İngiliz asıllı Avustralya’lı aktris Naomi Watts, 1968 senesinde İngiltere’de dünyaya geldi.
Mulholland Çıkmazı (Mulholland Drive), Halka (The Ring) ve King Kong filmleriyle ünlenen Watts, başrollerini Sean Penn ve Benicio Del Toro ile paylaştığı 21 Gram (21 Grams) filmiyle En İyi Kadın Oyuncu dalında Akademi Ödülü’ne aday gösterildi.
Watts, Peter Watts ve Myfanwy Roberts’ın ilk çocukları olarak Shoreham, Kent, İngiltere’de dünyaya geldi.
4 yaşındayken annesi ve babası boşanan Watts’ın babası da o 7 yaşındayken yaşamını yitirdi.
Kuzey Galler’deki Anglesey adasında bulunan Llangefni kentine taşınan Naomi ile erkek kardeşi (Ben Watts) ve annesi, büyükannesi Nikki ve büyükbabası Hugh Roberts ile birlikte yaşamaya başladı.
Zaman zaman erkek arkadaşlarının peşinden Wales ve İngiltere arasında gidip gelen annesi her seferinde Llangefni’ye geri döndü ancak 1982 yılında Watts 14 yaşındayken annesi ‘Fırsatlar Ülkesi’ olarak değerlendirdiği Sidney’e yerleşme kararı aldı.
Annesi Nikki Roberts’ın da Avustralya’lı olması sebebiyle Avustralya vatandaşlığına geçtiler.
Watts ve kardeşinin bakımıyla büyük ölçüde büyükanne ve büyükbabası ilgilendi.
Pink Floyd’un ses mühendisliğini yapan, aynı zamanda kendi manic kahkahaları ile The Dark Side of the Moon albümünde yer alan babasının yanısıra, annesi de pasif agresif huylarıyla bir hippiydi. ( O da aynı albümde, The Great Gig in the Sky parçasında bir dizeye katkıda bulunmuştu.)
Kuzey Sidney Kız Lisesi‘deki (North Sydney Girls’ High School) eğitiminin ardından, yetenekli annesinin izinden gitmek ve oyuncu olmak isteyen Watts, Sidney’de çeşitli oyunculuk okullarına devam etti.
Katıldığı denemelerden birinde hala iyi arkadaş olduğu Nicole Kidman’la tanışan Watts, ilk olarak For Love Alone (1986-Leo’nun kız arkadaşı rolünde) ve The Custodian ( 1986-Louise rolünde) adlı filmlerde küçük rollerde göründü.
1986 yılında modellik yapmak için Japonya’ya giden ve bu sebeple de oyunculuğa ara veren Watts, dört ayın sonunda hayatının en kötü periyodu olarak tanımladığı bu işi bıraktı ve Avustralya’ya geri döndü.
Bir alışveriş merkezinde çalışmaya başladı ve ardından da bir moda dergisinde asistan moda editörü olarak işe başladı.
Bir kolejden küçük bir oyunda oynaması için rol teklifi almasının üzerine, içindeki oyuncu olma aşkı tekrar ateşlendi ve Watts, dergideki işini bıraktı ve kendini tamamen aktris olmaya adadı.
Çeşitli reklamlarda oynamaya başlayan Watts, 1991 yılında Avustralya televizyonunda yayınlanan Home and Away (Julie Gibson rolünde) ve Brides of Christ (Frances Heffernan rolünde) adlı televizyon filmlerinde rol aldı.
Aynı sene Nicole Kidman ve Thandie Newton’ı Hoollywood’a tanıtan Flirting adlı filmde, ‘Janet Odgers’ isimli yardımcı bir rolde de oynadı.
Rol aldığı Matinee, Wide Sargasso Sea ve Gross Missconduct filmlerinin ardından 1995 yılında Amerikan perdesine geçiş yapan Watts, 1995 yapımı Tank Girl adlı filmde yardımcı rolde ‘Jet Girl’ karakterini canlandırdı.
Başlarda Hoolywood’da istediği kadar kaliteli roller bulamayan Watts, Sleepwalkers gibi kısa süreli dizilerde ve Children of the Corn gibi B sınıfı yapımlarda rol aldı.
1995-2000 seneleri arasında oynadığı yaklaşık on beş filmden en dikkat çekici olanı da, 1998 yapımı Dangerous Beauty oldu.