Milena Jesenská, 10 Ağustos 1896’da Prag’da zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Babası, Çek yazar ve şair Jan Neruda’nın yeğeniydi. Jesenská, Prag Üniversitesi’nde felsefe ve sosyoloji okudu.
Jesenská, 1920’lerde Çek gazeteciliğinin önde gelen figürlerinden biri oldu.
Çekoslovak Cumhuriyeti’nin siyasi ve sosyal yaşamına dair keskin ve eleştirel yorumları için tanındı.
Jesenská’nın yazıları, Çekoslovak toplumundaki sosyal adaletsizliklere ve baskıya karşı bir ses olarak ortaya çıktı.
1928’de Jesenská, Avusturya-Macaristan diplomatı Franz Kafka ile tanıştı.
İkili, kısa sürede tutkulu bir aşk ilişkisine başladı.
Kafka ve Jesenská, iki yıl boyunca birbirleriyle mektuplaştılar.
Bu mektuplar, Kafka’nın en ünlü eserleri arasında yer alır.
Jesenská ve Kafka’nın ilişkisi, Kafka’nın sağlığının bozulması ve 1924’te ölmesiyle sona erdi.
Jesenská, Kafka’nın ölümünden sonra, yazıları aracılığıyla onu onurlandırmaya devam etti.
1930’larda Jesenská, Çekoslovak hükümetinin baskısı nedeniyle gazetecilik kariyerine son vermek zorunda kaldı.
Nazilerin Çekoslovakya’yı işgali sırasında Jesenská, direniş hareketine katıldı.
1940’ta tutuklandı ve Ravensbrück toplama kampına gönderildi.
Jesenská, kampta 17 Mayıs 1944’te tifodan öldü.
Jesenská, Çek edebiyatının ve gazeteciliğinin en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir.
Onun yazıları, adalet, özgürlük ve insan hakları için verdiği mücadeleyi yansıtır.
