu Şeyh Ali,
Varto asilerinden beylik bir katırla Hesenanlı Halit Bey’e kaçarken yakalanan Bakilanlı Hacı Halit,
Varto işgalcilerinden Diyadinli Timur Ağa,
Şeyh Abdullah’ın savaş arkadaşı Hınıslı Kamil Bey oğlu Abdullatif,
Varto işgalcilerinden Muşlu Mehmet, Süleyman ve Bahri Beyler
Usat Şeyhlerinden Zorabatlı Şeyh Cemil,
Çapakçur boğazı müsademesinde bulunanlardan Çapakçurlu Süleyman oğlu Yusuf,
Çapakçur müsademesinde bulunanlardan ve asi ruasasından Yamaç aşiretli Ali Badan.
Şeyh Abdullah’la birlikte savaşan Kargapazarlı Halit,
Harput cephesinde savaşan Şeyh Ali’nin arkadaşlarından Nadir oğlu Halit,
Müsademelerle yaralanan Mehmet oğlu Tehir,
İsyanı tertip ve tahrik edenlerden nahiye müdürü Tayip Ali,
Çapakçur kaymakamı Hüseyin Hilmi,
Efendisiyle beraber harekata katılan Şeyh Said’in hizmetçisi Yusuf oğlu Çerkez Jandarma Hamit ve Salih oğlu Hasan,
İsyanın asli faillerinden olarak idam cezasına mahkum edilmelerine,
Bu sanıklardan Çapakçur kaymakamı Hüseyin Hilmi Bey’in cezası 15 sene kürek cezasına, Salih Bey oğlu Hasan’ın cezası henüz 15 yaşını bitirmediğinden 10 sene hapse çevrilmesine, isyan suçuna “feran zimethal” olduklarına kanaat hasıl olan Cemil Paşazade Ekrem, Malazgirt savcısı Abdülmecit, Jandarma Mülazımı Mehmet Muhri, Jandarma Yüzbaşısı Ali Avni, Hanili Mustafa Bey hafidi, örfi haklarında örfi suçun işlendiği tarihte henüz on üç yaşını doldurmamış olduğu için onun silah için üç sene müddetle ve diğerlerinin de onar sene müddetle küreğe konulmalarına, vazifesinde kayıtsızlık ve ihmal gösterdiği sabit olan Genç valisi İsmail Hakkı Bey’in bir sene müddetle hapsine Çapakçur Hakimi Ali Rıza’nın milli hudut haricine çıkarılmasına diğer maznunu aleyhim Bazıkem’li Reşit Çapakçur’lu Hüseyen Reşit ve Süleyman Bey, halk fırkası reisi Rüştü Efendi Molla Abdulhamit, Ratçanlı Nimet ve Ahmet ve Maksud ve İbrahim Beylerin beraatlerine, Nakip Bekir Bey, Cemil Paşazade Ömer, Kadri, Cevdet, Memduh ve Mühiddin Beylerin de haklarındaki ihbaratın kanuni mesuliyeti müzteizm fiillerinden olmadığı anlaşıldığından onların ademi mesuliyetlerine karar verilmiştir.”
Ergun Aybars, İstiklal Mahkemeleri / seyhsait.blog.
BERNAMEGEH / bernamegeh@gmail.com