Celâl Temel
Süleymaniyeli Tevfik-Pîremêrd (1867-1950)
Süleymaniye yakınlarındaki Gwêje kasabasında doğdu. Asıl adı, Tevfik Mahmud Hamza’dır. “Süleymaniyeli Tevfik” olarak bilinirken şiirlerini “Pîremêrd” imzasıyla yayımladı.
İlk medrese eğitimini Süleymaniye’de gördü. Daha 15 yaşlarında iken Süleymaniye nüfus dairesinde katiplik yapmaya başladı.
Mahkemelerde de katiplik, başkatiplik yaptı. Sultan Abdülhamid’in daveti üzerine, 1898 yılında İstanbul’a gitti. Hukuk öğrenimi yapmaya başladı.
1899 yılında hukuk fakültesinde okurken Meclis-i Âli üyeliğine getirildi. 1905 yılında Mekteb-i Hukuk’tan mezun oldu.
Tercümani Hakikat, Serbesti ve İkdam gibi çeşitli gazetelerde, Kürdçe, Türkçe şiirleri, yazıları yayımlandı. Meşrutiyet’in ilanından sonra Kürd Teavün ve Terakki Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer aldı ve cemiyetin adıyla yayımlanan gazetenin sorumlu müdürü oldu.
Gazete kapatılınca, çeşitli Kürd yayınlarında şiirleri ve yazıları yayımlamaya devam etti. Bazen Süleymaniyeli Tevfik bazen Pîremêrd adını kullandı.
1903 yılından 1918 yılına kadar, Çölemerik (Hakkâri), Beytüşebâb, Heybeli Ada, Adapazarı gibi değişik kazalarda kaymakamlık ve 1918-1922 yılları arasında Amasya valiliği yaptı.
Bu dönemde, aynı zamanda, Kürdistan Teali Cemiyeti üyesiydi, cemiyetin yayın organı Jîn dergisinde yazı ve şiirleri yayımlanıyordu.
Bu dönemde, Kürd diliyle ilgili çalışmalar yapan Halil Hayali ve Said-i Kürdi ile de sık sık görüştü.
1924 yılında İstanbul’dan ayrılmak zorunda kaldı; Halep üzerinden önce Bağdat’a gitti, 1925 yılında, doğduğu yer Süleymaniye’ye yerleşti. Süleymaniye’ye döndükten sonra, ilk özel Kürdçe okul olarak nitelendirilen Cemiyet-i Zanistî (Bilim Derneği) adlı cemiyette aktif çalışmalar yaptı.
1926 yılında Jîyan gazetesinin genel yayın yönetmeni oldu. Daha sonra bu gazetenin adını Jîn olarak değiştirip, öldüğü 1950 yılına kadar yayınını sürdürdü. Kürdçe diliyle çok sayıda kitabı yayımlandı.
Büyük bir Kürd edebiyatçısıdır. Mem û Zîn ve diğer bazı Kürd hikâyelerini tiyatro eseri hâline getirdi. Ayrıca köylerde dolaşarak, Kürd halk şiirlerini derledi ve folklor araştırmaları yaptı.
1924 yılında İstanbul’dan zorunlu olarak ayrılırken bir aile dramı yaşandı. Eşi, kızı ve iki oğlu Nejad (1904-1961) ve Vedat (1907-?) İstanbul’da kaldılar.
Daha doğrusu eşinin ailesi, eşinin ve çocuklarının onunla gitmesine engel oldu. Davasının peşinde, çocuklarından ayrı kaldı. Daha sonraları çocuklarıyla çok az görüşebildi.
Yıllar sonra oğlu Nejad onu görmeye gitti. O hep Süleymaniye’de, çocukları İstanbul’da kaldı. Oğlu Avukat Nejad Sav’ın iki oğlu da bilinen kişilerdi.
Atilla Sav (1931-2020), CHP’de milletvekilliği yaptı, Barolar Birliği Başkanı oldu. Diğer oğlu M. Ergün Sav (1933-2015), büyükelçilik yaptı.
19 Haziran 1950’de Süleymaniye’de vefat etti.
Bernamegeh Türkçe
UYARI: Yazıların izinsiz kopyalanması ve Web Sitelerinde yayınlanması kesinlikle yasaktır. Hakkınızda yasal işlemlerin başlatılabileceğini lütfen unutmayın!