”1887 yılında dünyaya gelen Simkoyê Şikak, Kaçar döneminin sonları ve Pehlevi döneminin başlangıcında İran Kürdistanı’nda hakimiyet sürdü. 1928’de Pehlevi Hanedanı tekrar af edeceğini söz ederek Simko’nun İran’a dönmesini istemiştir. Temmuz 1930’da Simko birkaç atlı ile birlikte Tebriz’e gitmiş ve törenle karşılanmıştır. Fakat İran hükûmeti Simko ve oğlu Hüsrev’i öldürmüş ve cesetlerini Urmiye’ye götürüp sallandırmıştır. Şeyh Mahmud Berzenci 1878 yılında Süleymaniye’de dünyaya geldi. Kürdistan Krallığını ilan ederek İngilizlere karşı bağımsızlık mücadelesi verdi. Mayıs 1932’de Irak’ın güneyine sürgün edildi. Ailesinin yanında 1956 yılında vefat etti.”
Casım Rênas
Şeyh Mahmud Berzenci ve Simkoyê Şikak Mektuplaşması
Ahmed Hoce Şeyh Mahmud Berzenci’nin hem haznedarı hem de yazarı (özel kalem müdürü). Ahmed Hoce anılarını “Gördüklerim, Yüce Şeyh Mahmud Devrimi” adı altında toplamış, Kitap 1968 yılında Bağdat’ta yayınlanmış.
Ahmed Hoce, kitabında Şeyh Mahmud’un en yakınında bulunanlardan biri olarak o dönemde yaşananları anlatıyor. Bu nedenle O döneme ait bazı belgelerin de yer aldığı “Gördüklerim” Şeyh Mahmud hakkında bilgi sahibi olmamıza ve o dönemde yaşananları kavramamıza yardımcı olacak önemli bir eser.
Ahmed Hoce anı kitabında Şeyh Mahmud ile Simkoyê Şikak arasında yaşanan mektuplaşmaya, iki liderin ilk kez biraraya gelmesine önemli bir yer ayırmış.
Bilindiği gibi aynı dönemde Kürd ulusal hareketine önderlik eden bu iki lider asındaki ilişki konusunda doğruluğu tartışmalı olan birçok şey söylendi ( ki, kuşkusuz bu konu Kürd tarihçilerin ilgi alanına giriyor).
Tarihimizin önemli bir kesitine ilişkin belgelerin Türkçesini yayınlamakla tarihimizin bilinmesine az da olsa katkı sunduğumu düşünüyorum.
***
Simko’nun Hewlêr’e geldiği dönemde, bölgedeki siyasi ortamı anlatan Ahmed Hoce, İngilizlerin Lozan Konferansı’nın temel gündem maddelerinden birisi olan Musul konusunda elini güçlendirmek için yaptıklarını anlatıyor. İngilizlerin 30-40 bir kişilik ordu birlikleriyle, tank, top, uçak ve “cehennem silahları” ile saldırı düzenlediğine, Kürdistanı, yakıp yıktığını, halkı yerinden yurdundan ettiğine, bazı Kürd ileri gelenlerini Bağdat’a götürerek devşirdiğine ve onlara şeyh Mahmud karşıtı açıklamalar yaptırdığına vurgu yapıyor.
Ahmed Hoce, İngilizlerin bir yandan da Kürdlere bağımsızlık müjdesi vermekten geri kalmadığını şöyle anlatıyor:
“İngilizlerin Kürdistan Temsilcisi’nin Mr. Chemsen, Bağdat’tan gönderilen telgrafta ‘İngiliz Hükümeti temsilcisi, Kürdistan’ın bağımsızlığını, istiklalini kutluyor’ dedi.”
İngilizlerin bir yandan da İran’ı Kürdlere karşı kışkırttığını, İran medyasında “bu yakında Irak’ta bir Kürd devletinin kurulacağı, Kürd devriminin İran’a da sıçrayacağı” propagandası yapıldığını anlatan Ahmed Hoce, İran’ın iyiliği isteyen, İran hükümetine sorun çıkartmaktan yana olmayan Şeyh Mahmud’un bu oyunu gördüğünü, İran’ı “İngiliz oyunu” konusunda uyardığını söylüyor.
***
Simko’nun İlk Mektubu
Ulu Hükümdar, Süleymaniye,
“Bugün Kürdlerin iyiliği ve kötülüğü mübarek ellerinizdedir. Sizin emriniz dışında bir iş yapılmasını asla doğru bulmuyorum. Yüreğiniz bizim gibi derbeder olanlara, Kürd milletine yanmalı. Bu millete yardım ve kurtulması için size yalvarıyorum.
Simko
14 Aralık 1922”
Şeyh Mahmud’un Mektubu
“Kürdistan Kahramanı İsmail Ağa, Hewlêr
Kürd halkının hakları için başıma gelenleri, tek başına, herkesten önce hayatımı feda ettiğimi belki biliyorsunuzdur. Bugün sizin gibi yurtsever kahramanların yardımıyla bu amaca ulaşmayı ne kadar istediğimi yazman gerekmez, çünkü sizin takdir ettiğinizi biliyorum.
Kuşku duymayın ki, eğer bir güç ve yardım olmadan kendimizi direniş ateşine atarsak yoksul Kürdlerin ortadan kaldırılmasına neden oluruz. Şimdiye kadar Kürdlere gerçek ve tam bir bağımsızlık tanınmış değil ki hükümetlere karşı duralım. Bununla birlikte haklarımızı istemekten geri durmadık. Söz de bağımsızız; bundan üç ay önce Büyük Britanya Hükümeti tarafından bize sözlü olarak verilen vaatlerin hiç biri yerine getirilmedi ki biz de milletimize gösterelim. Hakları elde etmek açısından, savaşmak isteriz. Ama Kürd kanının faydalı olmayan bir biçimde dökülmesini istemem. Kendimizi kötü niyetli düşmanlardan uzak tutmalıyız. Uzaktan Büyük Britanya Hükümetinin emirleri yasalar çerçevesinde yerine getirebilirim.
Daha fazla anlamak ve görüşmek arzusundaysanız, lütfen Süleymaniye’ye gelin.
Mahmud (*)
14 Aralık 1922
Simko’nun mektubu
“Ulu hükümdar, Süleymaniye,
İngilizler dışında bize bağımsızlık verecek hiçbir kimse yoktur ve bu iyiliğinin karşılığını da bizden bekliyor. Kuşkusuz bir hakkımızı alabiliriz. Hükümdar emir verirse eğer Müslüman kanı dökmeden bu hakkımızın alınmasına hazırım. Birlikte düşmanlarımızı ülkemizden uzaklaştırmayı, haklarımızı Britanya ve Araplardan almayı iyi buluyorum.
Simko”
Şeyh Mahmud’un mektubu
Kürdistan Kahramanı İsmail Ağa, Hewlêr
Her türlü yardıma, her çeşit iyiliğe teşekkür edilmeli. Ama teşekkürü hak etmeyen bir iyilik boşunadır, yabancılar için boşuna canını feda etmektir. Bununla birlikte İngiltere Hükümeti dışında bize haklarımızı verecek kimse göremiyorum. Yanısıra Kürdlerin karşı koymasını haklı buluyorum. (…)
Eğer İngiltere Hükümeti, Kürdlere verdiği sözü yerine getirirse, hakkımızı verir, inkardan vazgeçer ve bizi tam bir hükümet olarak görürse Kürd halkı düşmanlığa son vermeye, düşmanlarımıza karşı savaşmaya hazırdır.
Ama bu düşmanlarımız şimdi kim, tanımıyorum. Ve hangi hükümetin haklarımız vereceğini de bilmiyorum. Kiminle ve ne için savaşmalıyız? Niye ve kimin çıkarına kan dökelim? Artık düşmansız evimde oturmayı daha uygun buluyorum.
Mahmud
***
Şeyh Mahmud, Simko Ağa ile ilgili gerekli olanların yapılmasıyla görevlendirdiği Seyid Taha’ya gönderdiği mektupta şöyle diyor:
Bu kardeşinize yaptığımız büyüklük için size teşekkür ederim. İsmail Ağa’nın buyurduklarına cevap verdim. Ben kürdüm, Kürd için yaşıyorum bu nedenle mutluyum. Canım tüm Kürd kahramanlara yurtseverlere feda olsun.
Mahmud
***
Bu yazışmaların İngilizlerin bilgisi dâhilinde yapıldığını söyleyen Ahmed Hoce, 14 Ocak 1023 günü İsmail Ağa’nın Süleymaniye’ye gitmesine karar verildiği, Simko’yu karşılamak için yapılan hazırlıkları anlatıyor.
(*) Şeyh Mahmud hem mektupları hem de yayınladığı fermanları sadece “Mahmud”, “Mahmud, hükümdar”, “Mahmud, Kürdistan Hükümdarı” diye imzalamış.
rojawelat.org.
Bernamegeh Türkçe / bernamegeh@gmail.com