Aslında dergi olarak etnik yapılar üzerine yazılar yazma diye bir fikrimiz yoktu.
Fakat etnik tahliller yaptığını iddia eden ve halklar arası çatışma unsurları yaratmaya çalışan aşırı Türk milliyetçisi bazı sitelerin Kürtler adına olmadık bilgi kirliliği yaratmaları bizi bu dosyaları hazırlamaya mecbur bıraktı.
Van’da yaşayanlar, elbette az çok hangi etnik gruplar yaşar bilir.
Fakat biz istedik ki Türkler ve Kürtler işin doğrusunu öğrensin.
Van’ın Etnik Yapısı
Van’ın büyük çoğunluğu Kürtlerden oluşmaktadır. Kürtlerin dışında Van’da Türkler, Araplar, Azeriler, Tatarlar, Kırgız göçmenleri ve diğer etnik gruplar bulunmaktadır.
Van’ın %70’i Kürt, % 20’si Türk ve %10’u Araplar ve diğer etnik gruplardan oluşmaktadır.
Peki Türkler Ne Zaman Van’a Yerleştirildiler?
Bölgeye Türklerin yerleştirilmesinin ana sebeplerinden biri Osmanlı Devleti döneminde başlayıp Cumhuriyetin kuruluşu ile devam eden Ermeniler ve Kürt Yezidiler gibi gayri müslümlere uygulanan kırım ve baskı politikalarıydı.
Sürülen ya da kaçmak zorunda kalan Ermeniler ve Yezidi Kürtlerin yerine Türkler ve diğer etnik gruplar yerleştirildi.
Bu yerleştirilenlere, Ermeni ve Yezidi köyleri, içerisinde evleri, arsaları, hayvanları yani bir bütün mal varlıklarıyla tahsis
edildi.
Buraya yoksul, hiçbir malı, mülkü olmayan Türkler yada göçmenler yerleştirildi.
Yerleştirilen Türklerin ciddi bir kısmı devlet dairelerinde işe alındı.
Tarım, hayvancılık ve ticaret yapabilmeleri için devletin karşılıksız kredileri verildi.
İşte Van’da bugün zenginleşmiş Türklerin hikayeside bu noktadan itibaren başladı.
Uzun yıllar Van’ın en zengin aileleri devletin her imkanına sahip olan bu Türk vatandaşları oldu.
Bu zenginleşmiş Türk ailelerin kimi bireyleri çeşitli siyasal partilerde milletvekili oldu.
Van’ın sosyo-ekonomik yaşamını belirleyen önemli aktörler haline geldiler.
Van’ın Türkleştirilme süreci işte böyle başladı.
Cumhuriyet Döneminde bölgenin Türkleştirilmesini hedefleyerek hazırlanan Şark ve Islahat Planı ve İskan Kanunu ile birlikte Van’a yeniden Türk ve diğer etnik gruplar yerleştirildi.
25 Eylül 1925’te Şark Islahat Encümeni, Şark Islahat Planı için aşağıdaki tavsiyeleri içeren raporunu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sundu.
Bu kanunun açık olarak yazılmış ve kabul edilen maddeleri arasında;
-Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları yerlere Türklerin iskan ile yurt edinmeleri
-Kürt seçkinlerinin bir yönetim organı olarak ortaya çıkmasını engellemek
-Hükümetin politikalarını boşa çıkarabileceğine inandığı insanları yeniden yerleştirmek
-Fırat Nehri’nin doğusundaki illeri, süresiz sıkıyönetim ile yönetilecek olan Genel Müfettişlik adı verilen idari bir alt bölüm altında yeniden birleştirmek.
-Hem Türkçe olmayan dillerin kullanılmasını hem de Kürtlerin ikinci düzey görevlerde istihdam edilmesini yasaklamak
-Kürtlerin başka bölgelere yerleştirilmesi için 7 milyon lira sağlanması
Yukardaki kabul edilen maddeler ışığında Kürt illeri bir plan dahilinde Türkleştirilmeye çalışıldı.
Erzurum, Erzincan, Iğdır, Kars, Ağrı, Van, Adıyaman, Maraş, Malatya, Sivas, Muş, Bingöl, Diyarbakır illerine bu plan ve rapor doğrultusunda Türk yurttaşlar iskan edildi. Bugün burada yaşayan Türkler, devlet eliyle adım adım yıllara yayılarak yerleştirildi. Bakın bunları biz söylemiyoruz ilgili kanunun maddeleri söylüyor.
Türkler bu plan doğrultusunda yerleştirildiler Van ve diğer Kürt illerine.
Şark Islahat Planı ve İskan Kanunun uygulamalarını internetten bularak madde madde okuyabilirsiniz.
Bir diğer Türkleştirme uygulamasıda Zilan Katliamından sonra gerçekleştirildi.
Getirilen Türkler özellikle Zilan Katliamını birebir yaşamış olan Erciş ilçesine yerleştirildiler.
Erciş’in Türkleştirilme öyküsüde burada başlar.
Belki Türk arkadaşlar bize inanmayabilir ama bir gün yolunuz Erciş’e düşerse orada hangi Türke sorarsanız size nasıl bölgeye yerleştirildiklerinin hikayesini anlatır.
Bir diğer yerleştirme uygulamasıda Azerbaycan Türklerinin Van’ın merkezine yerleştirilmesi uygulamasıdır.
Van’ın merkezinde yer alan İskele, İpekyolu, Hafıziye, Halilağa, Selimbey ve Van kalesine yakın yerlerede bu yurtttaşlarımız yerleştirildiler.
Van’ın yerlisi diye adlandırılanların bir kısmı bunlardır bir kısmıda katledilmekten kurtulan ama kimliklerini gizleyerek
yaşamış, Van’da eskiden beri yerleşik olan Ermenilerdir.
Ermeniler, kendilerini güvende hissedebilmek için Kürt ya da Türk olduklarını beyan etmek zorunda kalmışlardır.
Bu mahallelerin dışında, Van’ın Büyükşehir statüsüne ulaşılmasıyla kurulan yeni ilçesi Tuşba’nın bir çok köyüne de Cumhuriyetin farklı yıllarında Türk yurttaşlar yerleştirilmiştir.
Türkler, Beyüzümü başta olmak üzere Otluca, Kasımoğlu, Derebey, Bardakçı, Mollakasım, Ağartı, Alaköy, Bardakçı, Yumrutepe, Göllü, Gülsünler, Çitören, Yeşilsu, Kumluca, Tevekli, Yumrutepe, Çolpan, Dağönü, Hıdırköy gibi köylere yerleştirildiler.
Şimdi işin en ilginç yanıda Kürtlerle yan yana köylerde yaşayan Türklerin bir kısmının zamanla Kürtleşmesidir.
Bu Kürtleşen, Kürtçe bilen, Kürtçe konuşan ve Kürtler gibi yaşayanlarıda diğer Türklerden ayırt edebilmek için Küresinli terimi ortaya çıkar.
Şimdi bazı sitelerin Küresinli dedikleri ama ne olduğunu bilmedikleri işte bu Kürtleşmiş Türklerdir.
Van’a giderseniz kendisini Küresinli olarak tanımlayan biriyle karşılaşırsanız asla kendisini Türk olarak adlandırmayacaktır.
Milliyetini sorduğunuzda ”Ben Küresinliyim ya da Kürdüm” demektedir.
İkinci önemli bir noktada Küresinlilerin aşırı milliyetçi Türk partilerinden ziyade diğer partilere oy vermeleridir.
HDP ve AK Parti oy verdikleri başlıca partilerdir.
Türklerin önemli bir kısmı 90’lı yıllarda yaşanan silahlı çatışmalar nedeniyle Van’dan Türkiye’nin Batısına göç etti.
Küresinliler dışında kendini Türk olarak adlandıran kesimin yarıdan fazlası Van’dan ayrılmıştır.
Eskiden Türklerin çoğunlukta olduğu Erek, İskele, İpekyolu, Hatuniye, Şerefiye, Hafıziye, Halilağa, Selimbey ve Van kalesi bugün yüzde seksen bir Kürt nüfusa sahiptir.
Geçen etnikçe diye bir site, Van’ın Kalecik Mahallesinin Türk olduğunu belirtilmişti.
Anlaşılan bu arkadaşlar istihbaratı yanlış almışlar.
Kalecik Mahallesi, Rusya’dan Van’a yerleştirilen Kürt Bruki aşireti mensuplarının yaşadığı bir yer.
Bu mahallede bir tane Türk yoktur.
Eskiden köy olan Kalecik, Tuşba ilçesinin kurulmasıyla birlikte mahalle statüsüne alınmıştır.
Van’da Kürtler ve Türklerin dışında üçüncü büyük etnik grubu Araplar oluşturmaktadır.
Arapların eskiden oranı %10 iken bugün Arap nüfusta azalmış durumdadır.
Araplar genellikle Van’da ticaretle uğraşmaktadırlar.
30 yıl öncesine kadar yarısı Türk olan Van’ın, bugün yüzde %70i Kürtlerden oluşmaktadır.
İşin en sevindirici yanı ise hiç bir dönem Kürtler, Türkler ve diğer etnik gruplar arasında çatışmaların yaşanmamış olmasıdır.
Milliyetiniz ve inancınız ne olursa olsun Van’a gönül rahatlığıyla gidebilir, orada kalabilirsiniz.
Herkesin birbirine saygı duyarak dostça yaşadığını göreceksiniz.
Bernamegeh Türkçe
UYARI: Yazıların izinsiz kopyalanması ve Web Sitelerinde yayınlanması kesinlikle yasaktır. Hakkınızda yasal işlemlerin başlatılabileceğini lütfen unutmayın!