Aşık Ali Ercan, 1931 yılında Niğde’de dünyaya geldi.
Küçük yaşlarda annesini, babasını ve kardeşini kaybetti.
Bunun üzerine babaannesiyle bir süre yaşadı.
Ailede evi geçindirebilecek tek erkek olması sebebiyle okulu bıraktı ve çobanlık yapmaya başladı.
Çobanlık yaparken müziğe olan ilgisini fark etti.
Askerlik vazifesini tamamladıktan sonra 1951 senesinde evlendi ve bu evlilikten üç çocuk sahibi oldu.
18 yaşına geldiğinde İstanbul Radyosu’ nun ses sınavlarına katıldı ve başarılı geçen sınavın ardından radyoda çalıp söylemeye başladı.
Daha sonra aldığı ücretin yetersiz olması nedeniyle buradan ayrıldı ve memleketine döndü.
Daha sonra yeniden şehir değiştirdi, önce Gaziantep sonra Adana’ya gitti.
Bu şehirlerde bir süreliğine çalıştı ve yeniden Niğde’ye döndü.
1963 senesinde arkadaşıyla gazino kiraladı ve sanatını gazinoda icra etmeye başladı.
Gazinoda çalıp söylemesiyle ünlü bir sanatçıya dönüştü.
Ali Ercan doğadaki canlılarla ilgili birçok eser ortaya çıkarmıştır.
Eserleri destan ve ağıt türündedir.
İlk sazını kendisi yapmıştır daha sonra dayısının hediyesi olan sazla çalıp söylemeye devam etmiştir.
Köyünde İdris Dayı adlı bir aşıktan nasıl saz çalınacağını da öğrenen Ercan, Göklerden çıktım derya yüzüne, Eminem ve A gelin türkülerini çalmıştır.
Döneminin saz ustaları Emin Aldemir ve Aliye Akkılıç ile tanıştıktan sonra onların önerisi üzerine İstanbul Radyosu’nun sınavlarına girmiştir ve başarılı olmuştur.
Askerlik döneminde de sanata kabiliyeti daha da artmıştır.
Düğünlerde çalıp söylemeye ve diğer insanlara saz öğretmeye başlamıştır.
Adana’ya Bir Kız Geçti Gördün mü?, Karakaş Gözlerin Elmas, Adaletin Bu mu Dünya?, Kırat Gemini Almış Yol mu Dayanır? isimli eserleri 1960 ve 1970 yıllarında tanınır hale gelmiştir.
Eserlerinde dinî konular ön plandadır.
Ayrıca 2005 ve 2014 seneleri arasında Kanal 7’de yayımlanan TV filmlerinde rol almıştır.
