Kübizm, 20. yüzyılın başlarında Paris’te ortaya çıkan bir sanat akımıdır ve Pablo Picasso ile Georges Braque tarafından geliştirilmiştir. Kübizm, geleneksel perspektif anlayışını reddederek, nesneleri ve figürleri parçalanmış ve yeniden birleştirilmiş biçimde sunar. Bu akımda, nesneler genellikle farklı açılardan aynı anda gösterilir ve bu şekilde üç boyutlu bir algı yaratılmaya çalışılır.
Kübizm’in temel amacı, görsel gerçekliği daha soyut ve analitik bir biçimde yeniden yorumlamaktır. Sanatçılar, nesneleri geometrik şekillere ayırarak ve farklı açılardan göstererek, izleyicilere yeni bir görsel deneyim sunmayı hedeflerler. Bu, nesnelerin tek bir bakış açısında değil, çoklu bakış açılarından nasıl görünebileceğini gösterir ve izleyicinin algısını genişletir.
Kübizm, iki ana evreye ayrılır:
- Analitik Kübizm (1907-1912): Bu dönemde sanatçılar, nesneleri küçük parçalara bölerek ve farklı açılardan inceleyerek daha soyut ve parçalı kompozisyonlar yaratmışlardır.
- Sentetik Kübizm (1912-1919): Bu evrede, sanatçılar daha fazla renk ve kolaj teknikleri kullanarak, daha dekoratif ve daha kolay anlaşılabilir eserler üretmişlerdir.
Kübizm, sadece resimle sınırlı kalmamış, aynı zamanda heykel, mimari ve edebiyat gibi diğer sanat dallarını da etkilemiştir. Bu akım, sanatın nasıl algılandığını ve üretildiğini kökten değiştirerek, modern sanatın gelişiminde büyük bir rol oynamıştır.