Sessiz sinema döneminin en büyük isimlerinden birisi olan Avusturya asıllı yönetmen, senaryo yazarı ve film yapımcısı Friedrich Christian Anton Lang, 2 Aralık 1890 tarihinde, Viyana, Avusturya’da dünyaya geldi.
Mimar Anton Lang ve ev hanımı Pauline Lang çiftinin ikinci çocuğudur.
Fritz Lang, yaşamının ilk dönemlerini Viyana’da geçirdi.
Liseden mezun olduktan sonra Viyana Teknik Üniversitesi’ne kabul edildi.
Lang, burada sivil mühendislik ve sanat dallarında eğitim aldı.
1910 yılında geçimini rasgele işlerle sağladığı Çin, Japonya, Kuzey Afrika ve Rusya’ya gitti.
1913 senesinde resim alanında eğitim almak üzere Paris’e giden Lang, I. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine ülkesine geri döndü.
I. Dünya Savaşı sırasında Avusturya Ordusu’na katılan Fritz Lang, Rusya ve Romanya cephelerinde dövüştü; aldığı ağır yaralar ve yanında patlayan bir bombanın yarattığı şok sebebiyle uzun süre boyunca cepheden uzakta, askeri hastanede yatmak zorunda kaldı.
İyileşme dönemi boyunca kafasındaki film senaryolarını kağıda döken Lang, 1918 senesinde teğmen rütbesiyle ordudan ayrıldı.
1918 senesinde Avrupa’nın başta gelen sinema merkezi Berlin’e gitti ve yönetmenliğe soyundu.
1919 senesinde ”Halbblut” adlı ilk filmini çekti.
1918 senesinde Alman prodüksiyon firması Decla’ya yazar olarak giren Lang, daha sonra ise gene bir Alman firması olan UFA Stüdyoları’nda çalışmaya başladı.
Sonra 1919 senesine 4 film daha sığdırdı. 1920 senesinde senaryosu 1922 yılında hayatını birleştirdiği Thea Von Harbou tarafından yazılan ”Der Müde Tod” adlı filmi çekti.
Bu filmde ışık ve gölge oyunlarını, ayrıca arka planları çok etkili bir biçimde kullanmasıyla dikkatleri üzerine çekti.
Alman dışavurumcu sinemasının kısa zamanda en önemli isimlerinden birisi oldu.
Lang’ın bu alandaki ilk yapımı, 1922 yılında gösterime giren ve insanları hipnotize ederek suça iten cani bir dahinin hikayesini anlatan Doktor Mabuse’du.
Fritz Lang’ı şöhrete kavuşturan asıl yapımlar ise, 1924 tarihli Alman halk destanının sinema uyarlaması olan Die Niebulungen ve 1924 tarihli sinema başyapıtı Metropolis oldu.
Özellikle Metropolis, neo-klasik kara ütopya sinemasının en büyük örnekleri olmasının yanı sıra, Alman sessiz sinemasının en pahalı ve en görkemli yapıtlarından birisiydi.
Nazi’ler tarafından saygı görmesine ve de propaganda bakanı Joseph Goebbels tarafından Devlet Sinema Müdürlüğü görevine getirilmek istemesine rağmen, Lang, Nazizim’İn yükselişinden mutsuzdu ve artık Almanya’da kalmak istemiyordu.
Kendisine önerilen Sinema Müdürlüğü görevini kabul etmeyen Lang, Fransa’ya kaçarak sinema kariyerine burada devam etti; ancak karısı kendisinden ayrıldı ve Nazi Partisi’ne katıldı.
Fritz Lang Fransa’da bir süre yaşamasının ardından Amerika’ya taşındı ve MGM Stüdyoları’nda çalışmaya başladı.
Burada Fury (1936), You Only Live Once (1937) ve başarılı western filmleri The Return of The Frank James (Frank James’in Dönüşü ) (1940) ile Western Union (Çöl Devleri) (1941) filmlerini çevirdi.
Amerika’da çektiği filmlerle ilgili eleştirmenler tarafından eleştirilen en büyük nokta ise Almanya’da çektiği filmlerden kurgu ve etki olarak daha zayıf kalmalarıydı.
ABD’deki çalışma koşullarından memnun kalmayan Lang 1956 yılında Almanya’ya geri dönerek ”Der Tiger Von Eschnapur” adlı iki bölümlük zengin serüven filmini çekti.
Bin Gözlü Doktor Mabuse’u 1960 senesinde son filmi olarak çekti.
Kara ütopya dalının sinemadaki ilk örneklerinden birisi olan Metropolis’in yönetmeni olan Lang, İngiliz Film Enstitüsü tarafından Karanlığın Efendisi lakabıyla onurlandırılmıştır.
60’lı yılların ortasında ABD’ye dönen Lang yaşlılık yıllarını orada geçirdi.
Hayatının son yıllarını kör olarak geçiren Lang, 2 Ağustos 1976 tarihinde Hollywood, A.B.D.’de hayatını kaybetti.
EtiketAnton Lang
AYRICA BAKIN
Feride Muazzez Arçay Kimdir Hayatı
Oyuncu Feride Muazzez Arçay, 6 Şubat 1907 tarihinde Üsküp’te dünyaya geldi. Küçük yaşta çiçek hastalığından …