İklim değişikliği bulaşıcı hastalıkların yüzde 58’ini ağırlaştırıyor ve şiddetlendiriyor

İklim değişikliğinin sonuçları okyanuslara ve atmosfere mahsus değil: İnsana bulaştığı bilinen hastalıklar, küresel ısınma yüzünden son yıllarda yükseldi.

Bilimsel literatür, iklim değişikliğinin belirli hastalıkları geliştirdiği gerçeğini uzun süredir destekliyordu; örneğin, bu yılın başlarında bakteri kaynaklı ishalin daha yağışlı ve daha sıcak koşullar yayıldıkça daha baskın hale gelebileceğini gösteren bir çalışma da yayımlandı.

Hawaii Üniversitesi’nden (UHM) bilim insanları, konu üzerine yayımlanmış 800’den fazla çalışmanın kapsamlı bir analizini yaparak bazı belgelenmiş durumlarda iklim değişikliğinin bulaşıcı hastalıkların yüzde 58’ini şiddetlendirdiğini, yüzde 16’sını ise hafiflettiğini tespit etti.

Bulguları bu ay Nature Climate Change dergisinde yayımlanan ve interaktif şekilde görselleştiren çalışma, küresel ısınmanın toplamda 160 hastalığı ağırlaştırdığını buldu.

Öte yandan, sıcaklık artışı bazı hastalıkları azalttı: Örneğin Kanada‘da kışların daha sıcak geçmesi, bir grup Kanadalı coğrafyacı ve sağlık uzmanı tarafından yürütülen bir araştırmaya göre 65 yaş üstü kişilerde daha az zatürre vakasına yol açtı.

İsveç Göteborg Üniversitesi‘nden kıyı hidroloğu ve çalışmanın parçası Tristan McKenzie, “Bu hepimiz için şok edici oldu” diyor: “İklim değişikliğinden etkilenen hastalıkların büyüklüğünü asla hayal edemedik.”

İklim değişikliğinin ağırlaştırdığı hastalıklar arasında kızamık, sıtma ve ishalli hastalıklar gibi en ölümcül hastalıklar yer alıyor.

Bilimsel literatür, iklim değişikliğinin belirli hastalıkları geliştirdiği gerçeğini uzun süredir destekliyordu; örneğin, bu yılın başlarında bakteri kaynaklı ishalin daha yağışlı ve daha sıcak koşullar yayıldıkça daha baskın hale gelebileceğini gösteren bir çalışma da yayımlandı.

Ancak McKenzie, “Bu, gerçekten kapsamlı bir şekilde tüm resmi bir araya getirmeye çalışan ilk makale” diyor.

Isınan hava, yağıştaki değişiklikler ve seller en fazla sayıda hastalığı kötüleştiren temel faktörler olarak belirlendi. Bu faktörleri, yangınlar, fırtınalar, deniz seviyesinin yükselmesi, okyanus iklim değişikliği, ısı dalgaları, kuraklık ve arazi örtüsündeki değişiklikler dahil olmak üzere iklim değişikliği ile ilişkili diğer tehlikeler izledi.

Literatür taraması geleceğe yönelik tahminleri hariç tutsa da, McKenzie en son sonuçları ihtiyatlı bir tahmin olarak görüyor.

“Birçok durumda, özellikle nadir hastalıklar için, salgınlaryetersiz belgelenecek. Dolayısıyla bu durumun, gelecekte ancak daha da kötüleşebileceğini düşünüyorum.”

Nature‘da bu yılın başlarında yapılan başka bir modelleme çalışması, dünya çapında binlerce memelinin iklim değişikliği yüzünden coğrafi aralıklarını değiştiriyor olmasının, türler arasında geçen virüslerin sayısını önümüzdeki yıllarda artıracağını öne sürüyor.

Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi‘nden epidemiyolog ve demograf Josh Colston, bu en son çalışmanın “muazzam miktarda bilgi”yi sınıflandırdığını söylüyor: “Temelde tüm iklim etkilerine ve tüm bulaşıcı patojenlere tek bir makalede bakmak son derece iddialı.”

McKenzie, çalışmanın bulgularını “korkunç” olarak nitelendirse de, en önemli çözümleri de berraklaştırdığını düşünüyor:

“Sera gazı emisyonlarını agresif bir şekilde azaltmamız gerekiyor.”

Bilimsel literatürdeki 77 binden fazla başlığı inceleyen araştırmacılar, sıcaklık arrtışnın bulaşıcı hastalıklar için önemli bir ağırlaştırıcı faktör olarak öne çıktığını buldu.

2014 yılında İskandinavya‘da bir sıcak su hastalığı olan kolera salgını, gözlemcileri en çok şaşırtan vaka oldu

Bu salgında ağırlaştırıcı faktör, o yaz Kuzey Kutup Dairesi‘nin 160 kilometre yakınına kadar gelen ve okyanusun yüzey sularını ısıtan olağandışı bir ısı dalgasıydı.

Isınan su ayrıca Vibrio bakterileri için bir üreme alanı sağladı ve insanlar bilmeden enfekte deniz suyuyla temas ettiğinde onlara kolera gibi bulaşıcı ve bazen ölümcül olan ishalli hastalıklar kaptı.

Jenessa Duncombe‘nin Eos‘da yayımlanan bu haberi, Yeşil Gazete‘nin de parçası olduğu küresel gazetecilik ağı Covering Climate Now (CCNOW) işbirliğinin bir parçasıdır. (Yeşil Gazete)

İklim Değişikliği Nedir?

İklim değişikliği ya da Küresel ısınma, karbondioksit gibi ısıyı tutan gazların atmosferde artmasıyla oluşan ve atmosfere salınan sera gazlarının neden olduğu düşünülen sera etkisinin sonucunda, Dünya üzerinde yıl boyunca kara, deniz ve havada ölçülen ortalama sıcaklıkların artması nedeniyle Dünyanın ikliminin değişmesidir. Günümüzde iklim bilimciler (klimatolog) küresel ısınma konusunda hemfikirdirler.

Küresel İklim Değişikliği insani fosil yakıtlar tüketimi, endüstriyel ve tarımsal gibi faaliyetlerinin sonucu olarak atmosferdeki miktarı ve yoğunluğu artan sera gazlarının neden olduğu küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişiklikleridir. Bu iklim değişiklikleri kuraklık, çölleşme, yağışlardaki dengesizlik ve sapmalar, su baskınları, tayfun, fırtına, hortum vb. meteorolojik olaylarda artışlar gibi belirtilerle kendini gösterir.

Paris Anlaşmasına göre, Dünya’nın ortalama sıcaklığı en fazla 2 °C olmalıdır. Bu hedeflere ulaşmak için birçok faaliyet şart. En önemlilerin arasında fosil yakıt kullanımının bırakılması ve et tüketiminin azaltılmasıdır.

1880 ile 2012 yılları arasındaki dönemde, ortalama küresel (kara ve su) yüzey sıcaklığı, bağımsız şekilde üretilen veri kümelerine göre 0,65 °C’den 1.06 °C’ye olmak üzere 0,85 °C’lik artış gösterdi. Bununla birlikte, küresel ısınma kapsamında, yüzeye yakın atmosferdeki ortalama sıcaklık artışının, iklim sisteminde depolanan ek enerjinin 1970 yılından beri okyanuslara iletildiğinden bahsetmektedir. Bu da buzulların erimesine, kıtalar ile atmosferin ısınmasına yol açmaktadır.

Kaydedilen en sıcak on yedi yılın on altısı 2000’den sonra gerçekleşti. Yıl bazında bakıldığında yaşanan bu sıcaklık istatistikleri, genel eğilimlerle kıyaslandığında önemsiz kalmaktadır. Zira El Niño-Güney Salınımı gibi bazı okyanus salınımları, genel iklim değişikliği eğilimi ile hiçbir alakası olmaksızın bir yılın ortalama sıcaklığı üzerinde büyük etkilere sahiptir.

Bernamegeh Türkçe

AYRICA BAKIN

Yağız Kaya Kimdir Hayatı

Müzisyen Yağız Kaya, 1976 senesinde Sivas ilinin Divriği ilçesinde dünyaya geldi. Yağız Kaya, müzik piyasasında …

error: LÜTFEN KOPYALAMAYIN OKUYUN!