Anna Ahmatova Kimdir

Yarım yüzyıl boyunca romantik ve duygusal Sankt-Peterburg geleneğinin en önemli temsilcisi Rus şair Anna Ahmatova, (Rusça: А́нна Ахма́това, gerçek isim: А́нна Андре́евна Горе́нко) 23 Haziran 1889 tarihinde Odessa’da Bolşoy Fontan’da dünyaya geldi.

Ahmatova’nın çalışma alanı, kısa lirik şiirleri evrenselleştirmekti. 

1935 ve 1940 yılları arasında Stalinist terör olarak bilinen dönemde Requem isimli trajik şaheseriyle öne çıktı.

 Eserlerinde Stalinizm gölgesinde yaşayan yaratıcı kadınların kaderini, zaman ve anı olarak türlü temalarla anlatmaktadır.

 Anne ve babası 1905 yılında ayrıldığı için mutlu bir çocukluk geçirmedi. 

Kiev, Tsarskoe Selo ve Sankt-Peterburg’da Smolny Enstitüsünde eğitim gördü. 

11 yaşında şiir yazmaya başladı ve sevdiği şairler olan Racine, Puşkin ve Baratinski’den esinlendi.

 Babası şairliğin isimlerinin saygıdeğerliğine gölge düşüreceğine inandığı için Ahmatova, Tatar olan büyük annesinin soyadını kullandı.

 O zamanki Rus erkek şairlerin çoğu Akhmatova’ya olan aşklarını ilan etmişlerdir, o ise Osip Mandelstam’ın ilgisine karşılık vermiştir. 

Osip Mandelstam’ın karısı Nadezha Mandelstam daha sonra Hope Against Hope isimli otobiyografisinde Akhmatova’yı affetmiştir. 

1910 senesinde genç şair Nikolay Gumilov ile hayatını birleştirdi. 

Kocası Ahmatova’nın şiirlerini ciddiye almadı ve Alexander Blok’un kocasının şiirlerini tercih ettiğini öğrendiğinde sarsıldı. 

Oğulları Lev Gumilyov 1912 senesinde dünyaya geldi ve Neo Avrasyacı ünlü bir tarihçi oldu.

1912 yılında ilk derlemesi Evening’i yayınladı.

1914 yılında ikinci derlemesi Rosary yayınlana kadar “Akhmatova’dan sonra” binlerce kadının şiirini oluşturdu.

 Erken şiirleri genellikle, bir adamı ve bir kadını resmetmektedir. 

Onların ilişkisinin en acı, muğlak anlarını kapsamaktadır. 

Böyle parçalar çok örnek alındı, sonra Nabokov ve diğerleri tarafından taklit edildi. 

Akhmatova, şöyle söyler: “Ben, bizim kadınlarımıza nasıl konuşulması gerektiğini öğrettim, ama onları sessizleştirmenin nasıl olacağını bilmem”.

Kocasıyla birlikte Akmeist şairler adlı bir gruba katılan Ahmatova bu çevrede büyük bir üne kavuştu.

 Rus şiir tarihinde bilindik; çağın başlıkları olan “Neva’nın Kraliçesi” ve “Gümüş çağın ruhu”, O’nunla aristokratik biçim ve sanatsal bir bütünlük kazandı. 

Uzun yıllar sonra yaşamının büyük bir bölümünü kapsayan ve en uzun eseri olan “Kahraman olmadan şiir”i Puşkin’in Eugeni Onegin’inden esinlendiğini söyleyecekti.

Eşi Nikolay Gumilyov Sovyetler’e karşı anti faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle 1921 yılında kurşuna dizilerek öldürüldü.

 Bu evliliğinden 1912 senesinde Lev Nikolayeviç Gumilev olmuştur. 

Önce ünlü bir Asurolojist olan Vladimir Shilejko ve sonra Stalinist Gulag kamplarında yaşamını yitiren sanat bilgini Nikolay Punin ile hayatını birleştirdi. 

Evli edebiyatçı Boris Pasternak’in tekliflerini geri çevirdi.

1922 yılından sonra Akhmatova, kapitalist bir öğe olarak mahkûm edildi ve 1925 yılından 1940 yılına kadar şiirlerinin yayınlanması yasaklandı.

 Dönem dönem Puşkin’den bazı parlak denemelerde dahil olmak üzere, Leopardi denemelerini çevirerek geçimini sağladı. 

Onun arkadaşlarının hepsi, ya göç etti ya da yok edildi.

1946 senesinde Stalin’in ortağı ve kültür bakanı Andrei Zhdanov, Ahmatova’nın Isaiah Berlin’i ziyaret ettiğini öğrendi ve alenen “yarısı fahişe, yarısı rahibe” olarak etiketleyip, şiirlerinin yayımlanmasını yasakladı. 

Daha sonra açlıktan ölmeye mahkûm etmek ile eşdeğer olan Yazarlar Birliğinden çıkarma girişiminde bulunuldu. 

Oğlu “Stalinist Gulag”ta gençliğini harcadı ve hatta tahliyesini emniyete almak için Stalin’i öven birkaç şiir yayımladı. 

İlişkileri hep gergin olarak devam etti. Resmen yok olmasına rağmen; eserleri sözlü olarak ve hatta samizdatla el altından bilinmeye devam etti.

 

AYRICA BAKIN

NİCOLE SCHERZİNGER

NİCOLE SCHERZİNGER KİMDİR, HAYATI

Amerikalı şarkıcı, dansçı, söz yazarı ve aktris Nicole Elikolani Prescovia Scherzinger, 1978 yılında Hawaii’de dünyaya …

error: LÜTFEN KOPYALAMAYIN OKUYUN!