Ali BURAN
Türkiye de başarısız DARBE girişimi, bir çok gizli kapaklı konuları da gündeme taşıdı. Hemen belirteyim ki en kötü sivil Yönetim DARBEDEN daha iyidir. Erdoğan PUTİN görüşmeleri ve yakınlaşmasının iki nedeni var .
BİR) Erdoğan, başarısız darbenin arkasında ABD olduğunu ABD’nın Darbecilere ve GÜLEN’E istenilen ölçüde tepki vermediklerini ve kınamadıklarını hep sitemkâr dile getirdi.
Erdoğan Rusya ya yönünü dönmesi Pragmatikte olsa Rusya ya yakınlaşması bir arayıştır..Çünkü Erdoğan geçmişte PUTİN’E Suriye de ne işin var ? diyordu. Bu gün ise PUTİN’SIZ/Rusyasız Suriye sorunu çözümü zor diye ifade ediyor. Bu demek ki Uluslar arası ilişkiler dostluktan ziyade çıkara dayalı olduğu gerçeğidir. Türkiye İran,Irak Rusya üçlü ekseninde oyuna dahil olmak istiyor. Ancak bugünkü Orta doğuda IŞİD belası ve ABD, AB Kürtlerin/PYD yanında yer almaları PUTİN istediklerini elde etmesi güç görünüyor.
İKİ) Türkiye ye göre en önemlisi yıllardır, adeta ilke haline getirmiş olan Kuzey Suriye de (Rojava’da) asla bir Kürt oluşuma izin verilmeyeceğidir. Ancak başta ABD ve AB ülkeleri Rojava da IŞİD’e karşı Kürdlerle ile ilişki kurunca Türkiye bu defa İran ve Rusya kozunu devreye koydu ancak yinede ABD ve AB ‘ye karşı başarılı olma şansı azdır.
Gerçek o ki, Sovyet/Rusya Kürt ilişkilerine incelediğimizde geçmişteki gibi bu günkü Rusya İran,Suriye ve Irak’tan yani bu Şii ekseninden vazgeçeceklerini sanmıyorum. Ama dünya değişiyor bölge değişiyor en önemlisi Kürt halkı Orta doğuda IŞİD’E karşı ülkesini korumakta dünya da marka haline gelmiştir.
Önümüzdeki süreçte Güney Kürdistan bağımsızlığa yol aldığında Rusya gibi bir çok devletlerde Kürdistan’a karşı çıkarları gereği politikaları olumlu yönden değişecektir. Örneğin, Cumhuriyet döneminden bu yana ele alırsak SBKP etkisinde olan TKP ‘nın Kürd Sorununa bakış açısı Sovyet (SBKP) den kaynaklandığını görüyoruz. 1920 BAKÜ kurultayı dan 1968 kuşağına kadar TKP Kürdleri azınlık bile kabul etmemiştir.
Yalnız Dr. Hikmet KIVILCIMLI dördüncü Kongrede Kürdlerin bir halk olduklarını UKTH ilkesi açısından ele almak gerektiğini dile getirmiş ama TKP/MK KIVIVILCIMLI’YI parti dışına itilmiştir. KIVILCIMLI ayni zamanda 1969 Kurulan DDKO ‘yı övgü ile söz ediyor. TKP Genel Sekreterleri sırası ile 1920 Mustafa Suphi, 1922 de Salih Hacioğlu,1925 Şefik Hüsnü,1927 de Vedat Nedim TÖR, 1940 Reşat Fuat,1950 Dr. Şefik Hüsnü,1960 Yakup Demir 1973 İsmail Bilen ve 1983 Haydar Kutlu.
Bunların hepsi Sovyet denetimi ve onayı ile TKP genel sekreterlik görevlerine getirilmişler ve Kürdlere bakış açısı SBKP’ye göre şekillenmiştir. Gelelim konumuza, Sovyetler Tarih boyunca Sömürge Kürdistan’a nasıl bakmıştır ? ve Sömürgeci devletlere (Türkiye İran Irak ve Suriye ‘ye karşı Kürd Ulusal direnişlerine Kürdlerle ilgili politikaları nasıl olmuştur.
İlk ilginç belirleme tescilli Kürd karşıtı D. Perinçek’in oğlu Mehmet PERİNÇEK’TEN inciler, Sovyetlere göre bu isyanlar, Devrimci Cumhuriyet’e karşı feodal gerici sınıfların hakim konumlarını korumak amaçlıdır. İsyanların gerisinde İngiltere bulunmaktadır. Emperyalizmin hedefi Devrimci Türkiye’yi yıkarak Sovyetler Birliği’ni güneyden kuşatmaktır. Ankara Hükümeti isyanları şiddet kullanarak bastırmakta haklıdır. Başka bir politika izlenemez.
Perinçek’in kitabında yer alan belgeler; Rusya Toplumsal, Siyasal Tarih Devlet Arşivi, Rusya Askeri Devlet Arşivi, Rusya Askeri Tarihi Devlet Arşivi, Rusya Federasyonu Devlet Arşivi ve Rusya’nın önde gelen kütüphanelerinden alınmış. Bu arşivlerin kaynağı Komünist Partisi’nin, Kızıl Ordu’nun, Komünist Enternasyonalin, Sovyet Dışişleri Bakanlığı’nın, Komünist Partisi (SBKP) Gençlik Birliği’nin (Komsomol), Kafkasya ve Orta Asya’daki Komünist Partilerin arşivlerinin, şimdi Rusya Federasyonu yönetimi tarafından düzenlemesiyle oluşturulmuş deniliyor.
Şeyh Sait, Ağrı ve Dersim isyanları, Ankara ile ilişkiler bakımından uluslararası çapta siyasi değerlendirmeler konu olmuşlardır. Sovyet belgelerinde bu isyanlar konusunda son derece net ve kararlı bir tavır vardır. Özetle şunlar söylenmektedir. Bütün bu isyanlar, Devrimci Cumhuriyet’e karşı feodal gerici sınıfların hakim konumlarını korumak amacıyla çıkarılmaktadır.
-İsyanların gerisinde emperyalist güçler (İngiltere) bulunmaktadır. Emperyalizmin hedefi Devrimci Türkiye’yi yıkarak Sovyetler Birliği’ni güneyden kuşatmaktır.
-Ankara Hükümeti isyanları şiddet kullanarak bastırmakta haklıdır. Başka bir politika izlenemez. Yani Perinçek’e göre Sovyetler, Türkiye de devlet dili ile 29 İsyan bastırılmasında devlet haklıydı.
Ayrıca gerek İran Şah despot rejimine gerekse Irak Saddam BAAS öncesi ve sonrasın ve gerekse de Suriye de Hafız ESAD’IN iktidara geldiği 1970 tarihinde, BASS’IN tek iktidar sahibi olduğu. Hafız ESAD Sovyetlerin en yakın müttefikiydi, Suriye de Kürdlerin hiç Ulusal hakları olmadığı gibi 400 BİN Kürd kimliksizdi.
Sovyet Kürdlerin ilişkilerinde ilk büyük güzellik Sovyetler Birliğine yerleşen Kürdlere de 17 Ekim Devrimi’nden sonra Kürdlerin payına da 1923 yılında şu an Azerbaycan sınırları içinde bulunan ve başkenti Laçin ilan edilen (Kızıl Kürdistan) Özerk bölgesi oluştu.
19 Temmuz 1923’te Azerbaycan Komünist Partisi’nin merkez organı Bakü İşçisi gazetesi oluşuma şu ifadelerle yer verdi: Azerbaycan MYK kararı uyarınca, Dağlık Karabağ’ın tesis edilmesiyle ilgili aran (düzlük) Karabağ’ı iki kazaya ayrılacaktır. Birisinin merkezi Ağdam, diğerinin merkezi Cebrayıl olacaktır. Kürdistan da özgün bir kaza biçiminde oluşturulacaktır.
Ancak yıkılış nedenleri henüz tam bilinmemekle birlikte Kızıl Kürdistan’ın ömrü çok uzun sürmedi. Kızıl Kürdistan üç yıl sonra yani 1929 yılında yıkıldı. Lenin, Kızıl Kürdistan için 40 milyon rublelik bütçe ayırdı Kafkasya da yaşayan Kürdlerin Laçin’e gönderilerek kurulan Kızıl Kürdistan, şimdiye kadar konuştuğumuz Kürd şahsiyetlerinin anlatımlarına göre, dönemin Azerbaycan Komünist Parti Genel Sekreteri Nariman Bagirov’un büyük çabaları sonucu ortadan kaldırıldığına işaret ediliyor.
Sovyet Kürd ilişkilerinde ilk darbe ise Kürdlerin 1920 den 1956 ye kadar Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan sınırları başta olmak üzere 40 sınır bölgesinden göçertmeler yapıldı ikinci darbe ise, Türkiye Sovyet 17 Aralık 1925 günü Dostluk ve Saldırmazlık Antlaşması 11 Mart 1927’de iki taraf arasında Ankara’da bir Ticaret Antlaşması imzalanmıştır Bu anlaşmalar sürecinde 1925 1930 1937 Kürd direnişleri Sovyetlerin Türkiye yanında yer almaları sağlanmıştır.
2. dünya savaşından İran Sovyet ve İngiltere orduları tarafından işgal edilmiştir. Savaştan büyük bir yıkım içinde çıkan İngiltere, artık bayrağı ABD’ye devreder, kendi kabuğuna çekilir ve İran’daki varlığını sona erdirir. İngilizlerin çekilmesi ile sağlanan barış ortamında Kürtler, İran’ın kuzeyinde yaşadıkları bölgede Mahabat cumhuriyetini kurarlar.ilk defa Sovyetler Kürdlerin bağımsızlığını tanır Ancak, Rusya, Kürdlerle askeri operasyonlar pahasına sınırlarını genişletmesinin bir sonucu olarak karşılaştı.
Türk-İran ve Rus-Türk ve Rus-İran sınırı boyunca kademeli yerleştirildiler. Birçok Kürd köyü 19. yüzyılın ilk ve ikinci çeyreğinde toplu olarak göçertilmesiyle oluşmuştur. İran ile 1828 de imzaladığı Türkmen çayı ve Türkler ile 1929’da imzaladığı Edirne anlaşmasıyla Kürd ve Ermenilerin yaşadığı bazı bölgeleri kendi topraklarına kattı Ancak bu gelişme, İngiltere’den ABD’nin işine gelmez. Sovyetlerin İran’dan çekilmesi için baskı yapar. Bundan sonra ABD devrik İran şahına destek sağlar ve oluşturulan şah ordusu, Mahabad’ı ele geçirir.
1946 Mahabad Kürt devletinin İran tarafından yıkılışı ve Gazi Muhammed ile iki arkadaşlarının-Başbakan Hacı Baba Şeyh ve Savunma Bakanı Muhammed Hüseyin Han Seyfi Kadı, Cumhuriyetinin kurulduğu yer olan ÇARÇIRA Meydanı’nda idam ile devam etmiştir. Kızıl Kürdistan özerk yönetim de dönemin Ankara idaresi ile Stalin arasındaki yoğun dostluk tehdidi altında kaldı. Josef Stalin, Ağrı Dağı İsyanı’nın bastırılmasında Ankara’ya büyük destek verdi. Hatta kimine göre hava desteği sağladı.
Sovyetler Şah Rıza’ya Petrol çıkarları için Kürdlere yapılan tüm baskılarına göz yummuş hatta destek vermiştir.Bunlar yetmediği gibi Büyük Barzani 500 kişilik bir seçkin Peşmerge gücü ile Sovyetlere iltica ettiğinde Stalin Büyük Barzani ve Kürdlerin hak etmedikleri muameleleriyle karşılaşmış ve Kürdleri Sovyet Cumhuriyetlerine grup, grup dağıtmıştır. Sovyetler 1991 de ve Sonrası Kürd Ulusal mücadelesine karşı Rusya hep Irak Saddam ve Suriye Hafız Esad yanında yer almıştır.
Ancak IŞİD Kürdistan’a saldırınca ve ABD ve AB uygar ülkeler IŞİD’e karşı Kürtlere destek verdiğinde Ortadoğu merkezli olan Suriye’yi ABD’ye kaptırmamak için ESAD’A destek ve bir yandan azda olsa bir Kürd grubu PYD yanında yer almış ve yavaş yavaş Kürdlerle ilişki kurmaya çalışmıştır.
Fakat önümüzdeki süreçte süratle yol alan Güneyin Ulusal bağımsızlık sürecinde PUTİN Rusya’sının nasıl bir politika izleyeceği ve ne gibi tavır takınacağı önemlidir. Bu anlamda Kürtlerin bundan sonra yenilgiye asla tahammülleri olmadığı gibi geçmişten çok önemli dersler çıkarmalıyız.
Kaynaklar:
1) Tarkan Tufan Kıvılcımlı hayatı ve eserleri
2) Dr Mehmet Perinçek Rusya Kürtler tezi.
3) Abdulkadir Tufan.
4) -Petersburg Devlet Üniversitesi Şarkiyat Fakültesi Ortadoğu ülkeleri Tarihi bölümü.
5) TKP Dördüncü kongre kararları.
Bernamegeh Türkçe / bernamegeh@gmail.com