ZÜLFÜ LİVANELİ KİMDİR

Ömer Zülfü Livaneli 20 Haziran 1946 tarihinde Konya’nın Ilgın ilçesinde dünyaya geldi.

Gürcü kökenli bir aileden gelmektedir.

Zülfü Livaneli’nin babasının büyükbabası Ömer Bey, Kanuni döneminde Erzurum Beylerbeyi Dulkadirli Mehmet Han’ın (1536-1537) seferinde Artvin’in de içinde bulunduğu bölgeyi ele geçirmesiyle kurulan Livane Sancağı’nın yerel bir yöneticisi olan Yusuf Ağa’nın oğludur.

Çok güzel atlara sahip olmakla bilinen Yusuf Ağa, o dönemde padişaha doğrudan bağlı olan sancakta özel bir rütbe ile görev yapmaktaydı.

Yusuf Ağa’nın üç oğlundan biri sakattı biri de Çarlık Rusyası’na gidip oraya yerleşti.

Yusuf Ağa’nın yönetici olduğu köy, 93 Harbi olarak da adlandırılan 1877 savaşında, Rus ordusu tarafından kuşatıldı.

Yusuf Ağa, üçüncü oğlu Ömer’i Erzurum bölgesi cephe komutanı Ahmet Muhtar Paşa’ya yazdığı mektubu iletmesi için gizlice köyden uzaklaştırdı.

Ömer’in köyden uzaklaşmasından iki gün sonra köy Rus ordusu tarafından tamamen yok edildi.

Aileden, Erzurum’a gönderilen Ömer haricinde, herkes öldürüldü.

Bu sırada 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nın Kafkasya Cephesi komutanı, 1912 yılında kısa dönem sadrazamlık da yapan devlet adamı, yazar, eğitmen, gökbilimci Ahmet Muhtar Paşa, Ömer’i yanına aldı ve özel muhafızı yaptı.

Ahmet Muhtar Paşa’nın komutasındaki ordu, Rus ordusuna karşı yaptıkları 25 Ağustos 1877 tarihinde Gedikler ve 24 Ekim’deki Yahniler savaşlarını kazanmalarına rağmen Erzurum Rus ordusunun işgaline uğradı.

Tuna cephesindeki Rus ordularının yaklaşması üzerine İstanbul’a çağrılan Ahmet Muhtar Paşa’nın yerine gelen paşa, onun tavsiyesiyle Ömer’in görevi sürdürmesini istedi.

Rus orduları, Erzurum’u işgal ettikleri 9 Kasım 1877-13 Temmuz 1878 tarihleri arasında, Mülazım Ömer Bey ve iki subay arkadaşı, bir kış gecesi, Rus ordusunun komutanına pusu kurarak onu ve muhafızlarından birini öldürdüler.

Diğer muhafız kaçmayı başardı.
Olayın duyulmasının ardından Ruslar geniş çaplı arama başlattı.

Suikasttan kurtulan muhafızın tanıklığına başvurularak idam etmek üzere suikastçılar arandı.

Ömer Bey ve arkadaşları, bir önlem olarak hastaneye yatırıldı.

Rus muhafız tarafından tanınmamaları için çok az yemek verilerek zayıflatıldılar, her gün katranla ovularak ölümcül hasta görünümü verildiler.

Ruslar hastaneyi aradıklarında onları tanıyadılar. Ömer Bey ve arkadaşları kurtarma girişimine rağmen yine de tehlikedeydiler.

Bu yüzden, komutan onu ve arkadaşlarını Erzurum’dan uzaklaştırdı.
Ömer Bey’i kolağası rütbesine yükselterek o sıralar Hüseynik olarak anılan köyde bulunan Harput Redif Taburuna tayin edildi.

Kolağası Ömer Bey, burada o bölgede yaygın olarak yaşamakta olan Çeçenlerden bir kızla evlendi ve çocuk sahibi oldu.

Ömer Bey, bir sefer sırasında öldüğünde oğlu Zülfikar 10 yaşındaydı.

Zülfikar Bey, babası gibi devlet hizmetinde çalıştı ve sorgu hâkimi görevine getirildi.

Zülfü Livaneli’nin babasının babası olan Zülfikar Bey; iriyarı, heybetli, sert ve aynı zamanda sevecen bir hâkimdi.

Soyadı kanunu çıktığında Livaneli Sancağı’na dayanarak Livaneli soyadını aldı.

Zülfikar Bey’in üç erkek çocuğu da hâkim oldu.

Bu üç kardeşten en büyükleri ve Zülfü Livaneli’nin babası Mustafa Sabri Livanelioğlu, Yargıtay Başkanlığı’na kadar yükseldi.

Zülfü Livaneli’nin babası Mustafa Sabri Livanelioğlu, 1940 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra savcı olarak atandığı Konya’nın Ilgın ilçesinde adliyenin arkasındaki konağın büyük bahçesinde dolaşırken gördüğü Davavekili Asım Bey’in üç kızından ortancası olan Şükriye Hanım’la evlendi.

Bu evlilikten Mustafa Sabri Livanelioğlu ve Şükriye Hanım’ın, Ömer Zülfü, Asım, Seyhan ve Ferhat adlarında dört çocuğu dünyaya geldi.

Zülfü Livaneli, ABD Fairfax Konservatuvarı’nı bitirdi.

Zülfü Livaneli bağlama çalmayı teyzesi Nazmiye (Türeli) Yücel’in eşi olan eniştesi Turhan Yücel’den öğrendi.

Zülfü Livaneli, müziği ile birçok ulusal ve uluslararası ödül aldı.

Ayrıca eserleri Joan Baez, Maria Farantouri, Maria del Mar Bonet, Leman Sam, Sezen Aksu, Gülden Karaböcek gibi yerli ve yabancı sanatçılar tarafından yorumlandı ve seslendirildi.

Kültür, sanat ve politika alanında Türkiye’nin önemli isimlerinden birisidir.

Sanatçı, sanat yaşamı boyunca 300’e yakın besteye ve 30 film müziğine imzasını attı.

Türkiye’den ansızın ayrılarak İsveç’e yerleşti.

Sürgün yıllarında muhtelif işlerde çalışan Livaneli’nin en büyük arzusu bir gün Türkan Şoray ile tanışabilmek ve o zaman Türkiye’de suçlanan kişilerin uğrak yeri olan İsveç’te bulunan ünlü yazar, gazeteci veya şairlerle tanışabilmekti.

Bugüne kadar dört uzun metrajlı film yönetti: “Yer Demir Gök Bakır”, “Sis”, “Şahmaran” ve “Veda”.
Valencia Film Festivali’nde “Altın Palmiye” ve 1989 yılında Montpelier Film Festivali’nde “Altın Antigone” ödüllerine layık görüldü.

“Sis”, “En İyi Avrupa Film Ödülü”ne aday olarak gösterildi.

Sanatçının filmleri Türkiye, ABD, Fransa, Almanya, İsviçre ve Japonya’da gösterime girdi ve BBC, WDR, İspanya, Kanada ve Japon televizyonları gibi birçok televizyon şirketine de satıldı.

Ekim 1986’da Cengiz Aytmatov’un daveti üzerine Federico Major, Yaşar Kemal, Arthur Miller ve diğer ünlü sanatçı ve düşünürlerin katıldığı Kırgızistan ve daha sonra Wengen, Granada ve Mexico City’de toplanan Issyk-Kul Forumu’nda bulundu.

Livaneli; Elia Kazan, Jack Lang, Vanessa Redgrave, Arthur Miller, Mikis Theodorakis gibi ünlü kişilerle birlikte dünya kültürünün ilerlemesi ve dünya sanatlarının gelişmesine katkı sağlamak için çalışmalarda bulundu.

Zülfü Livaneli’ye 1996’da Paris’te merkezi bulunan UNESCO (Birleşmiş Milletlerin Eğitim Kültür Bilim Kurulu) tarafından büyükelçilik görevi verildi.

Sanatçı Livaneli, 1978’de yaptığı “Nazım Türküsü” isimli albümde Nâzım Hikmet’in şiirlerinden bestelediği şarkıları bir araya getirdi.

“Arafat’ta Bir Çocuk”, “Geçmişten Geleceğe Türküler”, “Sis”, “Orta Zekalılar Cenneti”, “Diktatör ile Palyaço”, “Sosyalizm Öldü mü”, “Engereğin Gözündeki Kamaşma”, “Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm”, “Mutluluk”, “Leyla’nın Evi”, “Sevdalım Hayat”, “Son Ada”, “Sanat Uzun, Hayat Kısa”, “Serenad” ve Kardeşimin Hikâyesi kitaplarının yazarıdır.

Livaneli, uluslararası kültür çevrelerinde de tanınmaktadır ve bu çevrelerden saygınlık görmektedir.

19 Mayıs 1997’de, Ankara Hipodrom meydanında verdiği konsere 500.000 kişinin katılmasıyla Türkiye’nin en büyük konserini gerçekleştirdi.

Livaneli, 27 Mart seçimlerinde, SHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday oldu.

ANAP’nin adayı İlhan Kesici, RP’nin adayı Recep Tayyip Erdoğan ve DYP’nin adayının Bedrettin Dalan olduğu çekişmeli seçim sürecinde oyların %20,30’unu alarak Livaneli üçüncü geldi.

Erdoğan %25,19’luk bir oranla Belediye Başkanı olarak seçildi. Livaneli, 2002 genel seçimlerinde CHP’nden İstanbul milletvekili seçildi.

Partinin 13. Olağanüstü Kurultayı’nda yeter sayıda imza bulamadığı için genel başkan adayı olamadı ve parti yönetimini ağır bir şekilde suçlayarak istifa etti.

Livaneli, istifasını açıklarken şunları söyledi:

“ CHP yönetimi, Atatürk’ün laik, devrimci, halkçı, çağdaş ve reformcu çizgisini 21. yüzyıla taşıyamadığı için ülkemizi içinden çıkılması güç bir siyasi karmaşaya sürükledi. Bu büyük tarihsel ve siyasi kaymayı engelleyebilmek ve CHP’yi özündeki devrimci, reformcu ilkelere tekrar kavuşturabilmek için, parti içinde her düzeyde büyük çaba harcadım. Ama ne yazık ki bu çabalar da diğerleri gibi sonuçsuz kaldı. Partideki muhalif fikir ve kişileri yok etme alışkanlığı, bu kurultaydan sonra da bir kıyıma dönüşerek devam ediyor. CHP içinde kalarak mücadele etme yolları artık tükendi. Parti, örneği görülmemiş bir şekilde antidemokratik ve oligarşik bir yapıya dönüştürüldü.”

Zülfü Livaneli 1964 yılında Ülker Tunçay’la evlendi.

1966 yılında Aylin isimli bir çocuğu dünyaya geldi.

Kızı Aylin Livaneli eğitimi ve yaptığı pek çok işten sonra müzik ile ilgilendi ve beş albüm çıkardı.

Müziğe ara veren Aylin Livaneli şimdi yurt dışında ekonomi üzerine eğitim almaktadır.

Yayımlanmış 3 kitabı da bulunmaktadır.

Kitapları:

Balıkçı ve Oğlu (2021)
Gökyüzü Herkesindir (2020)
Şapka (2019)
Rüzgârlar Hep Gençtir (2019)
Gölgeler (2018)
Elia ile Yolculuk (2017)
Huzursuzluk (2017)
Konstantiniyye Oteli (2015)
Kardeşimin Hikâyesi (2013)
Edebiyat Mutluluktur (2012)
Harem (2012)
Serenad (2011)
Sanat Uzun Hayat Kısa (2010)
Son Ada (2008)
Sevdalım Hayat
Leyla’nın Evi
Gorbaçov’la Devrim Üstüne Konuşmalar
Mutluluk (2002)
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Livaneli Besteleri
Engereğin Gözü
Sosyalizm Öldü Mü?
Diktatör ile Palyaço
Türkiye Orta Zekalılar Cenneti
Sis
Dünya Değişirken
Geçmişten Geleceğe Türküler
Arafat’ta Bir Çocuk

Diskografi:

Chants Révolutionnaires Turcs – 1973
Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz – 1975
Merhaba – 1977
Nazım Türküsü – 1978
The Bus (OST) – 1978
Alamanya Beyleri – 1979
Atlının Türküsü – 1979
Günlerimiz – 1980
İnce Memet Türküsü – 1980
Maria Farandouri Livaneli Söylüyor – 1982
Yol (Soundtrack) – 1983
Eine Auswahl – 1983
Ada – 1983
İstanbul Konseri (Concert) – 1984
Güneş Topla Benim İçin – 1985
Livaneli / 10 Yılın Ezgisi – 1986
Zor Yıllar – 1986
Hoşgeldin Bebek – 1986
Gökyüzü Herkesindir – 1987
Soundtracks – 1988
Crossroads (New Age) – 1990
Saat 4 Yoksun – 1993
Neylersin – 1995
Yangın Yeri – 1996
Janus (Symphonic Poems) – 1996
Livaneli & Theodorakis : Together – 1997
Efsane Konserler – 1997
Nefesim Nefesine – 1998
New Age Rhapsody, London Symphony Orchestra Plays Livaneli – 1999
Unutulmayanlar – 1999
İlk Türküler – 2001
Hayata Dair – 2005
Veda Film Müzikleri – 2010
Gökkuşağı Gönder Bana – 2013
Livaneli 50. Yıl “Bir Kuşaktan Bir Kuşağa” – 2016

Ödülleri:

Sinema:

Yıl Ödül / Festival Kategori Film Sonuç
1987 San Sebastián Uluslararası Film Festivali OCIC Odülü Yer Demir Gök Bakır Kazandı
Cannes Film Festivali Un Certain Regard Aday
1989 Valensiya Akdeniz Sineması Festivali Altın Palmiye Sis Kazandı
Montpellier Akdeniz Film Festivali Altın Antigone Kazandı
Avrupa Film Festivali En İyi Film Aday
Antalya Altın Portakal Film Festivali En İyi İkinci Film Kazandı
2000 Antalya Altın Portakal Film Festivali Yaşam Boyu Onur Ödülü Kazandı
2007 Antalya Altın Portakal Film Festivali En İyi Müzik Mutluluk Kazandı
Sinema Yazarları Derneği Türk Sineması Ödülleri Kazandı
2008 Yeşilçam Ödülleri Kazandı
Ankara Uluslararası Film Festivali Kazandı
2019 Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali Yaşam Boyu Onur Ödülü Kazandı

Edebiyat:

Yıl Ödül Roman Sonuç
1997 Balkan Edebiyat Ödülü Engereğin Gözündeki Kamaşma Kazandı
2001 Yunus Nadi Roman Ödülü Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm Kazandı
2006 Barnes & Noble Yeni Büyük Yazarları Keşif Ödülü Mutluluk Kazandı
2009 Orhan Kemal Roman Armağanı Son Ada Kazandı
2015 Beyaz Martı Edebiyat Onur Ödülü Kazandı
2020 Kartal Edebiyat Günleri Onur Ödülü Kazandı

Diğer:

1999 Premio Tenco Ödülü Kazandı
2005 Soranos Dostluk Ödülü Kazandı
2005 Mikis Theodorakis Ödülü Kazandı
2011 18. Kral Müzik Ödülleri – Yaşam Boyu Onur Ödülü Kazandı
2019 26. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali – Altın Koza Yaşam Boyu Onur Ödülü Kazandı

Bernamegeh Türkçe

AYRICA BAKIN

Selin Altay Kimdir

Oyuncu Selin Altay, 25 Mayıs 1983 tarihinde İzmir’de  dünyaya geldi.2010 senesinde Monolog filminde yönetmen Eray …

error: LÜTFEN KOPYALAMAYIN OKUYUN!