Bestekâr, şair ve hattat Buhûrîzâde Mustafa Itrî, 1633 yılında İstanbul’da dünyaya geldi.
Kendi adıyla anılan binin üzerinde eser arasından günümüze yalnızca kırk tanesi gelebilmiş olsa da, Türk klasik müziğinin ustası olarak kabul edilmektedir.
Babasının adı Mehmet Buhuri’dir. Doğum tarihi kesin olmasa da tahmini olarak 1633 yılında İstanbul Mevlanakapı civarındaki Yaylak semtinde dünyaya geldi.
Asıl adı Mustafa olup lakabı olan Buhûrîzâde’yi babasının “koku ticareti” mesleğinden dolayı; mahlası olan Itrî’yi de çiçekçilik ve meyvecilikle uğraştığı için almış olduğu söylenmektedir.
Ustaları arasında Hâfız Post, Nasrullah Vakıf Halhali, Kasımpaşalı Koca Osman Efendi, Derviş Ömer Efendi gibi, 17. yüzyıl bestecileri vardır.
Çağının kaynakları Mevlevi olduğuna işaret etmektedir.
Mevlevi mukabelesinde okunan bir Segah ayin bestelemiş olduğundan bu rivayetlerde haklılık payı olabileceği düşünülmektedir.
Yaşamı boyunca birçok padişah ve devlet adamı tarafından himaye görmüştür; bunlardan en önemlileri IV. Mehmet ve I. Selim Giray’dır.
Devlet adamlarına yakınlığı sebebiyle bir dönem imparatorluğun Esirciler Kethüdalığını yapmıştır, sarayda da musiki dersleri vermiştir.
Itrî’nin Neva Kâr’ı Klâsik Türk Musikisi repertuvarının en yetkin eseri olarak kabul edilmektedir.
Makamsal geçkiler, ezgilerin zengin ve orijinalliği bu eseri bir başyapıt haline getirmiştir.
Kâr’ın sözleri İranlı şair Hafız-ı Şîrâzî’ye aittir.
Yine Segâh Yürük Semaisi olan “Tûti-i mûcize-gûyem ne desem lâf değil” çok bilinen ve seslendirilen bir eserdir. Eserin güftesi Nefî’nindir.
Itrî’nin küçük formda (şarkı, türkü, köçekçe vs.) hiçbir eseri günümüze kadar ulaşamamıştır.
Eserlerinin tümü büyük formlardadır. Dini musikinin de çok önemli eserleri yine Itrî’ye aittir.
Bunlar arasında Segah Bayram Tekbiri, Segah Salat-ı Ümmiye, Cuma Salatı, Dilkeş-haveran Gece Salası, Rast Mevlevi “Na’t-ı Mevlana” bütün İslam Dünyasında oldukça meşhurdur.
Itrî’nin elde kalan dindışı eserlerinden sadece dördü saz eseridir (üç peşrev, bir saz semaisi), öbürleri hep sözlü, yani güftelidir.
Bunlardan Nefi’nin “Tut-i mucizeguyem ne desem laf değil” diye başlayan güftesi üzerine yaptığı segah yürük semai beste ile Şirazlı Hafız’ın Gülbün-i ıyş midemed saki güülizar kü?(Eğlence bahçesi yeşermekte, gül yanaklı saki nerede?) Adlı güftesi üzerine neva makamında Kár’ı çok tanınmıştır.
1 Ocak 2009 itibarıyla tedavüle giren 100 TL’nin arka yüzünde, “notalar, kudüm ve ud gibi enstrümanlar” ve “ney üfleyen Mevlevi derviş” figürüyle birlikte Itrî’nin portresi bulunmaktadır.
Yahya Kemal Beyatlı “Itrî” isimli şiirinde, onun Türk mûsikisindeki yerini dile getirmiştir.
Rüştü Şardağ ve Yılmaz Öztuna de hayatı hakkında iki kitap kaleme almıştır.
UNESCO Türkiye Millî Komisyonu, 25 Ekim – 10 Kasım 2011 tarihlerinde yapılan 36. genel konferansında 2012 senesini şair Nâbi ve bestekâr Itrî anma yılı olarak ilan edilmiştir ve bu kapsamda Ankara’da 2 Mart 2012’de UNESCO Türkiye Millî Komisyonu ve Yunus Emre Enstitüsü tarafından anma yılı açılış etkinliği düzenlenmiştir.
Aynı sene Itrî’nin hayatı veya geçimini ne şekilde sağladığına dair Recep Uslu, Nilgün Doğrusöz ve Ali Tan tarafından 2012 senesinde detaylı bir araştırma yapılarak “Itrî İzleri” isminde bir kitap yayınlanmıştır.
Mustâbey adı verilen armut çeşidinin de kendisi tarafından yetiştirildiği kabul edilmektedir.
Ertan Tekin, Murat Aydemir ve Çağ Erçağ tarafından hazırlanmış olan Itrî&Bach adlı albüm 2013 senesinde Kalan Müzik etiketiyle postmodern klasik müzik kategorisinde yayınlanmıştır.
Albümde, aynı yüzyılda değişik coğrafyalarda bambaşka besteler yapmış olan iki büyük müzisyenin bestelerinden sentezlenerek hazırlanmış olan 14 eser bulunmaktadır.
Sanatçının mezarı Edirnekapı Şehitliği’nde bulunmaktadır.
Eserleri:
Segâh Mevlevi Ayini
Rast Na’t-ı Mevlana
Nühüft İlahî
Nevâ Kâr
2 Pençgâh Beste
Hisar Devr-i Kebir Beste ve Aksak Semai
Buselik Hafif Beste
Segâh Ağır Semai
Bayatî Çember Beste
Bestenigâr Darb-ı Fetih Beste
Dügâh Hafif Beste
Isfahan Zencir Beste ve Ağır Aksak Semai
Nikriz Muhammes Beste
Râhatülervah Zencir Beste
Irak Aksak Semai
Rast Aksak Semai
Nühüft Aksak Semai
Rehavî Peşrev
Nühüft Peşrev ve Saz Semaisi
Nevâ Kâr
Itrî’nin Olmadığı Hâlde Yanlışlıkla Onun Eseri Olarak Bilinenler
Segâh Kurban Bayramı Tekbiri
Segâh Salât-ı Ümmiye
Dilkeşhâveran Gece Salâtı
Mâye Cuma Salâtı
Segâh Yürük Semai – Tuti-i mucize-gûyem (Hocası Koca Osman’ın eseridir)
Acemaşiran Yürük Semai – Bileydi dil gibi diler (Hâfız Post’un eseridir)
Bernamegeh Türkçe
Biyografilerinizi bernamegeh@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.