Kimlikteki adı Şerif Cırık olan Mahzuni Şerif, 17 Kasım 1939 tarihinde Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesine bağlı Berçenek köyünde doğdu.
Alembey köyündeki Lütfi Mehmet Efendi Medresesinde Kur’an eğitimi aldı.
Köyüne ilkokul yapılmasıyla medrese eğitimini yarıda bırakarak resmi öğrenim hayatına başladı.
1955 senesi, sonradan Ankara’ya nakledilen Mersin Astsubay Okuluna kayıt yaptırdı.
1959 yılında okulu bitirerek ordonat tekniker sınıfına ayrılarak Ankara Ordonat Tekniker Okulunda öğrenim görmeye başladı.
Burada okurken yapılan bir arama sonucu çantasında Alevi-Bektaşi ozanlarının şathiyye ve şiirleri ile alakalı kitaplar çıkması neticesinde okuldan atıldı ve bir daha da okuluna geri dönemedi.
1961 yılında Kuleli Askerî Lisesi’ne gitti fakat maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı.
Kökeni Horasan’dan Tunceli’ye göç eden Ağuiçen aşiretine uzanmaktadır.
Baba adı Zeynel, anne adı da Döndü’dür.
“Şerif” ismi, kendisi henüz dünyaya gelmeden önce ölen amcasının anısına ithafen konulmuştur.
Yazdığı bir dörtlükte doğum tarihi ve soyu hakkında şunları dile getirmiştir:
“Tevellüdüm merak ise miladî otuz dokuz
Kasımın on yedisinde Zeynel babadan geldim.
Döndü anaya rahmolmuş, ehlibeyt meftunuyuz
Ben faninin acısına, seyrü sefadan geldim”
Mahzuni Şerif, ilk evliliğini dayısının kızı Emine ile imam nikâhlı olarak yapmıştır.
Bu evliliğinden Züleyha adında bir kızı dünyaya geldi.
Ozan, bu eşinden mektup yoluyla boşanmıştır.
İkinci izdivacını da İtalyan asıllı Sovina (Suna) ile yapmıştır.
Bu evliliğinden Ferhat, Şirin ve Emrah isimlerinde üç çocuğu dünyaya gelmiştir.
İkinci eşinin evi terk etmesinden sonra ozan üçüncü evliliğini Gaziantep’te bir ilkokul öğretmeni olan Fatma Hanım ile yapmıştır.
Fatma Hanımla yaptığı bu evlilikten Derya, Ali, Şeyda ve Yetiş isimlerinde dört çocuğu dünyaya gelmiştir.
Türk halk müziği sanatçıları tarafından şarkı sözleri ve besteleri kullanılmıştır.
Araştırmacı Yazar Battal Pehlivan’ın Âşık Mahzuni Şerif’in yaşamı ve sanatı üzerine yaptığı incelemenin adı Dom Dom Kurşunu idi.
Doğum yeri Berçenek’e ithafen yazdığı Oy Bizim Eller ve Acı Doktor bestelerinin yanı sıra Dom Dom Kurşunu, Yedin Beni, Yuh Yuh, Maraş’tan Bir Haber Geldi, Fadimem, Gül Yüzlüm, Ciğerparem, Mevlam Gül Diyerek, Merdo, Dostum Dostum, Han Sarhoş Hancı Sarhoş, Çeşmi Siyahım, Yalan Dünya, Ağlasam mı?, Abur Cubur Adam, Katil Amerika, Bu Mezarda Bir Garip Var ve Ekmek Kölesi gibi birçok eseriyle tanındı.
Âşık Mahzuni’nin türküleri Gülden Karaböcek’ten Zeki Müren’e, Zara ve İbrahim Tatlıses’ten Ahmet Kaya’ya, Mahsun Kırmızıgül’den Murat Göğebakan’a ve Selda Bağcan’a kadar birçok Türk halk müziği ve bazı pop müzik sanatçıları tarafından yorumlanmıştır.
Halk şiirine gönül veren ve konuşma dilini de şiirleştiren Aşık Mahzuni’nin 453 plağı, 58 kasedi ve yayımlanmış 8 tane kitabı bulunmaktadır.
Halk müziğine gönül veren Ozan her kesimden tebayı müziğiyle etkilemiştir.
Ayrıca TRT ekibi tarafından çekilmiş 2 adet belgeseli de yer almaktadır.
1989 ve 1991 seneleri arasında Halk Ozanları Federasyonu tarafından dünyanın en büyük 3 ozanı arasında gösterildi.
Âşık Mahzuni’nin ömrü tutuklanmalar, hapisler, işkenceler ve yasaklar ile geçti.
12 Mart 1971 yılında yapılan askeri darbe ile, Süleyman Demirel hükümetinin devrilmesiyle yerine kurulan Başbakan Nihat Erim hükümeti Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını idam etti.
Mahzuni bu yıllarda bir tepki olarak söylediği; “Erim erim eriyesin/Sürüm sürüm sürünesin” türküsü nedeniyle başı derde girmiş ve bu türküde Başbakan Nihat Erim’i hedef aldığı gerekçesiyle Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından tutuklandı.
Bu cezadan önce; “Yuh Yuh”, “Amerika Katil Katil” ve “Köyüm Köyüm” adlı türkülerden dolayı da tutuklandı ve hapis cezaları aldı.
Mahzuni, 12 Mart döneminde toplam iki yıla yakın bir zaman tutuklu kaldı.
Sivas Dramı isimli türküsünü, 1993’te yaşanan Sivas Katliamı’nda yaşamını yitirenlere adamıştır.
Müziğiyle halkın sorunlarına, acılarına toplumcu bir bakış açısıyla merhem olmuştur.
Yazdığı şiirleri müziğin sihriyle buluşturarak sonraki kuşaklara zengin bir müzik kültürü ve birikimini miras olarak bırakmıştır.
2001 senesinin Kasım ayında kendisine, “Elhamdülillah Kızılbaş’ım ve laikim. Ben değil, yedi sülalem Kızılbaştır. Bir suç varsa o da dedemdedir.” dediği için, DGM tarafından aleyhinde dava açıldı.
Duruşma 27 Aralık 2001’de DGM’de yapıldı.
2001 senesinin başlarında rahatsızlanarak, kalp ve solunum yetmezliği sebebiyle yoğun bakımda tedaviye alındı.
Mayıs ayında hastaneden taburcu edildi.
Mahzuni Şerif 17 Mayıs 2002’de Almanya Köln’de hayatını kaybetti.
Mezarı Hacı Bektaş Veli Külliyesi’nin yakınındaki Çilehane adı verilen yerde bulunmaktadır.
Mezar taşında ”Eğer bana gel gel olsa yüceden, çırpar kanadımı uçar giderim. İsteğim yok gündüz ile geceden, ben bir Mahzuni’yim naçar giderim.” yazmaktadır.
Bazı Albümleri:
Gol gol (1986)
Aburcubur Adam (1986)
Sarhoş (1985)
Dom Dom Kurşunu (1984)
Bernamegeh Türkçe