Ege bölgesinde bulunan cezaevlerinde yılın ilk 6 ayında yaşanan hak ihlallerini açıklayan İHD İzmir Şubesi, kendilerine ulaşan 572 hak ihlalini olduğunu belirtti.
Mezopotamya Ajansı’nın geçtiği habere göre, İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu, Ege bölgesi cezaevlerinde yaşanan 6 aylık hak ihlali raporunu şube binasında yaptığı basın toplantısıyla duyurdu.
Basın metnini okuyan İHD Şubesi Hapishane Komisyonu Sözcüsü Ahmet Çiçek, bölgede bulunan 18 cezaevinde de önceki yıllarda olduğu gibi baskıcı ve insanlık onuruna yakışmayan uygulamaların devam ettiğini belirtti.
Çiçek, Bölge cezaevlerinde kendilerine ulaşan 572 hak ihlalinin gerçekleştiğini kaydederek “Koğuşlardaki kapasitenin üstünde tutulan mahpuslara; yemeklerin, yetersiz verildiği, bazı mahpusların yerde veya dönüşümlü yatmak zorunda kaldığı, hijyenik olmayan ortamlarda yaşamak zorunda kaldıkları, bu durumun mahpusların sağlıklarında olumsuzluklar yarattığı bunun sonucu olarak da hasta mahpuslarda artış gözlemlenmiştir. Başta İmralı Hapishanesinde uzun zamandır sürdürülen ağır tecrit ve izolasyon olmak üzere bölgemiz hapishanelerinde de tecrit, çeşitli biçimlerde uygulanmaya devam ediyor” dedi.
Çiçek, “Hücre cezalarının sayısının artması, hapishane idaresi bilgisi dahilinde olan veya olmayan mahpuslara yönelik gardiyanlar tarafından gerçekleştirilen ağır darp, kötü muamele ve işkence olaylarının kimi doktor raporlarında yer
alıyor.” dedi.
Çiçek, “Başvuru ve şikâyetlerin herhangi bir kısıtlama olmaksızın ve derhal gerekli mercilere ulaştırılması sağlanmalı” şeklinde sözlerine devam etti.
KÜRTÇE MEKTUPLAR VERİLMİYOR
Çiçek,tutukluların ailelerinden uzak cezaevlerine sürgün edilmesiyle ailelerinde cezalandırıldığını vurgulayarak, tutuklu ailelerinin sıkı arama uygulamaları ve tacizlerden dolayı sıkıntı yaşadığını da ifade etti.
Böylece tutukluların aile bütünlüğü ve dış dünya ile iletişimlerinin de kısıtlandığına dikkati çeken Çiçek, İzmir T Tipi Kapalı ve F Tipi Kapalı hapishanelerinde Kürtçe yazılan ya da Kürtçe gönderilen mektupların “anlaşılmayan dil denilerek” verilmemesi ve gönderilmemesi haberleşme özgürlüğünün ihlalidir. Türkçe yazılı mektupların ise mahpusların eline geç ulaşması söz konusudur. Haberleşme özgürlüğünün içinde zamanında bilgi ve habere erişim hakkı da dahildir. İdare mektupları zamanında teslim etmek ile yükümlüdür. Belirsiz ve tanımsız bir süre ile sınırsız hak ve yetkiye sahip değildir. Ayrıca mahpusların yazdığı kitaplar kendilerine verilmemektedir. Yine Kürtçe yazılan kitaplar alınıp yok edilmektedir” diye belirtti.
DİSİPLİN CEZALARI ARTTI
6 ayda disiplin cezalarında artış yaşandığını vurgulayan Çiçek, “Hücre cezalarının sayısının artması, hapishane idaresi bilgisi dahilinde olan veya olmayan mahpuslara yönelik gardiyanlar tarafından gerçekleştirilen ağır darp, kötü muamele ve işkence olaylarının kimi doktor raporlarında yer alıyor. Kiminde ise hapishane doktorunun bu durumlarda rapor vermediği şeklinde gerçekleştirilen mahpus beyanları üzerine yetkililere Birleşmiş Milletler Mahpusların İşkenceye Karşı Korunmasında Sağlık Personeli Tıbbi Etik İlkeleri’nin 4. Ve 5. Maddelerini hatırlatmak isteriz. Yine hapishane idaresinin keyfi tutum ve davranışlarını önlemek mahpusların koşullu salıverilme haklarından yararlandırılmamasının önüne geçmek yerine aksine bu duruma yasal zemin hazırlamıştır. Bunun sonucu olarak birçok mahpusun infazı yakılmış/ geciktirilmiştir” ifadelerini kullandı.
İTİRAFÇILIK DAYATMASI
Tutukluların yeterli, düzenli ve sağlıklı beslenme haklarının da engellendiğini belirten Çiçek, şöyle devam etti: “Özellikle hasta mahpusların tedavilerinde gerçek anlamda sıkıntılar yaşanmaktadır. Rutin, belli zaman aralıkları ile kontrole götürülmeleri gereken hastalar götürülmemekte, değişik gerekçeler ileri sürülmektedir. Hastaneye gidiş gelişlerde çıplak arama, ağız içi araması gibi uygulamalar yapılmaktadır. Zaten hasta olan kişilerin sağlıksız bir yapısı olan ring araçları ile götürülmeleri enfeksiyon hastalıklarına yakalanmalarına da neden olmaktadır. Bunların yanı
sıra sık sık odaların basılması, eşyaların dağıtılması, eşyalara el koyma işkence, kötü muamele, darp, tehdit, hakaret, ayakta sayım uygulamaları görülmektedir. 2 adli mahpus hasımlarının yanına konarak can güvenliği korkusu yaşatılmaktadır. Bazı mahpuslar polis/ MİT’le görüşmeye zorlanmakta itirafçılığa zorlanmaktadır.”
TECRİDE SON VERİLMELİ
“Hapishanelerdeki tecrit uygulanmalarına bir an önce son verilmeli” diyen Çiçek, “Başvuru ve şikâyetlerin herhangi bir kısıtlama olmaksızın ve derhal gerekli mercilere ulaştırılması sağlanmalı. Adli ve idari mekanizmalar, yapılan başvuru ve şikayetlerle ilgili etkin soruşturma yürütmeli, Hapishane rejimi, fiziki koşullar ve uygulanan keyfi muameleler hakkında etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanmalı. Mahpusların aile ve dış dünya ile temas hakkı engellenmemelidir. Anadilde görüşme, yazışma ve savunma hakları yasal güvence altına alınmalı, keyfi engellemeler
kaldırılmalı. İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan mahpuslar ve tüm hapishanelerdeki mahpuslar üzerindeki tecrit uygulamasına derhal son verilmelidir” diye konuştu.
572 HAK İHLALİ
İHD İzmir Şubesi Başkanı Zafer İncin ise hak ihlallerini şöyle sıraladı:
“*Tecrit: 40
* Çıplak arama: 5
* Açlık grevinde doktorun mahpusları takip etmemesi: 1
* İnfaz yakma/ Denetimli serbestlik hakkının engellenmesi: 38
* Tel örgü, kafes, örülmesi: 18
* Kurumlara/mahkemelere gönderilen dilekçelerin/ mektupların engellenmesi: 12
* Kantindeki satılan malzeme ve gıdalara fahiş fiyat uygulanması: 18
* Sağlıksız ve yetersiz beslenme: 25
* Diyet yemekleri ve vejeteryanlara uygun yemeklerin verilmemesi: 3
* Sağlıklı içme suyunun idare tarafından karşılanmaması: 2
* İşkence: 7
* Can güvenliği: 2
* Sıcak suya erişim engeli: 5
* Hijyenik ortamın sağlanmaması: 6
* Kitap, mektup ve gazete engeli: 25
* İletişim engeli: 16
* Sağlığa erişim engeli: 47
* Sosyal faaliyet/ sohbet/ spor hakkının engellenmesi: 26
* Koğuş kapasitesinin üstünde kalma: 13
* Hasta mahpus: 34
* Şüpheli ölüm: 8
* Görevlilerce mahpusun darp edilmesi: 8
* Tehdit, hakaret:13
* Eğitim engeli (üniversite): 1
* Engelli (hasta) mahpusun tek kişilik hücrede tutulması: 1
* Covid 19’a yakalanan hasta mahpus: 25
* Darp sonucu oluşan psikolojik travma: 1
* Kelepçeli muayene dayatması: 4
* Aramalarda odaların dağıtılması ve eşyalara el konulması: 4
* Görüşçüsü olmayan mahpuslara diğer ailelerce yatırılan para ve kıyafetlerin verilmemesi: 1
* Açlık grevi nedeniyle disiplin cezası verilmesi: 1
* Zorla odaların değiştirilmesi: 6
* Açık hava sürelerinin kısaltılması: 5
* Sevk edildiği hapishanedeki eşyaların verilmemesi: 6
* Mahpusun yazdığı kitapla ilgili kendisine soruşturma açılması: 1
* Yöresel kıyafetlerin yasaklanması: 2
* Kürtçe yazılan mektupların gönderilmemesi/ verilmemesi: 2
* Pandemi nedeniyle engellenen hakların geri verilmemesi: 1
* Sevk engeli: 6
* Ailenin görüş engeli/kısaltılması: 8
* Hapishanede intihara teşebbüs: 2
* elen eşyaların verilmemesi/ geç verilmesi: 8
* Hasta mahpusun durumu hakkında aileye bilgi verilmemesi: 1
* Hapishanedeki kötü muameleler nedeniyle açlık grevi: 47
* Keyfi disiplin cezası verme: 12
* Kürtçe kitaplara el koyma/ verilmeme/geç verilmesi: 6
* Ayakta sayım ve ağız içi arama dayatması: 7
* Gözlem kurulunda yer almaması gereken kişilerin yer alması: 1
* Dilekçelere evrak çıkış numaralarının verilmemesi: 3
* Görüntülü görüşme hakkının kullandırılmaması: 11
* Aileden uzak hapishanelere gönderilme: 9
* Elektrik/ içme suyu fiyatlarının yüksekliği: 10
* Tedaviye ring aracıyla götürme: 3
* Tutuklunun polis/ MİT ile görüşmeye zorlanması: 1
* Mahpusa ajanlık/ itirafçılık dayatması: 1
* Kamera sistemi dayatması: 1
* Bağımsız koğuşa geçme dayatması: 1
* Kendi yazdığı Kürtçe kitabın verilmemesi: 1”
Bernamegeh Türkçe