Gazeteci, yazar, şair, edebiyatçı, düşünür, kâşif, seyyah, doğa ve çevre aktivisti, hayvan hakları aktivisti ve sivil toplum temsilcisi.
15 Mart 1972 tarihinde Elazığ ilinin Karakoçan ilçesine bağlı Okçular (Oxçîyan) köyünün Gelincik (Sédiyan) mezrâsında 12 çocuklu bir ailenin 11. çocuğu olarak doğdu. Babasının adı Resul, annesinin adı Refika’dır.
30 yıllık gazetecilik ve yazarlık hayatı boyunca çeşitli televizyon, haber ajansı, web sitesi, dergi ve gazetelerde yazdı.
İbrahim Sediyani, henüz genç bir üniversite öğrencisi olduğu yıllarda 2 yıl boyunca Kürdisyan, Anadolu ve Karadeniz bölgelerini ilçe ilçe gezerek Türkiye’de ismi değiştirilmiş yerleşim birimlerinin ve köylerin eski isimlerini araştıran ve binlerce köyün eski gerçek isimlerini ilk kez bir çalışmada toplayan kişidir. Bu emeğin ürünü olan “Adını Arayan Coğrafya” adlı kitabı, Cumhuriyet tarihinde bu alanda yapılmış ilk çalışma özelliği taşımaktadır.
1995 yılından beri Almanya’da yaşamaktadır.
2006 yılında bütün mal varlığını Pakistan’ın Keşmir bölgesindeki depremzedelere bağışladı. Keşmir’de meydana gelen ve 87 bin kişinin hayatını kaybettiği korkunç depremden sonra sahip olduğu bütün parasını bankadan çekerek ve kendisiyle birlikte iki bavul dolusu çocuk ayakkabısı da götürerek tek başına Pakistan’a, deprem bölgesine gitti. Götürdüğü parayla orada bir kamyon dolusu yatak, yorgan, battaniye, nevresim yükleyerek Keşmir’e götürdü ve depremzedelere dağıttı. Bütün bunları hiçbir kurum ve kuruluşa bağlı olmadan, tamamen kendi bireysel inisiyatifiyle gerçekleştirdi.
Kaleme aldığı “Seyahatname” için şimdiye dek dünya üzerinde 34 ülke gezdi. Alman filozofların kitaplarında Yahudî kadın düşünür ve edebiyatçı Hannah Arendt’e benzettiği İbrahim Sediyani’nin edebiyat alanındaki çalışmaları ve kaleme aldığı seyahatnameler, Türkiye’deki bazı okullarda öğrencilere ders olarak okutuldu.
9 Eylül 2009 tarihinde ilk kitabı “Adını Arayan Coğrafya” yayınlandı.
Türkiye’de asimilasyon politikaları sonucu isimleri değiştirilen yerleşim birimlerinin Kürtçe, Arapça, Ermenîce, Gürcüce, Lazca, Rumca ve Çerkezce olan eski gerçek isimlerini geri alabilmek için 30 yıldır hiç bıkmadan ve yorulmadan mücadele eden İbrahim Sediyani, son olarak 2011 başında “Bütün İsimlerimizi Geri İstiyoruz” adlı bir girişim başlatıp “Masa-yı Esma” (İsimler Masası) kurdu.
Somali topraklarında 2011 Ramazanı’nda başgösteren ve binlerce çocuğun açlıktan öldüğü büyük kuraklık ve açlık felâketinde ardı ardına kaleme aldığı yazıları ve bildirileriyle Türkiye kamuoyunu ayağa kaldıran İbrahim Sediyani, Somali’ye yardım için seferberlik çağrısında bulundu. Sediyani’nin çağrısına uyan Türkiye’deki onlarca STK ve belediyeler, bulundukları illerde Somali’ye yardım kampanyaları düzenlediler. Bununla da yetinmeyen Sediyani, üç ay sonra bizzat Afrika’ya giderek Somalili mültecileri ziyaret etti ve onlara insanî yardım ulaştırdı. Kenya’nın kuzeydoğusundaki Garissa il topraklarında bulunan ve Somali’deki açlık ve kuraklıktan kaçıp gelen Somalili mültecilerin kaldığı, dünyanın en büyük mülteci kampı olan Dadaab Mülteci Kampı’na giden Sediyani, kampta bir hafta kalarak insanî yardım dağıttı.
9 Mart 2012 tarihinde ikinci kitabı “Gülistan” yayınlandı.
İbrahim Sediyani’nin bir özelliği de, 2012 sonunda Myanmar (Burma) egemenliği altındaki Arakan topraklarında Müslüman Rohingya halkına karşı gerçekleştirilen ve 1640 Rohingya Müslüman’ın hunharca katledildiği son katliâmın canlı şahidi olması ve bu korkunç katliamı Türkiye’ye ve dünyaya ilk duyuran gazeteci olmasıdır.
Sediyani’nin diğer bir ilginç özelliği de, “Kürt edebiyatının ilk çizgi çocuk kahramanı” olan cici kız “Guldexwîn”in yazarı olmasıdır. Küçük bir köylü kızının yaramazlıklarını anlatan, “Kürtler’in Heidi’si” denilen ve Kürtçe kaleme alınan “Guldexwîn”, çocuklara doğa sevgisi ve çevre bilinci kazandırma amacıyla hazırlanan bir çalışmadır.
29 Mayıs 2013 tarihinde üçüncü kitabı “Guldexwîn” yayınlandı.
31 Ekim 2014 tarihinde dördüncü kitabı “Bütün Yönleriyle Şeyh Said Kıyamı” yayınlandı. Yeni kurulan Cumhuriyet rejimine karşı 1925 yılında gerçekleşen Şeyh Said Kıyamı ile ilgili bugüne kadarki EN geniş kapsamlı eseri ortaya koyan araştırmacıdır. 2014 yılında yayınlanan “Bütün Yönleriyle Şeyh Said Kıyamı” adlı 2 ciltlik kitabı 748 sayfa hacmindedir ve kıyam hadisesini dînî, siyasî, etnik, sosyal, ekonomik ve kültürel tüm boyutlarıyla ele alıyor.
2014 sonu ile 2015 başında Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta bir enerji şirketinde “idari işler şefi” olarak çalıştı. Türkmenistan’da “feminist bir devlet” kurdu. Türkmenistan’da, başkent Aşkabat’ı çevreleyen Kopet Dağları’nın eteklerinde başlayan uçsuz bucaksız Karakum Çölü üzerinde bir “şehir devleti”ni andıran ve yüzlerce kişinin barındığı büyük bir kampın şefiyi. Komünist hegemonyadan yeni kurtulmuş ancak diktatörlük rejimiyle yönetilen Türkmenistan’da demokratik kültürün yerleşmemiş olduğunu gözlemleyen Sediyani, kadınların ezildiğini gördü ve bu duruma çok üzüldü. Her ne kadar “ataerkil toplum”, kendisinin daha önce yaşadığı Türkiye ve Almanya gibi ülkelerin de bir gerçeği ise de, oralarda bunu değiştirme gücü olmayan Sediyani, şimdi Türkmenistan’da böyle bir güce sahipti. Sediyani, şef olarak geldiği “şehir devleti”nin yönetim biçimini tümden değiştirdi. “Anaerkil bir yönetim” kuran Sediyani, en önemli yetkilerin kadınların elinde olduğu, kadınların tamamen söz sahibi olduğu yeni bir rejim kurdu. Aşkabat Feminist Cumhuriyeti, yalnızca iki ay yaşayabildi (30 Aralık 2014 – 1 Mart 2015). Sediyani Türkmenistan’ı terkedip tekrar Almanya’ya dönünce, “şehir devleti” yeniden eski ataerkil durumuna döndü.
26 Şubat 2015 tarihinde beşinci kitabı “Sözlerim Var Sevgiye Dair” yayınlandı.
8 Mayıs 2015 tarihinde altıncı kitabı “Siyah Devrim” yayınlandı.
2015 yılında kendi yayın organını kurdu. “Erdemli Bir Toplum – Aydınlık Bir Ülke” mottosuyla yayın yapan Sediyani Haber web sitesi, 1 Kasım 2015 tarihinde yayın hayatına başladı.
Arjantin’de 1976 yılında gerçekleşen askerî darbede izlerini kaybettikleri yakınlarının bulunması için 42 senedir her hafta eylem Arjantinli annelerin başkent Buenos Aires’teki Plaza de Mayo (Mayıs Meydanı)’da 25 Nisan 2019 günü gerçekleştirilen 2141. eylemine katılan İbrahim Sediyani, Arjantin’deki kayıp anneleri ile Türkiye’deki kayıp anneleri arasında “gönül köprüsü” kurdu. Arjantin’deki dünyaca meşhur kitlesel eyleme bizzat katılan gazeteci, yazar ve seyyah İbrahim Sediyani, tarihî bir çabaya imza atarak, Arjantin’de “Madres con Pañuelo Blanca” (Beyaz Başörtülü Anneler) ya da “Madres de Plaza de Mayo” (Mayıs Meydanı Anneleri) olarak anılan kayıp yakınları yaşlı annelere Türkiye’de aynı amaçla her hafta eylem yapan “Cumartesi Anneleri”ni anlattı. Arjantin’deki eylemin organizatörlerine, Arjantin’deki siyasî partilerin temsilcilerine, devrimci hareketlerin liderlerine, Arjantin eski bakanlarına ve milletvekillerine, Arjantin medyasına ve Arjantinli annelere Türkiye’deki “Cumartesi Anneleri”ni ve mücadelelerini anlatan Sediyani, Arjantinli kayıp annelerine Türkiye’deki kayıp annelerinin selamlarını iletti, Arjantin’deki kayıp annelerinden de Türkiyeli kayıp annelerine selam getirdi. Sediyani’ye açıklamalarda bulunan Arjantinli kayıp anneleri, “Türkiye’deki Cumartesi Anneleri’ni en kalbî ve sıcak duygularımızla selamlıyoruz. Biz Arjantin’de mücadeleyi bırakmadık, bırakmayacağız. Türkiye’dekiler de mücadeleyi bırakmasınlar. Faşizm yenilecek, anneler kazanacak” dediler.
17 Aralık 2019 tarihinde yedinci kitabı “Aydın Duruşu ve Erdemli Olmak” yayınlandı.
21 Mart 2020 tarihinde sekizinci kitabı “Frizya ve Günümüzde Frizler” yayınlandı.
Kaleme aldığı “Seyahatname”nin 8. cildi olan “Bangladeş Seyahatnamesi”nden sivil bir anadil mücadelesi olan Kürtçe Dil Hareketi doğdu.
İyi derecede Türkçe, Kürtçe, Almanca ve okul derecesinde İngilizce bilen İbrahim Sediyani, Latin Alfabesi, Arap Alfabesi, Kiril Alfabesi, Yunan Alfabesi ve İbranî Alfabesi ile okuyup yazabilmektedir.
“Adını Arayan Coğrafya” adlı araştırma kitabı, “Gülistan” adlı şiir kitabı, “Guldexwîn” adlı çocuk kitabı, “Bütün Yönleriyle Şeyh Said Kıyamı” (2 cilt) adlı araştırma kitabı, “Sözlerim Var Sevgiye Dair” adlı deneme kitabı, “Siyah Devrim” adlı düşünce kitabı, “Aydın Duruşu ve Erdemli Olmak” adlı düşünce kitabı ve “Frizya ve Günümüzde Frizler” adlı araştırma kitabı bulunuyor.
7 Ocak 2021 tarihinde dokuzuncu kitabı “Kadın Peygamberler” yayınlandı.
İslam dünyasında binlerce yıllık tabuları yıkan “Kadın Peygamberler” adlı eseri, büyük yankı uyandırdı. İbrahim Sediyani’nin 3 ciltlik ve 1019 sayfalık “Kadın Peygamberler” adlı sıradışı eseri, bu konuda “3300 yıllık Musevîlik tarihindeki ve 2000 yıllık Hristiyanlık tarihindeki en geniş çalışma” olup, aynı zamanda “1500 yıllık İslam tarihindeki ilk çalışma” özelliği taşımaktadır. Sediyani bu eserinde, klasik resmî İslam anlayışının empoze ettiği ve bugün birbuçuk milyarlık Müslüman dünyasında ne yazık ki bu şekilde yer etmiş “Kadından peygamber olmaz”, “Kadın peygamberler yoktur”, “Peygamberlerin hepsi erkektir” anlayışını yerle bir etmekte, ilmî ve dînî delilleriyle çürütmekte ve hem kutsal kitaplar (Tevrat, İncil, Kur’ân) hem de semavî dinlerin (Musevîlik, Hristiyanlık, İslam) dînî metinleri ışığında kadın peygamberlerin varlığını hiçbir tartışmaya mahal bırakmayacak biçimde kesin olarak ispat etmektedir.
İyi derecede Türkçe, Kürtçe, Almanca ve okul derecesinde İngilizce bilen İbrahim Sediyani, Latin Alfabesi, Arap Alfabesi, Kiril Alfabesi, Yunan Alfabesi ve İbranî Alfabesi ile okuyup yazabilmektedir.
“Adını Arayan Coğrafya” adlı araştırma kitabı, “Gülistan” adlı şiir kitabı, “Guldexwîn” adlı çocuk kitabı, “Bütün Yönleriyle Şeyh Said Kıyamı” (2 cilt) adlı araştırma kitabı, “Sözlerim Var Sevgiye Dair” adlı deneme kitabı, “Siyah Devrim” adlı düşünce kitabı, “Aydın Duruşu ve Erdemli Olmak” adlı düşünce kitabı, “Frizya ve Günümüzde Frizler” adlı araştırma kitabı ve “Kadın Peygamberler” (3 cilt) adlı araştırma kitabı bulunuyor.
BERNAMEGEH
UYARI: Yazıların izinsiz kopyalanması ve Web Sitelerinde yayınlanması kesinlikle yasaktır. Hakkınızda yasal işlemlerin başlatılabileceğini lütfen unutmayın!