CAN YÜCEL KİMDİR

Can Yücel (21 Ağustos 1926, İstanbul – 12 Ağustos 1999, İzmir modern Şair ve çevirmendir.

Kullandığı kaba ama samimi dil ve bariton sesiyle okuduğu şiirlerle Türk Edebiyatı’nda farklı bir tarz yaratmıştır.

7 yıl süreyle Millî Eğitim Bakanlığı yapan Hasan Âli Yücel’in oğludur.

1943 yılında, yakın dostu ve Ankara Atatürk Lisesi’nden sınıf arkadaşı Gazi Yaşargil ile birlikte yurt dışı eğitim bursu kazandığı halde, babası, dönemin Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel “Bakan, kendi oğluna torpil yaptı derler” diyerek karşı çıktığı söylendi.

Gazi Yaşargil, bu bilginin doğru olmadığını, ikisinin de ailelerinin imkânlarıyla yurt dışına gittiklerini açıkladı.

Ankara ve Cambridge üniversitelerinde Latince ve Yunanca okudu.

Çeşitli elçiliklerde çevirmenlik, Londra’da BBC’nin Türkçe bölümünde spikerlik yaptı. Askerliğini Kore’de yaptı.

1958’de Türkiye’ye döndükten sonra bir süre Bodrum ve Marmaris’te turist rehberi olarak çalıştı.

Ardından bağımsız çevirmen ve şair olarak yaşamını İstanbul’da sürdürdü. 1956 yılında Güler Yücel ile dünyaevine girdi.

Bu evlilikten iki kızı (Güzel ve Su) ve bir oğlu (Hasan) oldu.

Son yıllarında Eski Datça’ya yerleşti ve her hafta Leman, her ay Öküz dergilerinde yazıları ve şiirleri yayımlandı.

1996 senesinde kurulan Emek Partisi’nin kurucu üyeleri arasında yer aldı. Şairin “Hava döndü” şiiri EMEP’in parti marşı olarak kullanılmaktadır.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e hakaretten de yargılanan Yücel, 1999 Türkiye genel seçimleri’nde Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin İzmir 1. sıra milletvekili adayı oldu. 12 Ağustos 1999 gecesi ölen şair, çok sevdiği günebakan çiçekleriyle uğurlanarak Datça’ya defnedildi.

1945-1965 yılları arasında Yenilikler, Beraber, Seçilmiş Hikayeler, Dost, Sosyal Adalet, Şiir Sanatı, Dönem, Ant, İmece ve Papirüs adlı dergilerde yazdı.

Daha sonraları Yeni Dergi, Birikim, Sanat Emeği, Yazko Edebiyat ve Yeni Düşün dergilerinde yayımladığı şiir, yazı ve çeviri şiirleri ile tanınan Yücel, 1965’ten sonra siyasal konularda da ürün verdi.

12 Mart 1971 döneminde Che Guevara ve Mao’dan çeviriler yaptığı gerekçesiyle 15 yıl hapse mahkûm oldu.

1974’te çıkarılan genel afla dışarı çıktı.

Dışarı çıkışının ardından hapiste yazdığı Bir Siyasinin Şiirleri adlı kitabını yayımladı. 12 Eylül 1980 sonrasında müstehcen olduğu iddiasıyla “Rengahenk” adlı kitabı toplatıldı.

1962’de İngiltere’deyken, 1709 yılından kalma, Latin harfleriyle taş baskısı olarak basılmış bir Türkçe dilbilgisi kitabı bulması geniş yankı uyandırdı.

Can Yücel, taşlama ve toplumsal duyarlılığın ağır bastığı şiirlerinde, yalın dili ve buluşları ile dikkati çekti.

Can Yücel’in ilham kaynakları ve şiirlerinin konuları; doğa, insanlar, olaylar, kavramlar, heyecanlar, duyumlar ve duygulardır.

Şiirlerinin çoğunda sevdiği insanlar vardır. ‘Maaile’ şairin kitaplarından birine koyduğu bir ad.

Can Yücel için ailesi çok önemlidir: eşi, çocukları torunları, babası.

Bu insanlarla olan sevgi dolu yaşamı şiirlerine yansımıştır. ‘Küçük Kızım Su’ya’, ‘Güzel’e’, ‘Yeni Hasan’a Yolluk’, ‘Hayatta Ben En çok Babamı Sevdim’ bu sevgi şiirlerinden bazılarıdır.

Can Yücel ayrıca Lorca, Shakespeare, Brecht ve Wilde gibi önemli yazarların oyunlarından çeviriler yaptı.

Shakespeare çevirileri (Hamlet, Fırtına ve Bir Yaz Gecesi Rüyası) aslına bağlı kalmayan, eserleri topluma aktarma amacıyla yaptığı çevirilerdir.

Shakespeare’in ünlü ‘to be or not to be’ sözünü ‘bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin’ şeklinde Türkçeleştirmiştir.

1959’da ilk baskısı yayımlanan ‘Her Boydan’ adlı kitabında dünya şairlerinin şiirlerini serbest ama çok başarılı bir biçimde Türkçeye çevirmiştir.

12 Ağustos 1999 tarihinde vefat eden Yücel’in cenazesi dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina’nın katkıları ile Datça’ya getirildi ve 17 Ağustos 1999 tarihinde 1999 Gölcük depreminin meydana geldiği tarihte defnedildi.

Ölüm yıldönümlerinde anma törenleri, “şarap” içiliyor gerekçesi ile Datça Belediyesi tarafından yapılmadı.

“Mekanım Datça Olsun” isimli bir kitap yazması ve yayınlaması nedeniyle, mezarı Datça şehrine defin edilen Yücel’in mezarı, Datça’da adına tören düzenlenmemesi ve başka yerlerde yapılan törenler nedeniyle yıkıma uğratıldı ve mezar taşı parçalandı.

Mezarı yakınında bulunan “Can Evi” isimli alan ise, bu yıkımın ardından kapatıldı.

AYRICA BAKIN

Azad Barış Kimdir Hayatı

Siyasetçi Azad Barış, Ezidi bir ailenin ilk çocuğu olarak 1969 yılında Viranşehir’e bağlı Karacadağ’ın Zewra …

error: LÜTFEN KOPYALAMAYIN OKUYUN!