EVDALÊ ZEYNIKÊ (1800-1913)
Mustefayê Hesenê Silêman ve Zeynê’nin oğlu olan Evdalê Zeynikê 1800’lü yılların başlarında Ağrı Tutak’a bağlı Cemalwêrdi Köyünde dünyaya geldi. Dengbêjlerin Piri olarak ün yapan Evdalê Zeynê, daha üç yaşındayken babasını yitirir. Bu yüzden Evdal, annesi tarafından büyütülmüştür.
Evdalê Zeynikê Sürmeli Mehmet Paşa’nın dengbêjidir. Sürmeli Mehmet Paşa Doğubeyazıt ‘taki sarayın sahibi İshak Paşa’nın torunudur.
1865 senesinde Adana yöresindeki Kozanoğlu isyanını bastırmak için Sürmeli Mehmet Paşa’dan yardım ister. Sürmeli Mehmet Paşa kendisinden yardım isteyen Osmanlı için aşiretin yetişkin eli silah tutan kişilerini Adana Kozan’da yapılan savaşa götürür. Sürmeli Mehmet Paşa giderken Evdal’ı da yanında götürür. Bu savaştan geriye kalanlar farklı yörelerden bir başlarına Serhad yöresine dönerler. Evdalê Zeynikê de bu dönenler arasındadır. Kozan’a gidenlerden sadece 50ye yakını geri dönmüştür.
Evdal’ın Xozan Daxê klamı bu savaş üzerinedir. Kozan’da birbirlerinden habersiz olarak savaşan Evdal ile Türk ozanı Dadaloğlu, bu trajik olayı destanlaştırmışlardır.
Evdal ile ilgili anlatılan bir diğer meselede Ermeni dengbêj Gulê ile yaptığı atışmadır. Evdal namını duyduğu Gulê ile atışabilmek için Ağrı Hamur’a gider. O zamanlar Ermeni Gulê, Sürmeli Mehmet Paşa’nın dengbêjidir.
Üç gün üç gece süren bu atışmayı Evdal kazanır. Hiç yenilmemiş olan Gulê kendisini yenen ile evlenme sözü vermiştir. Evdal’e beni yendin istersen evlenebiliriz der. Evdal evli ve mutlu olduğundan dem vurarak bu teklifi kabul etmez. Evdal’ın eşinin ismi Ayşe’dir ve Evdal eşini çok sevmektedir. Evdal’ın kazandığını gören Sürmeli Mehmet Paşa, Evdal’ı dengbêji olarak yanına alır. Sürmeli Mehmet Paşa yıllardır yanında dengbêjlik yapan Gulê’ye karşı vefasızlık yaparak Evdal’ı yeni dengbêj olarak divanına atar. Evdal, Sürmeli Mehmet Paşa ölene dek onun destek ve korumasında dengbêjlik yapar.
Evdal ile ilgili anlatılan bir başka meselede onun Tarxanê Qelenyê’nin dengbêji Şêx Silê ile bir hafta süren atışmasıdır. Yine bu atışmadada Evdal kazanır ve yorgun argın evine döner.
Birde Evdal’ın üvey oğlu olan Temo meselesi vardır. Acemler ile Türkler arasında çıkan çatışmalardan kaçan Evdal ve ailesi yolun kenarında kundaklanmış ağlayan bir bebek görürler. Sahipsiz olduğunu anlayan Evdal, eşine dönerek iki evladımız var bununla da üç olsun der ve çocuğa sahip çıkar. Evdal bu yol kenarında bulduğu bebeğe yakın dostu Temoyê Egîd’in ismini vermiştir. Evdal’ın klamlarında güvendiği, inandığı, çok sevdiği, derdini anlattığı Temo bu üvey evladı olan Temo’dur.
Evdal’in büyük torunu Emerê Zeynê’ye göre 1913 yılında vefat eden Evdal 110 sene yaşamıştır.
Gulê ile Evdal’ın Atışması
Gulê:
Sen hoş geldin Evdal, bugün buraya
Endamımdan, ışık saçılır dünyaya
Benzerim belki muma ya da çıraya
Bacı-kardeş gel yarışıp başlayalım atışmaya.
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirve, sana hayranım Evdal.
Evdal:
Geldim Gulê senin için bu tepeye, Hamur’a
inanın dostlar Güle benzer yazın yağan yağmura
Yüzü derseniz benzer çiğ düşmüş taze yaprağa.
Gule’min hem ahenkli hem de güzel sesi var
Allah bilir o hem an, hem de bülbül gibidir
Hayranım ince beline, çiçek desem konca güldür
Kurbanım senin evine
Hey can Gulê hey can Gulê
Gulê:
Be hey muratsız Evdal, gözlerim kara karadır.
Bilirsin kara, beladır
Günde üç sürme çekerim, benim sürmem Süphan’dandır
Senin gibi nice dengbej bilesin bana hayrandır
Kimi çılgın, kimi deli, kimi eşinden kaçandır.
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirve, sana hayranım Evdal.
Evdal:
Geldim senin için Gulê bu yamaca, Hamur’a
ince bel mi, ak gerdan mı, her neyse vuruldum sana
And olsun hem isa’nın incil’ine, hem islam’ın Kur’an’ına
Alır Gulê’m bohçasını, düşer benim ardıma, kalmaz kurbana.
Hey can Gulê hey can Gulê
Gulê:
Bilesin Evdal, Hamur papazının evi kubbelidir
Avlusunda dönen halay sence kimin içindir
Boyunu aşar sözlerin, fır hr dönüyor gözlerin
Beni Hamur’dan aparmak haddi değildir sizlerin.
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirve, sana hayranım Evdal.
Evdal:
Geldim Hamur’a Gulê’m, papazın evi kubbedir
Allah’ın belası çarpsın, o Köse Hano nerdedir
Yırttığı zurna nerde, padattığı davul nicedir
Halayın başını çeken benim Gulê’mdir
Onun için, yanıp tutuşan Evdale Zeynıke’dir.
Hey can Gulê hey can Gulê
Gulê:
Yeter Evdal, kes sesini, söyletme kötü sözümü
ince belime dek iner sırma saçım, zülüflerim.
Fazla gidersen ileri, çağırsam gelir gençlerim
Doğratırım lokma lokma, kanla yıkanır ellerim
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirve, sana hayranım Evdal
Evdal:
Geldim Hamur’a ki Gulê’m, koklasam güzel kokunu
Hep birlikte düğünlerde, oynasak kıvrak oyunu
Gulê’min elinde mendil çeker halayın başını
Gule’m nece güzel kızdır, hak eder benim aşkımı
Hey can Gulê hey can Gulê
Gulê:
Geldim Hamur’a Evdal, yolumuz dardır
Hamur’da dört ev gördüm, yanı ağıldır
Çok duymuşum, Evdal’ı iyi ozandır.
Şirindir sözleri onun, şekerdir, baldır
Yazık ki gördüm boyunu, azıcık boydan kısadır
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirve, sana hayranım Evdal
Evdal:
Geldim Hamur’a Gulê’m, rüzgârın tutar burayı
Girdim gençlerin koluna, coştu onların halayı
Sözümde şaka çoksa da, sevmem insanla alayı
Gule’mden izin aldım, bu onun gönül onayı
Hey can Gulê hey can Gulê
Gulê:
Geldim Hamur’a Evdal, Hamur yamaçtır
Evdale Zeynike dolaşır kapı kapı, belki de açtır
Kusura bakılmasın, duydum güzel sözlerini
Sözleri söz değil sanki eşeğin başında taçtır
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirve, sana hayranım Evdal
Evdal:
Geldim Hamur’a Gulê’m, sıcaktır yazdır
Yürürken gördüm kızların önünde. Gulê bir sazdır
Kızlar güzeli Ermeni Gulê’m, babası papazdır
Bilirim, aksayan o sol kalçası, biraz da nazdır
Hey can Gulê hey can Gulê
Gulê:
Yeter Evdal, kes sesini, söyletme kötü sözümü
Çağırırım uzun boylu gençlerimi aç gözünü
Seni bağlarlar kapıya havlatırlar köpek gibi
Göremezsin ölsen bile şu bebek gibi yüzümü
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirve, sana hayranım Evdal
Evdal:
Geldim Hamur’a Gulê’m, çepçevre buğday tarlası
Ermeni halayındayım, yanda kızların alası
Evdal bu, ince bele, altın bezeli yüze hayran olası
Desem geldim gidiyorum duymasın papaz babası
ille öperim, Gulê’min gül memelerinin yoktur çaresi
Hey can Gulê hey can Gulê
Gulê:
Evdal, bilmem ne söyleyim, çingenenin şahı mısın
Yoksa adi bir cazgır mı, göz boyayan sihirbaz mısın
Hep Allah’a Peygamber’e yalvarırsın yakarırsın
Varamazsın muradına, ne yaparsan aldanırsın
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirve, sana hayranım Evdal.
Evdal:
Hey can Gulê’m vay can Gulê’m
Güzel sözlüm, sana hayran
Bostanda tatlı kavunum
Çayırda gövel ördeğim
Öldürürsün beni Gulê’m
Güzel sözlen tatlı dillen.
Hey can Gulê hey can Gulê
Gulê:
Evdal haydi gel tut elim, evime doğru gidelim
Sereyim güzel döşeği, kadifeden yorganını
Yapayım süzme pilavı, Karacadağ pirincinden
işleyeyim sana bir de Kürt çorabı, dizleme
Sorarlarsa döndüğünde “Neydi ikramı Gulê’nin?”
Yedi ceddime yeter dersin ikramı gül endamın.
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirvem, sana hayranım Evdal
Evdal:
Hey can Gulê, hey can Gulê
ince bellim, saz boyunlum
Kara gözleri, sürmelim
Güzelim, yaban kekliğim
Eser soğuk rüzgârı Qetewin’in
Bılecan’m hem Süphan’ın
Nazla sallanırsın Gulê’m
Hey can Gulê, GuIê canım
Güzel sözlüm, hayranım
Bostanda tatlı kavunum
Çayırda gövel ördeğim
Öldürdün beni Gule’m
Can yakıcı sözlerinle, baldan tath dillerinle
Hey can Gulê, hey can Gulê, hey can Gulê.
Bernamegeh Türkçe
UYARI: Yazıların izinsiz kopyalanması ve Web Sitelerinde yayınlanması kesinlikle yasaktır. Hakkınızda yasal işlemlerin başlatılabileceğini lütfen unutmayın!