Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2 Aralık 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı sürecinde yaşanan çatışmalarda yaşamını yitiren Hakan Arslan’ın kemiklerinin 7 yıl sonra ailesine bir torba içinde teslim edilmesine onbinlerce yurttaş, siyasetçi, aydın, sanatçı ve gazeteci tepki gösterdi.
29 Ağustos’ta Mezopotamya Haber Ajansı, Diyarbakır Adliyesi’nde elinde kutuyla çıkan bir kişinin görüntüsünü paylaştı. Görüntüdeki kişi Erzurum’un Karayazı ilçesinden gelen Ali Rıza Arslan’dı ve 7 yıl önceki Diyarbakır’ın Sur ilçesinde güvenlik güçleriyle Sivil Savunma Birlikleri (YPS) arasındaki çatışmalarda ölen 28 yaşındaki oğlu Hakan Arslan’ın kemiklerinin olduğu kutuyu taşıyordu.
Independent Türkçe yazarı ve Trakya Üniversitesi’nde akademisyen olan Yüksel Hoş ise, sosyal medya hesabından vahşet çağrısı yaparak, çatışmalarda yaşamını yitirenlerin cenazelerinin yakılmasını istedi.
Kemiklerin 7 yıl sonra torba içerisinde teslim edilmesinin “devletin merhameti” olduğunu iddia eden Hoş, “Çok mu zordu kremate edip toz etmek? Yarım litre gaz yağı ile bitecek bir işti oysa neden böyle dramlara imkân veririz ki anlayamam. Üniversiteler kadavra bulamıyor, biz bunları kargoyu da ödeyerek ailelere veririz. Düşman kazanıyoruz böyle” ifadelerine yer verdi. (Pirha)
Bernamegeh Türkçe