Dr. Sadık Şerefkendi, 11 Ocak 1938’de İran’ın Bukan kentinde doğdu. Babasının vefatı üzerine ağabeyi Mamoste Hejar tarafından büyütüldü.
İlköğretiminin iki yılını doğduğu köyde geçirdi, ardından ailesi ilk ve orta öğrenimini tamamladığı Mahabad’a taşındı. Liseyi Tebriz’de tamamladı.
1959’da Tahran Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünden mezun oldu. 1965 yılına kadar Urmiye ve Mahabad şehirlerinde öğretmenlik yaptı.
1970 yılında kimya bölümüne asistan olarak atandı.
Siyasi faaliyetleri nedeniyle, Tahran’daki Yüksek Öğretmen Okulu’na asistan olarak atanmadan önce Şah rejimi tarafından önce Arak’a, ardından Karaj’a sürüldü.
1972’de Fransa’ya gitti ve dört yıl sonra Paris Üniversitesi’nde analitik kimya alanında doktora yaptı. 1973’te Paris’te okurken Dr. Abdurrahman Kasımlo ile tanıştı.
İran Kürdistan Demokrat Partisine (PDKI) katıldı. İran’a döndükten sonra, Abdurrahman Kasımlo’nun ülkesindeki temsilcisi oldu.
1976’da Tahran’daki Yüksek Öğretmen Okulu’nda ders vermek üzere İran’a döndü. Şubat 1979’da Şah rejiminin düşmesinden sonra görevinden istifa etti ve Ağustos ayında Ayetullah Humeyni’nin emrettiği “Kutsal Savaş”ın hedefi haline gelen yeniden uyanan Kürt Ulusal hareketine katıldı.
Şubat 1979’da Şah rejiminin düşmesinden sonra PDKI’nin faaliyetleri yasadışı sayıldı. Dr. Sadık Şerefkendi, Merkez Komitesi yedek üyesi seçildi ve Parti’nin Tahran’daki yetkilisi olarak atandı.
1979 yazında kalıcı bir Parti kadrosu oldu ve 1980’de bir sonraki Kongre sırasında Siyasi Büro’ya katıldı. Partinin beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci ve dokuzuncu kongrelerinde Merkez Komitesi üyesiydi ve Komitede her zaman Siyasi Büro üyesi olarak seçildi.
Dr. Abdurrahman Kasımlo’nun, Temmuz 1989’da Viyana’da İranlı elçiler tarafından öldürülmesine kadar, bu göreve düzenli olarak yeniden seçildi ve ardından Parti’nin yayınlarından sorumlu oldu.
1986’da PDKI Genel Sekreter Yardımcısı olarak göreve başladı. Dr. Abdurrahman Kasımlo’nun öldürülmesinden sonra, Aralık 1991’de IX. Kongrede oybirliğiyle Genel Sekreter seçildi.
1992’de Sosyalist Enternasyonal’in 15-17 Eylül’deki toplantısına katılmak için Berlin’e gitti.
Dr. Abdurrahman Kasımlo’nun ardından İran Kürdistan Demokrat Partisi Genel Sekreteri olan Dr. Sadık Şerefkendi ve 3 arkadaşı 17 Eylül 1992 günü Berlin’deki Mykonos restoranında İranlı muhaliflerle görüştükleri sırada İran istihbarat elemanlarının sialhlı saldırısına uğradı.
Saldırıda Dr. Şerefkendi, DHK-İ Avrupa temsilcisi Fettah Abdoli ve Almanya temsilcisi Humayum Ardalan ile İranlı muhaliflerden Nuri Dehkurdî yaşamını yitirdi.
Berlin Mahkemesi, infaz emrinin İran hükümeti tarafından verildiğini ve uygulandığını doğruladı.
Mykonos saldırısından kısa bir süre önce Berlin’e giden İran gizli servisi elemanlarından oluşan suikast ekibi, aynı şekilde kendisini güvende hissediyordu. Ekipte yer alan iki kişi Almanya’da kaldı ve cinayetten kısa bir süre sonra yakalanarak tutuklandılar.
Interpol yurt dışında aradığı üç kişiyi daha buldu. Suikast Timi, dört Lübnanlı ve bir İranlıdan oluşuyordu. Suikasti planlayan kişi ise Kazım Darabi’ydi. İran istihbaratı üyesi Kazım Darabi’nin dini lider Ali Hamaney ve dönemin cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani’den talimat aldığı anlaşıldı.
Spiegel dergisine göre, Karlsruhe Başsavcısı da Fallahiyan’ı tutuklamak istedi. Ancak, federal hükümet tarafından davet edilen İran gizli servisi başkanı Fallahiyan’a dokunulmadı.
Eski büyükelçi Museviyan, Etemad’a verdiği röportajda, Fallahiyan’ın suikastın planlayıcısı olan Kazım Darabi’nin serbest bırakılması için çabaladığını dile getirdi.
Alman Federal Adalet Divanı nihayet 1995 yılında Mykonos cinayeti ile bağlantısı nedeniyle Fallahiyan hakkında tutuklama emri çıkardı.
Suikastın hukuki süreci karmaşık ve ilginç bir şekilde ilerledi. 247 gün süren davada 166 tanık dinlendi. Nihai karar 10 Nisan 1997’de alındı.
İranlı Kazım Darabi müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Kararda, İran gizli servisi başkanı Fallahiyan’ın suikastten sorumlu olduğu belirlendi. Sonuç olarak, Yunanistan dışındaki tüm Avrupa Birliği ülkeleri büyükelçilerini Tahran’dan geri çekti.
Katil Kazım Darabi, 15 yıl hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı ve Aralık 2007’de İran’a gönderildi. Bundan önce de, İran’da hapsedilen bir Alman Mart 2007’de serbest bırakıldı.
Dr. Sadık Şerefkendi, evli ve üç çocuk babasıydı. Kürtçe dışında Farsça, Arapça, Azerice ve Fransızca biliyordu.
Aynı zamanda ünlü Kürt tarihçi ve şair Abdurrahman Şerafkendi’nin (Hejar) küçük kardeşidir.
Bernamegeh Türkçe
UYARI: Yazıların izinsiz kopyalanması ve Web Sitelerinde yayınlanması kesinlikle yasaktır. Hakkınızda yasal işlemlerin
başlatılabileceğini lütfen unutmayın!
