İdris-i Bitlisî veya Bitlisli İdris, adı bazı kaynaklarda “İdris-i Bitlisî”, bazılarında “Mevlânâ İdris” bazılarında da “Molla İdris” olarak geçer.
Çok yönlü bir ilim insanı ve Kürt Osmanlı devlet adamıdır.
İdris-i Bitlisî’nin doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir.
Adı“Hakîmüddin” ve “Kemâleddin” ünvanlarıyla da anılmaktadır.
Bilindiği kadarıyla 1452-1457 seneleri arasında doğduğu kabul edilmektedir.
Eşinin adı Zeynep Hatun’dur.
İdris-i Bitlisî’nin kaç tane çocuğunun olduğu kesin olarak bilinmemektedir.
İdris-i Bitlisi’nin oğlu’nun adı Ebülfazl Mehmed’dir.
Ebülfazl Mehmed Efendi, tıpkı babası gibi alim ve I. Süleyman döneminde önemli görevlerde yer almış bir devlet adamıdır.
Ebülfazl Mehmed Efendi haç vazifesini yerine getirirken Şam’da hayatını kaybetmiştir.
Makam türbesi banisi olduğu Cihangir Defterdar Cami bahçesinden kaldırılarak Tophane, Kılıç Ali Paşa Cami haziresine nakli gerçekleşmiştir.
“Emîrek” mahlasıyla bilinen başka bir oğlunun varlığından da bahsedilmektedir.
İdris-î Bitlisî’nin eserlerinde kendisinden “İdris b. Şeyh Hüsâmeddin Ali el-Bidlisî” olarak bahsedilmektedir.
Babası Hüsâmeddin Ali, Bitlis’in alimlerinden ve şeyhlerindendir.
Hüsâmeddin Ali, Diyarbakır’da Bayındırlı Uzun Hasan’ın sarayında görev almıştır.
Devleti’nin merkezi Tebriz’e nakledilince oraya gitmiştir.
İdris-i Bitlîs-î’nin annesi hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır.
Kimi kaynaklarda yer alan bilgilere göre “Bitlisî” nisbesinden dolayı Bitlis’te doğduğu ileri sürülmektedir.
Kimi kaynaklara göre ise babasının Akkoyunlu sarayında devlet hizmetinde bulunmuş olmasından ötürü İdris’in Diyarbakır’da doğmuş olabileceği üzerinde durulur.
Yapılan son araştırmalara göre Ragıp Paşa Kütüphanesi’nde bulunan bir zayiçenin sonunda İdris-i Bitlisî’ye ait olduğu belirtilen el yazısıyla yazılmış ifadede İdris-i Bitlisî’nin doğum tarihinin 21 Safer 861/ 18 Ocak 1457 Salı günü olduğu belirtilmektedir.
Doğum yerinin de Tahran’ın hemen güneyinde bulunan Rey’in Sulukân Kasabası olduğu üzerine iddialar vardır.
İdris-i Bitlisi’nin çocukluk ve gençliğinin ilk dönemlerinde iyi bir eğitim aldığı düşünülmektedir.
Eğitimini kimlerden ve nerelerden aldığı kaynaklarda belirtilmemiştir.
1469’da Uzun Hasan’ın başkentini Tebriz’e taşımasıyla İdris babasıyla beraber Tebriz’e taşındı.
Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın ölümünden sonra Akkyounlu sultanları Yakup Bey, Rüstem ve Elvend Beylerin yanında nişancı ve divan kâtibi olarak çalıştı.
Ayrıca bazı hükümdar çocuklarına lalalık yaptı.
Safevîlerin, Şah İsmail öncülüğünde tarih sahnesine çıkmasının ardından ve Akkoyunlu Devleti’ne son vermesinden sonra Safevîlerin takibatına maruz kaldı ve Osmanlı Devleti’ne iltica etti.
Osmanlı Sultanı II. Bayezid, kendisini daha önce Akkoyunlu hükümdarı Yakup Bey için kaleme aldığı tebrik mektubuyla tanıyor ve takdir ediyordu.
Osmanlı Devleti İdrisî’yi iyi bir şekilde karşıladı ve ona maaş bağladı.
İdrisî, Osmanlı sarayında II. Bayezid için özel kâtiplik ve nişancılık görevleri yaptı.
İdris-i Bitlisî’nin, II. Bayezid’in Osmanlı hanedanına yakışır büyük bir Farsça tarih yazmasını talep etmesi üzerine Heşt Behişt adlı eserini kaleme almıştır.
Eserini otuz ayda tamamladı ve 1506 yılında II.Beyazid’e sundu.
Eser, devlet erkanı tarafından pek takdir görmemiştir.
Eserde birçok yerin gereksiz uzatıldığı ve edebi kısımların önceki alimlerin kitap ve risalelerinden çalındığı yönünde eleştiriler almıştır.
Bu durum İdris-i Bitlisî’nin devlet erkanı ile arasının bozulmasına yol açtı.
İdris, kendisine haksızlık yapıldığı, eserinin gerçek karşılığını alamadığı fikrine kapıldı ve Hac yolculuğuna çıkarak saray muhitinden uzaklaşmak istedi.
İdris-i Bitlisî Farsça, Arapça ve Türkçe dillerinde yazdığı bütün şiirlerinde İdris mahlasını kullanmıştır.
Kasım 1520 tarihinde İstanbul’da vefat etti.
Bitlisi’nin mezarı Gümüşsuyu mevkiinde, Kerim Ağa Sokağı ile Gümüşsuyu Caddesi’nin birleştiği yerde bulunmaktadır.
Eserleri:
Risâle-i Bahâriyye (Rebî’u’l-ebrâr).
Risâle-i Hazâniyye.
Münâžaratü’ś-śavm ve’l-‘î
Heşt Bihişt.
‘Mirâtu’l-cemâl.
Mir’âtü’l-‘uşşâķ.
Selimnâme’.
Münâžara-i ‘Işķ bâ ‘Aķl.
Kaśâ’id ve münşe’ât ve mürâselât.
Mecmû’a-i Münşe’ât.
Ķānûn-ı Şâhenşâhî.
Risâletü’l-ibâ ‘an mevâķı’i’l-vebâ.
Risâle fi’n-nefs.
Şerĥu esrâri’ś-śavm min şerĥi esrâri’l-‘ibâdât .
Mecmûatü’l-münşeât.
Haşiye ve Şerh Niteliğindeki Eserleri:
Haķķu’l-mübîn fî şerĥi Ĥakkı’l-yaķīn.
Hâşiye ‘alâ Tefsîri Beyżâ.
Çeviri Eserleri:
Terceme ve Tefsîr-i Ĥadîŝ-i Erba’în.
Terceme ve Nažm-ı Ĥadîŝ-i Erba’în.
Tercüme-i Hayâtü’l-Hayavan.
Bernamegeh Türkçe / bernamegeh@gmail.com